bugün

şenol güneş

adam gibi adamdır, kazım koyuncunun vefatı sonrası kampı terkedip cenazeye gitmiştir, her fırsatta sağduyu çağrısı yapmıştır, dünya 3. olduğumuz dönemde kendisi için hıncal uluç'un karizmasız, hacca gider gibi bir takım elbise giyiyor sözleriyle aşağıladığı bu insan kendisine tek bir cevap vermemiş, her fırsatta basının kendisinden beklediği sansasyonel açıklamaları reddetmiş, sürekli fair-play çağrısı yapmış, insana değer vermiş bir öğretmendir.

fanatik gazetesinden futbolu takip edenlerin anlayamayacağı bir insandır, teknik adamlığını beğenmeyebilirsiniz, oyuncu değişikliğini yanlış bulabilirsiniz ama adamlığı konusunda yorum yapamazsınız, dünya 3. olduğumuz dönemde asla kendisini ön plana çıkarmamış, aldığı para tartışılır olmuştur, oysa 3. sınıf yabancılar fenerbahçe'den, beşiktaş'tan, galatasaray'dan milyon dolarlar alırken sorun olmuyor, dünya 3. olan bir takımın hocasının aldığı 100.000 doların lafı yapılıyor, niye çünkü sizden değil, kokteyllerde boy gösterip ona buna sataşmıyor, gazetecilerle kirli ilişkileri yok, sıradan bir yaşantısı var, dünya 3. olan takım türkiye'ye döndüğünde sunay akın'a verdiği yemek sözünü gerçekleştiriyor ilk olarak, kendisine hakaret edenlere cevap dahi vermiyor.

sunay akın'ın anlatımıyla kendisi dünya 3. olduğumuz dönemde türkiye'ye döndüğünde sunay akın'ı arayıp yemek borcunu ödemek istediğini söylüyor ve iki aile yemek yiyorlar, yemekte futboldan bahsetmiyor, edebiyattan sanattan bahsediyor, türk aydını için de bir çift sözü var güneş'in : "aydın ışığı insanların gözüne değil önüne tutmalıdır, türkiye'de aydınlarımız ışığı genellikle gözümüzün içine tutuyorlar"

türkiye'ye layık değildir, fatih terim bizim layık olduğumuz teknik adamdır, bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. isviçre maçı sonrası çıkan olaylar ve fatih terim'in basına yansıyan görüntüleri acaba trabzon'lu şenol güneş'e ait olsaydı ne yazardı bu satılmış kalemler onu da merak etmiyorum, tahmin edebiliyorum.

isterseniz nasıl bir adam olduğunu bir de trabzonspor'lu bir kardeşimizin kaleminden dinleyelim:

--spoiler--
Evet arkadaşlar bu gün tesislerdeydik!..

Sabah okula gittiğimde kararlıydım bu gün idmana yarında maç biletlerini almaya ikna edecektim arkadaşlarımı.Sabah konuyu açtığımda
doğrusu hiç beklemediğim bir karşılama ile karşılaştım sanki herkes
bir şeyin farkına varmış ve bu büyüye kapılmış trabzondaki dondurucu
havaya rağmen öylebir istekle karşılaştım ki içim ürperdi neden
çarşamba yapamadık bu kalabalığı dedik..Ve yokuş aşağı tesis
yürüyüşümüz başladı..

idman sahasını bilenler için konuşuyorum;idman sonu veya başı sahanın
çok daha yanına yaklaşmak mümkündü nedense bu idman da yasak
vardı..Bizde taraftarın idman izleme yerinden biraz uzakta olsa
tezahürata başladık..Lalalalalalalala laaaaaaaa laaaaaa TRABZON

Birazdan güvenlik görevlileri geldi ve gazetecileri çıkarmaya
başladılar biz şaşkındık çünkü idmanı bitirmeye kararlıydık..Tam bizi
çıkartmak için gelmişlerdiki saha içinden bir ses duyuldu!! ''Oğlum
onlara dokunma!!..BIRAK ben ilgileneceğim'' Evet inanılması güç bizde
dona kaldık taki sessin sahibini görünceye kadar tahmin etmesi zor
değil ŞENOL GÜNEŞ'ti bu evet.. ŞENOL GÜNEŞ!...

idman boyu bağıracaktık ve Şenol hocam başta olmak üzre yoğun
tezahürat ediyorduk ki (Kıpkırmızı bir halde heryerimiz
titiriyordu)Şenol hoca yine sahnedeydi:''UŞAKLAR!!..Ne işiniz var
burada birde bize sahipsiz derler(gözleri dolu dolu olmuştu)..

Gelin anlaşalım şimdi gücümüzü ekonomik kullanalım cumartesi size
benden çok görev düşüyor..Haydi göreyim sizi.Her attığımız golde daha
gür ses istiyorum'' Hepimiz Şok olmuştuk Dünya üçünsülüğünü bize
getirmiş olan ve adam gibi adam söylevinden çok daha fazlasını hak
eden bu adama bir kez bir kez daha hayran kalmıştık..

Şimdi söyleceğim şeyle artık bu kadar olmaz diyeceksiniz bir güvenlik
görevlisi elinde kocca bir tepsiyle bize geliyordu..Plastik bardakta
15 çay vardı..Görevli:''Bunlar Şenol Hocamdan üşütmesin çocuklar
dedi''
işte o an kendimi çok küçük hissettim sanki bir toplu iğne kadardım
arkadaşlarımın yüzüne baktığımda herkesin gözleri dolmuştu..

Belkide hayatımızın en lezzetli çaylarını içip içimiz ısındı(Hava ne
kadar soğuktu inanamayabilirsiniz..)idman bitti ve takım bizim tarafa
yaklaşıp alkışladı..Biz bordoooooooo onlar ise Maviiiiiii bu üç kez
oldu ve herkes evinin yolunu tuttu.

iNANILMAZDI...
--spoiler--

güneş hala doğu'dan yükseliyor..