bugün

platoon

Genellikle politik filmlere imza atan Oliver Stone'dan ismini en iyi savaş filmleri arasına sokmayı başaran 4 Oscar'lı klasikleşmiş bir savaş filmi. Belli bir kesime göre Stone'un en iyi çalışması.

"Savaşla ilk kaybedilen masumiyettir."

Taylor: Vietnam'da öleceksen ilk günlerde ölmelisin, çünkü fazla acı çekmemiş olursun.

Konusu beklendiği üzere Vietnam'ı anlatıyor fakat; film oradaki savaştan çok askerlerin arasındaki ve içlerindeki savaşı anlatıyor. Süregelen savaş sırasında askerilerin psikolojilerini film çok iyi yansıtıyor. Bunun yanında savaş olgusunu sert bir dille eleştiriyor. Ayrıca savaşta yer alan askerilerin hangi sınıftan olduğunu ve sınıfsal ayrılıkların her yerde var olduğunu da gösteriyor. Bunları bu kadar başarılı yansıtılmasını da filmin yönetmeni Stone'un Vietnam'da hiç de kısa
olmayacak bir süre yer almasına bağlayabiliriz.

"Savaş böyle bir şeydir, sözlerin bittiği yerde kurşunlar konuşmaya başlar."

Fimdeki oyunculuklar çok başarılı, bunu birçok savaş filminde görememiştik. Psikopat asker rolündeki Tom Berenger muazzam bir performans çıkarmış, diğer yandan emektar oyuncu Willem Dafoe da öyle. Charlie Sheen'i de unutmamak gerekli, en iyi performansını bu filmde göstermiş.

"Biz aslında düşmanla savaşmamışız, kendimizle savaşmışız."

Barnes: Benim gerçeklerden kaçmaya ihtiyacım yok, ben gerçeğin ta kendisiyim.

Filmde iyi asker ve kötü asker diye ayırabileceğimiz iki grup ortaya çıkıyor. Savaşın insanları doğruyla yanlışı ayıramayacak duruma getirdiğini etkileyici bir görsellikle görüyoruz. Filmde yığınla izleyiciyi etkileyen sahneler yer alıyor. Özellikle Elias'ın vurulduktan sonra adeta çırpınarak Vietconglardan kaçmaya çalışması filmin en çarpıcı sahnesi. Zihinlerde uzun süre yer edinecek bir sahne.

Savaş karşıtı filmler arasında önemli bir yere sahip, izlenmesi gereken bir yapıt. Sıradan Vietnam filmlerinin çok üzerinde...