bugün
- fenerbahçe taraftarı13
- jose mourinho12
- okan buruk12
- aranızda medyum olan var mı8
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı10
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı122
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız9
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü33
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
her ne kadar Çelik Erişçinin ''benimle kal '' albümünde bulunan bir şarkısı olsada Senai Demirci'nin mısralara döktüğü şu güzel yazı ''affedersin'' kelimesini bende daha anlamlı kılmakta.
Yalnızım çok yalnızım.
Hatırlıyor musun; "çok yakınım ben" demiştim sana "çok yakın!" Senin sana olduğundan bile yakın. Kendi kendini çağırdığında ne kadar yakından duyuyorsan ondan da yakınım.
Kendinden bir şey istediğinde ne kadar çabuk cevap veriyorsan bundan daha hızlıyım.
- Doğru. Sen hep yakınsın ama nedense ben uzaklardayım. Bana küsmüşsün sanıyorum.
+ Öyleyse secde et ve yaklaş! Alnına dokunacak yakınlığım. Aslında alnına yazılıdır yakınlığım. Araya benliğini koyduğun için bencilliğini öne sürdüğün içindir bana uzaklığın.
- Yüzüm yok yakınında olmaya. Çok kusurluyum. Günah üstüne günah işledim. Sözüm yok sana sakladığım. Kirli dudaklarım. Yalanlar söyledim boş sözlere değdi dilim.
+ Pişmanlığını görüyorum elbet. içindekileri yakıcı sızıları duyuyorum. Söylemek isteyip de söyleyemediklerini de özür olarak kabul ediyorum. Yüzünün kızarması bile kabulüm. Bilmiyor musun ki bağışlamayı seviyorum ve seve seve bağışlıyorum.
- Biliyorum ama yine de unutup hata ediyorum. Gördüğünü göre göre görmüyormuşsun gibi yaşıyorum. işittiğini bile bile işitmiyormuşsun gibi boş şeyler konuşuyorum. Sözümden dönüyorum yine. Utanıyorum. Bağışlar mısın sahiden?
+ Dedim ya; bağışlamayı kendime ilke edindim. Hiçbir şeye mecbur olmadığım halde merhamet etmeyi kendime kural diye yazdım. Affetmeyi her şeyin önüne koyuyorum.
- Ben seni hep yakar diye tanıyorum. Hemen kızıp gazaplandığını düşünerek korkuyorum titriyorum. Çarparsın diye keyfimce yaşayamıyorum. Gazabın da var senin.
+ Rahmetim gazabımdan önce gelir. Kızmam bile rahmetimin hatırınadır. Ben yakmam seni. Sen ateşe atarsın kendini. Seni senden korumak içindir tehditlerim.
- Yine de korkuyorum. Çok korkuyorum.
+ Defalarca ve en önce merhamet sahibi olduğumu hatırlattım sana. Her sözün başında. Her işin eşiğinde. Daha çok hatırımı saymanı isterdim. Bir hatırlasana; bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey değildin. Eksikliğini kimsenin dert etmediği dönemlerde seni var kılmak istedim. Kendi yokluğunu kendinin bile fark etmediği yıllarda seni insan etmeye karar verdim. Şimdi seni en çok sevdiğini söyleyenlerce insafsızca çöpe atılabilecek biçimsiz bir et parçasıydın; sana yüz verdim. Sana yaptığım iyiliğini bilmeni istedim. Hep teşekkür etmeni bekledim.
- Çürüyecekmiş bedenim. Toprağa girecekmişim. Yüzüm eriyecekmiş. ismim silinecekmiş. Dar bir yere bırakılıp terk edilecekmişim. Bu dehşet içinde nasıl teşekkür etmemi istersin?
+ ilk söylemede anlamamış olmanı anlayışla karşılıyorum yine söylüyorum. Unutabileceğini bile bile yeniden hatırlatıyorum. Kolayca gözden çıkarılacak leke diye silinebilecek kirli ve isimsiz bir damlaydın; seni adam ettim. Yokluğunda seni yakıp yok edebileceğim halde varlığından niye öç alayım niye seni önemsiz sayayım? Senin varlığını herkes inkâr ederken ben inkâr etmediğim halde seni niye unutulmuşluğa terk edeyim? Seni kendime muhatap seçecek kadar önemsediğim halde niye kurumuş kemiklerini toprakta bırakayım? Seni hiç yoktan yarattığım halde hiç sebepsiz var eylediğim halde ikinci defa yaratmaktan niye usanayım niye vaz geçeyim?
- Keşke bunu daha sık hatırlatsan!
+ Hatırlasana kuşluk vaktini. Her sabah uyandığında yeniden bulmuyor musun bedenini? Gözlerini açar açmaz hatırlamıyor musun unuttuğun kendini? Ayrıca bir bak yeryüzünü ölümünün ardından nasıl dirilttiğime. Kurumuş çubukları ölmüş dalları soğumuş kökleri çiçek çiçek rengarenk terü taze tenlerle sıcacık meyvelerle yeni baştan dirilttiğimi görmüyor musun bugünlerde?
- Unutmuşum Rabbim affedersin çok affedersin. Sen affetmeyi çok seversin.
-Senai Demirci-
Yalnızım çok yalnızım.
Hatırlıyor musun; "çok yakınım ben" demiştim sana "çok yakın!" Senin sana olduğundan bile yakın. Kendi kendini çağırdığında ne kadar yakından duyuyorsan ondan da yakınım.
Kendinden bir şey istediğinde ne kadar çabuk cevap veriyorsan bundan daha hızlıyım.
- Doğru. Sen hep yakınsın ama nedense ben uzaklardayım. Bana küsmüşsün sanıyorum.
+ Öyleyse secde et ve yaklaş! Alnına dokunacak yakınlığım. Aslında alnına yazılıdır yakınlığım. Araya benliğini koyduğun için bencilliğini öne sürdüğün içindir bana uzaklığın.
- Yüzüm yok yakınında olmaya. Çok kusurluyum. Günah üstüne günah işledim. Sözüm yok sana sakladığım. Kirli dudaklarım. Yalanlar söyledim boş sözlere değdi dilim.
+ Pişmanlığını görüyorum elbet. içindekileri yakıcı sızıları duyuyorum. Söylemek isteyip de söyleyemediklerini de özür olarak kabul ediyorum. Yüzünün kızarması bile kabulüm. Bilmiyor musun ki bağışlamayı seviyorum ve seve seve bağışlıyorum.
- Biliyorum ama yine de unutup hata ediyorum. Gördüğünü göre göre görmüyormuşsun gibi yaşıyorum. işittiğini bile bile işitmiyormuşsun gibi boş şeyler konuşuyorum. Sözümden dönüyorum yine. Utanıyorum. Bağışlar mısın sahiden?
+ Dedim ya; bağışlamayı kendime ilke edindim. Hiçbir şeye mecbur olmadığım halde merhamet etmeyi kendime kural diye yazdım. Affetmeyi her şeyin önüne koyuyorum.
- Ben seni hep yakar diye tanıyorum. Hemen kızıp gazaplandığını düşünerek korkuyorum titriyorum. Çarparsın diye keyfimce yaşayamıyorum. Gazabın da var senin.
+ Rahmetim gazabımdan önce gelir. Kızmam bile rahmetimin hatırınadır. Ben yakmam seni. Sen ateşe atarsın kendini. Seni senden korumak içindir tehditlerim.
- Yine de korkuyorum. Çok korkuyorum.
+ Defalarca ve en önce merhamet sahibi olduğumu hatırlattım sana. Her sözün başında. Her işin eşiğinde. Daha çok hatırımı saymanı isterdim. Bir hatırlasana; bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey değildin. Eksikliğini kimsenin dert etmediği dönemlerde seni var kılmak istedim. Kendi yokluğunu kendinin bile fark etmediği yıllarda seni insan etmeye karar verdim. Şimdi seni en çok sevdiğini söyleyenlerce insafsızca çöpe atılabilecek biçimsiz bir et parçasıydın; sana yüz verdim. Sana yaptığım iyiliğini bilmeni istedim. Hep teşekkür etmeni bekledim.
- Çürüyecekmiş bedenim. Toprağa girecekmişim. Yüzüm eriyecekmiş. ismim silinecekmiş. Dar bir yere bırakılıp terk edilecekmişim. Bu dehşet içinde nasıl teşekkür etmemi istersin?
+ ilk söylemede anlamamış olmanı anlayışla karşılıyorum yine söylüyorum. Unutabileceğini bile bile yeniden hatırlatıyorum. Kolayca gözden çıkarılacak leke diye silinebilecek kirli ve isimsiz bir damlaydın; seni adam ettim. Yokluğunda seni yakıp yok edebileceğim halde varlığından niye öç alayım niye seni önemsiz sayayım? Senin varlığını herkes inkâr ederken ben inkâr etmediğim halde seni niye unutulmuşluğa terk edeyim? Seni kendime muhatap seçecek kadar önemsediğim halde niye kurumuş kemiklerini toprakta bırakayım? Seni hiç yoktan yarattığım halde hiç sebepsiz var eylediğim halde ikinci defa yaratmaktan niye usanayım niye vaz geçeyim?
- Keşke bunu daha sık hatırlatsan!
+ Hatırlasana kuşluk vaktini. Her sabah uyandığında yeniden bulmuyor musun bedenini? Gözlerini açar açmaz hatırlamıyor musun unuttuğun kendini? Ayrıca bir bak yeryüzünü ölümünün ardından nasıl dirilttiğime. Kurumuş çubukları ölmüş dalları soğumuş kökleri çiçek çiçek rengarenk terü taze tenlerle sıcacık meyvelerle yeni baştan dirilttiğimi görmüyor musun bugünlerde?
- Unutmuşum Rabbim affedersin çok affedersin. Sen affetmeyi çok seversin.
-Senai Demirci-
güncel Önemli Başlıklar