nokia

kendinizi nokia yerine koyun.

karşınızda android adlı bir işletim sistemi var. yeni yeni yükseldiği yıllar. 2008-2009 falan.

sizin şirketinizin bir kolu tamamen symbian üzerinde çalışıyor. işletim sisteminin telif hakları size ait. sırf o işletim sistemi için çalışan geliştiriciler, seolar, çalışanlarınız vs. var.

ama karşınızda, elinizde herhangi bir bilgisi bulunan kimse olmayan, hatalarla ve buglarla dolu ve yeni yeni gelişmekte olan bir sistem, android var.

telif hakları size ait değil, sistem o kadar da iyi değil, sistemi bilen çalışanınız yok, dünyada o kadar da popüler değil. bu ne demek? ucu görünmeyen tünele girmek demek.

ne yapardınız? tamamen size ait olan, oturmuş bir sistemi kullanmaya devam etmek mi, yoksa buglarla dolu ve tecrübenizin olmadığı yeni bir sisteme balıklama dalış yapmak mı isterdiniz?

nokia birincisini seçti.

samsung, motorola, sony ericcson vs. tüm bu şirketler, tabiri caizse hep beleşçi olarak yaşadılar. ürettikleri telefonların telif ücretini ödemekten kaçındılar. bundan dolayı hep java kullandılar telefonlarında. bedava işletim sistemi işte.

google'ın o yıllarda androidi bedavaya tüm dünyaya dağıtması, bizim beleşçi firmaların ekmeğine yağ sürmüş oldu. bedava sistemi kullandılar, kendi arayüzlerini falan yerleştirdiler. (samsung = touchwiz, htc = sense, gibi) ve işletim sistemi üzerinde yavaş yavaş hakimiyet kurmaya başladılar.

nokia, bir tarafta gelişmekte olan ios engelini bastırmaya çalışırken, diğer taraftaki yükselen androidi fark edemedi. symbian^3'ü çıkardı, fayda etmedi.

android yavaş yavaş kendini göstermeye başladığında; nokia her şey için artık çok geç olduğunun farkına vardı.

bundan sonra android kullansa ne olacaktı? işletim sistemi hakkında hakimiyet kuramamış, işletim sistemine özel bir arayüz oluşturamamış, diğer markalar işletim sistemi üzerinde oturmaya başlayan arayüzler ve pazar payları kapmışken, nokia'nın yapacağı android hamlesi, belki de onu batışa ilerletecek en güçlü sebepti.

yapacak bir şey yoktu, symbian'dan desteğini geri çekti, hisseleri düşmüş, şirket zarara doğru sürüklenmeye başlamıştı.

tüm bu olayları uzaktan izleyen bir şirket vardı: microsoft.

microsoft, her türlü iş yapan pazar payında söz sahibi olmak isteyen bir firma.

mac'lerin karşısına pc'ler ile çıktı ve güzel bir pay kaptı. icq'nun karşısına msn ile çıktı ve onun liderliğini kaptı. play station'un karşısına xbox ile çıktı ve gayet güzel işlet yaptı. windows da cabası.

gelişen mobil sektörde, neden microsoft da güzel bir pazar payı kapmasındı ki?

windows phone böylece doğmuş oldu. microsoft'un daha önceki mobil işletim sistemi windows mobile ile karıştırılmasın. windows mobile, java tabanlı başarısız bir girişimdi ki, microsoft önem vermemişti zaten. fakat windows phone, microsoft için pazar payı kapmasına yetecek en önemli işletim sistemiydi.

ne yapabilirdi? yepyeni bir sistem, uygulama derdi, kullanma derdi bitmek bilmez. ios ve android pazarı yarı yarıya kardeş payı yapmış durumda. ne yapmalıydı ki onlara yetişebilsin?

kullanıcılar aldıkları cihazlarda artık uygulama desteği arar hale geldiler. windows phone'un da belki en önemli eksiği uygulama idi, geliştiriciler windows phone ile ilgilenmiyordu, dünyanın her yerine windows phone ulaşmıyordu. ne yapmalıydı ki uygulama gelsin bu sisteme?

böylece windows 8 doğmuş oldu.

herkes sistemi eleştirdi, metro arayüzü ile masaüstü arayüzünün çok karmaşık olduğundan dert yandı. fakat microsoft'un istediği, dünyadaki tüm geliştiricilere ulaşıp, metro tabanlı uygulama yazdırmaktı.

istediği oldu, hayatında windows phone görmemiş adamlar, windows 8 için uygulama yazmaya başladı. microsoft ise kitaplar yayınladı, eğitimler ve seminerler verdi, uygulamaları bizzat geliştiriciler tarafından windows phone'a entegre olabilecek hale getirdi. masaüstü ile mobil sistemi bir nevi bütünledi, uygulamaları mobil cihaza aktarmaya başladı.

böylece microsoft'un wpstore'u hem mobil geliştiriciler, hem de masaüstü ve tablet geliştiriciler tarafından yüksek bir hızla dolmaya başladı, şu an 150.000 uygulaması var ve gitgide artıyor. ios ve android'in 600.000 uygulaması olduğunu düşündüğümüzde, şimdiden bu kadar kısa süre içerisinde 4'te 1'ine ulaştığını ve çok yüksek bir hızla geliştiğini söyleyebiliriz.

nokia bu gelişmeyi fark etti. belki de mobil sektörde tutunmak için tek çaresi buydu. android seçmesi bu koşullarda imkansızdı, symbian'la devam etmesi de. yüksek hızla gelişen windows phone pazarına herkesten önce girip, pastadan en büyük payı kapmak için microsoft ile anlaştı. microsoft'un mobil pazarda söz sahibi olacağı günleri düşünerek, lumia serisini üretime geçirdi.

nitekim düşündüğü gibi oldu, windows phone pazarının lideri konumuna nokia geldi ve windows phone da yavaş yavaş dikkat çekmeye başladı.

2012'nin son çeyreğinden itibaren yükselişe geçen nokia, değer kazanıyor ve pazar payını genişletmeye başlıyor. belki bir gün tekrar piyasada söz sahibi bir firma olacak.

2013 ilk çeyrek raporlarında ise karını daha da arttırdığı görünüyor. buna rağmen bir takım andavallar çıkıp da, sözlükte:

- nokia bitmiş.
- nokia android'e geçsin.

tarzı cümleler kuruyorlar ya, insanın sinirlenmemesi elde mi ey sözlükçüler. vicdanınıza sığınıyorum.