bugün

mor salkımlı ev

halide edip'in doğumuyla başlayıp bir kurtuluş savaşı yardımcı kadın oyuncusu olarak tarih sahnesine çıktığı dönemden hemen önce biten bir dönemi anlattığı anı kitabıdır. beşiktaş ve üsküdar'da osmanlı yüksek bürokrasisiyle iç içe geçen çocukluk, küçük yaşlardan itibaren alınan bir batı kültürünün doruğa ulaştığı amerikan koleji yılları, aile yaşamı, evlilik, ikinci meşrutiyet zamanındaki maceralı istanbul günleri, ve lübnan'da eğitimci kimliğiyle geçirdiği yıllara dair anılarla kitap sona eriyor. yer yer hümanist evrensel görüşlere yatkınlık deklare edilirken birden araya giriveren bir milliyetçi kalıp, ya da tam batı rasyonalitesine hayranlık dile getirirken birden sezgiyle kavranan dini bir değere atıf görebiliyoruz anı kitabında. aslında bu tam da o dönemin aydınını yansıtan bir durum. batılı olmaya çalışırken bunu bütün kültürel hayatı ve davranışlarıyla desteklerken bile bir yandan da sıkı sıkıya doğulu kimliğine bağlı kalan bir aydın profili bizim geç osmanlı-erken cumhuriyet aydınlarımızın ortak özelliğidir. halide edip'in anılarında dikkat çekici bir diğer unsur da 1915'deki ermeni mezaliminden gerek satır aralarında gerek beyrut'daki yetimhane müdürlüğü günlerinde sık sık bahsedilmesine rağmen bir türlü adının ve vahametinin ortaya konulamaması.

keşke anı/biyografi/otobiyografi geleneği güçlü bir edebiyatımız olsaydı da toplumun bütün birimlerinin kökten değiştiği bu olağanüstü dalgalı ve acı dönemin teferruatlarını birinci tekil şahıs anlatımlarıyla daha iyi anlayabilsek.