bugün

psikologlara saygı

feylesof tece tarafından umumi kalem adlı blog sitesinde yayınlamış, tespit içerikli bir yazıdır.
şu linkten ulaşılabilinir: http://umumikalem.blogspo...7/psikologlara-saygi.html

--spoiler--
1 temmuz 2012 pazar

psikologlara saygi

evet, psikologlara saygı istiyorum. ülkemizde psikologlara saygı duyulsun istiyorum. halkımızın psikologları tanımasını istiyorum…

ben psikoloji okumak istiyorum ama neden? psikolojiyi seviyorum ve psikolojiye hizmet etmek istiyorum. psikolojinin hizmetinde olmam için psikolog olacağım. ama ygs-lys yüzünden psikolojiyi kazanamazsam… ne yani, kazanamazsan psikolojiye hizmet etmekten vazgeçmek mi? hayır, ben hep psikolojiye hizmet edeceğim. psikolog olamıyorsam, psikologlara yardımcı olurum! işte bu uğurda, bu yazıyı yazdım. giriştiğim bu iş, umarım başarıya ulaşır!

öncelikle aklınızdaki tüm rivayetleri silin ve sadece gerçekleri öğrenin. şimdi aşama aşama bir şeyler anlatacağım.

“psikologlar ilaç yazamaz, sadece konuşur. hep çiçek böcek der, relax der… ama psikiyatrist ilaç yazabiliyor, psikolog sadece çenebazdır ehehe!” gibi şeyler diyorsunuz ve ayıp ediyorsunuz. psikiyatrist, her konuda psikologdan daha iyiyse; psikologa niye hala var? çünkü psikologlara ihtiyaç var, psikologların da iyi olduğu konular var. psikolog ilaç yazamıyor ama tüm ilaçları biliyor. ilaçları bilmeli ki danışanın ne kullandığını ve kullandığının oluşturduğu etkileri bilmeli. zaten biliyor! psikoloji öğrencisi, tıp öğrencisine yakın biyoloji öğreniyor. bunu biliyor muydunuz? siz sadece relax kelimesini bilinsiniz.

sonra psikolog sadece çenebaz değildir! psikolog cezaevi, hastane, kreş ve anaokulu, özel sektörler… birçok yerde çalışabilir. ve sadece konuşmaz! hastanede bir memur gibi sadece evraklarla da ilgilenebilir. psikolojik testlerin sonuçlarını inceleyip, evraklayarak psikiyatriste yollayabilir. psikolojik incelemeler yapıp, konferanslar düzenleyebilir. kısacası, psikologların çalışma sahası çok geniştir.

ve en aptalca ve en yaygın olan inancınızı yargılama zamanı geldi! “psikolog oturduğu yerden para kazanıyor. oturuyor, her şeye kafa sallıyor ve saatte 150 lira kazanıyor.” affedersiniz ama siz psikologları otopark mı sanıyorsunuz? saatlik işleme göre para kazandıklarını sanmanız saçma! psikolog dediğimiz nedir? genelde fen-edebiyat fakültesinin 4 yıllık psikoloji bölümünden mezun olmuş kişilerdir. ve bu kişiler, o 4 yılın sonunda aldıkları diplomalarla hemen klinik kurup, saatlerce oturarak para kazanmıyorlar ki. klinik açmak için çok şeye ihtiyaç var. zaten uzmanlık diye bir şey de var. klinik psikoloji, örgüt psikolojisi… işte, çeşit çeşit uzmanlığı var. sakin “bir tez yazıversin, uzman olsun yeah!” demeyin. ya sertifikalar? bir sürü de sertifikası var bu mesleğin. bunca zorluğa rağmen bir de yasalar var. bu yasa konusuna tam hakim değilim ama psikologların mesleklerini icra etmesini kısıtlayan yasalar mevcuttur. psikologlar, darphane değildir!

bütün mesleklerin zorlukları vardır ve aynı zamanda tüm meslekler değerlidir. bazı meslekleri yüceltip, bazılarını aşağılamak… bunlar hiç hoş değil. biliyorum, şimdi öğretmenler yaz tatilinde ve siz onların 3 ay yattığını düşünüyorsunuz. öyle düşünüyorsanız, bırakın düşünmeyi ve hayvan olarak yaşayın. neyse, konumuz psikologlardı. onları savundum ve savunmaya devam edeceğim. öğretmenleri savunmaya gerek bile duymuyorum çünkü onlar gani gani haklılar! bir de psikologları savunduk, psikiyatristler ne olacak? onlar da mükemmel, psikologun kardeşi *

her şey daha güzel olmalı...
--spoiler--