bugün

cem yılmaz ın seçim sistemi eleştirisi

görüş genel olarak çok saçma. aptalca.
birincisi herkesin kendine göre ihtiyaçları vardır. kimisinin ihtiyacı kapının önündeki çöpü dökmek, kimisininde saman fiyatlarının düşük olması. demokrasi, ihtiyaca göre insanlara yöneteni seçme şansı tanır. en çok kimin neye ihtiyacı varsa, onu seçer.

ikincisi; herkesin toplum içinde bir görevi vardır. her kesin bu çarkta bir görevi vardır. mesela yukardaki tanımdan çobanları ele alalım. ben istanbul da yaşıyorum ve doğal olarak koyun-inek-keçi gibi Hayvan besleyemiyorum. türkiye nin büyük bir çoğunluğuda benim durumumda. ülkede hiç çoban olmadığı zaman, eti, sütü, peyniri, tereyağını nereden bulacağız? çoban yoksa inekte yok, koyunda yok, ette yok, süt ve süt ürünleride. ben bu gıdaları bir müddet alamazsam bırakın damak zevkini, bazı besin eksiklikleri yüzünden sağlığımı bile kaybederim. öbür taraftan, cem yılmaz ı ele alalım. işi ne? komiklik, şakalar. çokta güzel yapıyor işini. amma velakin "ben uzun süredir cem yılmaz dinlemiyorum" deyip hastanelere düşen, besin eksikliği çeken bir insan görmedim. yani olmasada olur. çokta önemli birisi değil. birde üstüne dünyanın parasını kazanıyor. bir çobandan katbe kat fazla. belkide ülkedeki tüm çobanların geliri onun tek başına kazandığı kadar değildir. çok vergi veriyormuş. ben çoluğuma çocuğuma süt içiremedikten sonra sikmişim verdiği vergiyi. ben para yiyen adamla karşılaşmadım. yenilen şey ettir, peynirdir, tereyağdır. daha bir sürü örnek verilebilir.

bu durum sonuç olarak şunu gösteriyor;
1-topluma faydalı işler yapmak için illa üniversiteyi bitirip kariyer yapmaya gerek yok.
2- topluma fayda sıralamasına göre kişilerin vereceği oy sayısı değişkenlik gösterecekse, cem yılmaz gibi insanları eğlendirmekten mütevvellit bir insan 1 oy veriyorsa çobanlar gibi ana gıda maddelerimizin en önemli unsurları 100-150 oy vermeliler.
3 cem yılmaz sosyal bir tespit yaparken bile komik olabiliyor.