bugün

siyasi partiler

yıllarca aynı yalanları söyledikleri yetmiyormuş gibi hala yalanlar söylemeye ve yeni yalanlar üretmeye devam eden partiler...

kimisi açlığı sıfıra indireceğini, kimi öss'yi kaldıracağını, kimi asgari ücretten vergi kesilmeyeceğini, kimi mazotu düşüreceğini, kimi dışa bağımlılığı önleyeceğini, kimi terörün biteceğini, kimi eşitlik ve hakların herkese eşit olarak dağıtılacağını, kimi asgari ücreti artıracağını söylemekte...

komik olan ise bunu söyleyen liderlerin aslında hiçbir şey yapmadıkları hazineden aldıkları paralar ile şehir şehir gezip bu yaz sıcaklarında halka -ki o halk kendi iradesi ile oradamıdır bilinmez- kendilerinin bile yapmakta zorlanacakları ve yapamadıkları zaman ise beş yıllık bir idare ile değil daha uzun mesafede olması gerekliydi yalanını uyduracakları, yalanlar silsilesini dinletmek zorunda bırakıyorlar...

kimsenin adını bile anamadığı öss'yi nasıl kaldıracakları, dünya'nın yüzde 90'nında olan açlığı nasıl sıfıra indirecekleri, ülke de en çok vergi ödeyen kişilerin asgari ücretle çalışanlar olması ve hazinenin en büyük kaynağı bunlar olduğu halde nasıl vergi almayacaklarını, dışa bağımlılığı kaldırmanın hayal olduğu bir teslimiyetle yıllar öncesine dayanan ve yıllarca da sürmesi gerektiğini bildikleri halde bitireceklerini, zamanında umursamadıkları terörü daha kendi ellerindeki kanlar kurumamış kişilerin nasıl bitireceklerini -ki bitirebiliyorsun da neyi bekliyorsun, kaç insan daha ölecek-, eşitlik ve hakları haksızlık yapmadan nasıl başarabilecekleri oldukça merak edilmektedir...

bir partinin öncelikli sorun olarak gördüğü şeyleri diğer partilerin ise proğramlarına almaması ise bu bilmem kaç sahnelik oyunun son bölümüdür...

bu sorunlar neye göre belirleniyor? kim belirliyor? trafik canavarı bu ülkede terorden daha fazla can aldığı halde neden kimselerin sesi çıkmıyor? halkın sorunlarını kendi keyfe keder tutumlarıyla kimler belirliyor?

belkide en önemlisi, daha meclise bile girememişken mitinglerde mahalle karıları gibi birbirlerine laf sokmaya çalışan liderler ve onları yandaşları, meclise girdikleri zaman nasıl birbirleri ile anlaşacaklar?

gerçek sorunları belli bir ülkenin, it dalaşı ve saçma sapan inatları ile nasıl çözüme kavuşturacaklar?

kendi partisinden olmayan belediyelere eskisi gibi brokratik engeller çıkararak işlemleri yavaşlatacaklar mı?

meclise girecek siyasi partiler, varoş semtlerdeki çocuklar gibi mahalle kavgalarına devam ettikleri ve inatçı tutumlarını sergilemeye devam ettikleri sürece tıpkı eski seçimlerdeki gibi halkı yine hüsrana uğratacaklardır...

ve halk artık modern dünya'da siyaseti beceremeyen siyasilere kitlesel eylemler, tek ses ve ne istediğini bilen insanlar olarak tepkilerini gösterecektir...

siyasi partiler, bu ülkenin gelişmesini engeleyen en büyük engellerden birisidir...