bugün

kuran ın okullarda seçmeli ders olarak okutulması

yeni eğitim sisteminin kabulü ve kuran-ı kerim'in okullarda okutulması kararı ile başbakanın da dediği gibi türkiye için tarihi günler yaşanıyor.

şimdi hükümeti destekleyenler zaten böyle bir kararın alındığına mutlu olmuşlardır. küçük yaşta çocuklarını beyinlerini yıkayacak okullara göndermelerinin önü açıldı. sonuçta küçük yaştaki çocuklar herhangi bir fikir beyanı ortaya koyamadan koyun aileleri tarafından karar verilerek bu eğitime maruz kalacaklar. Bakın maruz kalacaklar diyorum, çünkü ben okuduğum dönem içerisinde objektif din dersi veren bir hocayla karşılaşmadım hiç.

bir de mevcut hükümete karşı duran 70lerin 80lerin solcularının yaklaşımı var ki ben bunu anlayamıyorum. 12 eylül darbesinden olumsuz derecede etkilenen, içeride yatan, işkence gören aile büyükleriyle ve onların hikayeleriyle birlikte büyümüş biri olarak söyleyebilirim ki, en büyük hayalkırıklığımı onların fikirlerinin değişiminde yaşadım. özgürlük, halka istediğini yapma fırsatı verilme denildiğinde ben de bundan yanayım ama ortada özgürlük adına yapılan onca şey varken o günün solcuları bugünün elitleri, aydınları hala nasıl destekleyebiliyor bu hükümeti; anlayamıyorum. elbette sözüm hepsine değil, yanlış anlaşılmasın. üstelik o dönemden bugüne çok şey değişti, farklı alışkanlıklar edinmeleri de normal. ama biri bana açıklayabilir mi, madem din özgürlüğü diye tutturuyorsunuz, o zaman neden bugün ülkenin birçok yerinde alevilere yöneltilen şiddet günbegün artıyor ve başka bir din ile ilgili herhangi bir bilgi anlatılmıyor bu çocuklara? açılım maçılım sözleri ediliyor ama derseniz ben sizin ensenize terlikle vurmaktan başka bir şey yapamam. şu dönemde ne için nasıl adımlar atıldı, hepimiz görüyoruz bırakın bu açılım ayaklarını. meseleyi daha da boktan hale getirmekten başka bir işe yaramadı. barışçıl, hümanist insanlar bile bugün hak arayan bir parti başkanının o çok eleştirdikleri polisi tarafından göz göre göre dövülmesinden bile rahatsızlık duymuyorlar. ece temelkuran kadar şov peşinde bir gazeteci görmedim ben, ayşe arman bile ondan daha samimi geliyor ama o kadının ''siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz'' lafını şu paragrafta bahsedilen herkese söyleyebilirim. konudan çok saptım, toparlıyorum.

başbakanın bu eğitim sistemi kabulünden sonra yaptığı konuşmada bir şey çok doğruydu. 15 yaşına gelmiş bir çocuk zaten bitireceğini bitirmiştir dedi. bunu bildiği için de çok küçük yaşta bu ülkede doğan çocuklar nasıl bir eğitim vereceği hiçbir şekilde kestirilemeyen birkaç adamın fikirleri doğrultusunda hamur gibi evirilip çevirilecekler. 28 şubat'ın acısını fena çıkarıyorlar gerçekten. o da bombok başka bir olay ya, girmiyorum.

ben başbakanımın sözünü dinleyeceğim sanırım. sevmedim, terk edeceğim.