bugün

kitle

sosyolojinin toplum dediğine, bazı terbiyesiz antropologlar kitle der. kitleler düşünmeden, içgüdüleriyle hareket eden ilkel bir organizmaya da benzetilebilirler. toplumun beyni neden-sonuç ilişkisi kurabilir, uzun vadeli plan yapabilir.

toplumun kolektif davranışları ile kitlenin sürü davranışlarının en temel farklılığı aslında süredir. belli bir ortak tavır zaman içinde, önceki yaşantılarla biçimlenerek olgunlaşır ve yine akıl kavramından uzak düşünülmediği için belirleyicisi rasyonalite olur.

korku, öfke, nefret, açlık gibi mağara adamı güdüleriyle hareket eden grupları hakaret etmek isteyenler güruh, kimseyi sallamayan antropologlar kitle olarak adlandırıyor. yozgat'ta içinde insan var diye ev, araba, madımakta içindeki 'öteki' insanlarla birlikte otel yakanlarla, maraş'ta 'alevi' oldukları için insan kesenler bunlara örnektir. bir statta yakıp yıkan, kişisel hiçbir husumeti olmayan birine, yanındaki yapıyor diye koltuk fırlatanlar da bu gruptandır.

kitleyi korkuyla kontrol etmek baskıyla kitlenin yoğunluğunu arttıracağından, kontrol etmek amacı güdenler tarafından kullanılmaz. korku sadece kaos yaratmak isteyenlerin kullandığı bir yöntemdir. toplumlar dünyanın lezzetli yerlerinde adalet duygusuyla, sıradan yerlerde dez/mezenfermasyonla yönetilir. (kontrol edilmez, çünkü toplumun kontrol edilmeye ihtiyacı yoktur. kontrol altında tutulana güruh denir, kitle denir, sürü denir.)