bugün
- bitcoin13
- anın görüntüsü26
- bozuk tohum10
- yazarların pipi boyu10
- true yu turue şeklinde okuyan sığır8
- kuranda antartika kıtasının geçmemesi19
- haysenin1224
- as maca10
- islam da kandillerin olmadığı gerçeği8
- türkiye niye almanya olamıyor18
- fotokopici bi erkek14
- özgür özel25
- v a m p i r o v13
- ellerim bos gonlum hos8
- kemalizim bir aklı tutulmasıdır32
- true nickli yazar18
- pkk'lıların bir bir tahliye edilmesi9
- hayvanlar için bir kap su çıkarmayan karaktersiz10
- emekli maaşı 35 bin olsun diyince gülen akpliler13
- maymunlar evrimden sonra nasıl yeniden var oldular12
- ülkedeki gizli pkk lılar8
- kamos8
- kemalistleri amerikaya asker yapsak14
- kuranda namaz kılmanın olmayışı15
- 12 temmuz 2025 erdoğan'ın tarihi konuşması17
- tonguc1bukentay15
- kürt olmanın avantajları13
- dünya hukuk günü9
- kürt sevmemenin çok mantıklı bir şey olması9
- yeni gelen yazarlara sözlüğü gezdirmek8
- ekmek yerken içini alan insan11
- yaşar nuri öztürk8
- fahrettin altun'un görevden alınması14
- toksik yazarlar10
- pandela 310
- sözlüğün abisi11
- grok'un küfür etmeye başlaması25
- kemalistler10
- arkadaşlar moderatör oluyorum35
- akpnin elinden dini alın geriye ne kalır22
- israil le ticareti kesmemizi şer güçler istiyor8
- ilık götlü sözlük yazarları10
- sözlük karıları8
- lise eğitiminin 2 yıla düşürülmesi12
- ilk buluşmada ne yenir10
- dolar 40 lira18
- ahmet hamdi çamlı19
- arkadaşlar on üzeri iki karesi üç küpü dört ne9
- ses klonlamayla sahte röportaj sesi yaratmak13
- türk milleti21
--spoiler--
insan hiç görmediği birini özleyebilir mi?
düşünün, kaç kişi geçti hayatınızdan?
düşünün, siz kaçını sevdiniz?
bazen ayak altına alınan duyguları yaşarken, bazen hislerinizle bulutların üstünde yaşarsınız ayağınızın altına aldığınız şeyleri. hani hayatınızdan geçen kişi sayısı, sevdiğiniz kişi sayısına eşit değildir. belki de bu yüzden hep kısaydı dertlerinizden uzak kaldığınız anlar. evet dertleriniz! bir yunan tanrısı olan atlas gibi dünyayı sırtınızda taşıdığınızı bile düşündürebilecek şeyler. beyninizdeki huzursuzluk tohumları. ne tuhaftır değil mi biriyle birlikteyken bu huzursuzluklardan soyutlamanız kendinizi, hiç yokmuşcasına. onlar hala beyninizde, belki kıvrımlarınız kemirmeye devam ediyor fakat siz yok sayıyorsunuz istemsiz bir şekilde. hayatınıza giren kişi beyninizde bir kahraman niteliğinde. nasıl olsa sizi her gün eriten şeylerden koruyor.
bir sürü huzursuzluğunuz var. bunlar yaşadığınız şeyler veya kendi yarattığınız şeyler. bunların, sizi başka kişilerin 'karamsar' diye nitelendirebilecek derecede çok olduğunu düşünün, bu kadar bir sıkılmışlık var üstünüzde veya yalnızlık. yaşıyorsunuz ama yaşadığınız her günün dünden beter. bugünün ise sadece yarından güzel olduğunun farkındasınız. her rüzgar estiğinde, deniz dalgalandığında ölümün sizi çağırdığını düşünüyorsunuz ama sadece yarın neler olacağını merak ettiğiniz için bu çağrılara cevap vermiyorsunuz. şaka gibi değil mi? insanın "kamera nerede?" diye sorası geliyor bazen farkındayım. kimbilir belki de tanrı bizimle dalga geçiyordur. işte tam bu anda çıkar kahramanız. pelerini veya vücut hatlarını belli eden taytı yoktur. sadece normal bir insandır. kendi bile farkında değildir sizin için bir kahraman olduğunu. varlığının bile huzur verdiği insanlar işte. ne tuhaftır böyle bir insanın hayatınıza girmesi ve sizi başka bir dünyaya sürüklemesi. hayatımıza giren insanların hepsi bu tuhaflıklara sebep olmuyor. sanırım sebep olanların da değerini bilemiyoruz. hayır hayır! bunu onlara gösteremiyoruz.
çok becereksiziz be abi. bu küçük bir çocuğun bir eşya kırma masumluğunda bir şey değil ki her ne kadar amacımız birini kırmak olmasa da. elimiz yüzümüz utanca boyanıyor bazen. kimbilir belki de bu yüzden suçluların bir maskesi veya yüzünü kapatan makyajı vardır.
bizden adam olmaz azizim, en iyisi ölmek. aşık da ne güzel söylemiş baksana: "benim sadık yarim kara topraktır." bizim ihanet edemediğimiz tek yar topraktır. onun kadar sarıp sarmalayan, koruyan olamaz nasıl olsa. hem terk etme veya terk edilme ihtimali de yoktur. sonsuz bir mutluluğun seni beklediğini düşünsene. mükemmel bir şey olsa gerek düşünecek bir sürü şeyin olmasına rağmen senin düşünememen. toprağa kavuşmak için yaşıyoruz zaten.
insan hiç tanımadığı birini sevebilir mi?
hayat da zaten çok tuhaf değil mi? vapurlar falan...
--spoiler--
kaynak: http://uc-noktam.blogspot.com/2012/04/olamaz-m.html
insan hiç görmediği birini özleyebilir mi?
düşünün, kaç kişi geçti hayatınızdan?
düşünün, siz kaçını sevdiniz?
bazen ayak altına alınan duyguları yaşarken, bazen hislerinizle bulutların üstünde yaşarsınız ayağınızın altına aldığınız şeyleri. hani hayatınızdan geçen kişi sayısı, sevdiğiniz kişi sayısına eşit değildir. belki de bu yüzden hep kısaydı dertlerinizden uzak kaldığınız anlar. evet dertleriniz! bir yunan tanrısı olan atlas gibi dünyayı sırtınızda taşıdığınızı bile düşündürebilecek şeyler. beyninizdeki huzursuzluk tohumları. ne tuhaftır değil mi biriyle birlikteyken bu huzursuzluklardan soyutlamanız kendinizi, hiç yokmuşcasına. onlar hala beyninizde, belki kıvrımlarınız kemirmeye devam ediyor fakat siz yok sayıyorsunuz istemsiz bir şekilde. hayatınıza giren kişi beyninizde bir kahraman niteliğinde. nasıl olsa sizi her gün eriten şeylerden koruyor.
bir sürü huzursuzluğunuz var. bunlar yaşadığınız şeyler veya kendi yarattığınız şeyler. bunların, sizi başka kişilerin 'karamsar' diye nitelendirebilecek derecede çok olduğunu düşünün, bu kadar bir sıkılmışlık var üstünüzde veya yalnızlık. yaşıyorsunuz ama yaşadığınız her günün dünden beter. bugünün ise sadece yarından güzel olduğunun farkındasınız. her rüzgar estiğinde, deniz dalgalandığında ölümün sizi çağırdığını düşünüyorsunuz ama sadece yarın neler olacağını merak ettiğiniz için bu çağrılara cevap vermiyorsunuz. şaka gibi değil mi? insanın "kamera nerede?" diye sorası geliyor bazen farkındayım. kimbilir belki de tanrı bizimle dalga geçiyordur. işte tam bu anda çıkar kahramanız. pelerini veya vücut hatlarını belli eden taytı yoktur. sadece normal bir insandır. kendi bile farkında değildir sizin için bir kahraman olduğunu. varlığının bile huzur verdiği insanlar işte. ne tuhaftır böyle bir insanın hayatınıza girmesi ve sizi başka bir dünyaya sürüklemesi. hayatımıza giren insanların hepsi bu tuhaflıklara sebep olmuyor. sanırım sebep olanların da değerini bilemiyoruz. hayır hayır! bunu onlara gösteremiyoruz.
çok becereksiziz be abi. bu küçük bir çocuğun bir eşya kırma masumluğunda bir şey değil ki her ne kadar amacımız birini kırmak olmasa da. elimiz yüzümüz utanca boyanıyor bazen. kimbilir belki de bu yüzden suçluların bir maskesi veya yüzünü kapatan makyajı vardır.
bizden adam olmaz azizim, en iyisi ölmek. aşık da ne güzel söylemiş baksana: "benim sadık yarim kara topraktır." bizim ihanet edemediğimiz tek yar topraktır. onun kadar sarıp sarmalayan, koruyan olamaz nasıl olsa. hem terk etme veya terk edilme ihtimali de yoktur. sonsuz bir mutluluğun seni beklediğini düşünsene. mükemmel bir şey olsa gerek düşünecek bir sürü şeyin olmasına rağmen senin düşünememen. toprağa kavuşmak için yaşıyoruz zaten.
insan hiç tanımadığı birini sevebilir mi?
hayat da zaten çok tuhaf değil mi? vapurlar falan...
--spoiler--
kaynak: http://uc-noktam.blogspot.com/2012/04/olamaz-m.html
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar