bugün

behzat ç yi sahiplenen ankaralı

behzat ç.'den öte ankarayı seven ankaralının yaptığıdır. çünkü ankarada yaşamak dört bir yanda binlerce kişiyle aynı hatıralara sahip olmaktır işin özünde. büyükşehir adı altında küçüktür ankara. herkes aynı şeyleri yapar, gördüğün insanları defalarca görürsün aynı sokaklarda, aynı cafelerde, aynı barlarda. herkes kendinden birşey bulmuştur o dizide ankarada yaşayan, ankarayı seven. aynı yerlerde gezmişsindir hayalet ile kafanda benzer düşüncelerle, aynı dürümcüde yemişsin dürümünü sevdiğinle, aynı parklarda gidip kaç gece sabahlamışsındır belki de kimbilir. aynı meydanlarda mitinglere katılmışsındır, ellerinde pankartlarla yürürken dayak yemişsindir polisten. veya havalar buz gibi soğukken sen de konuşamamışsındır yolun ortasında, ellerin üşümekte, soğuktan ejderha gibi tütmekteyken ağzın. "hadi la gidek" diye konuşmuşsundur sen de. sen de aşık olmuşsundur yollarında, sen de kavga etmişsindir, sen de her ayrılışında ankaradan, özlemişsindir bu neyini özlediğini bir türlü kimseye anlatamadığın şehri. anlayacağınız behzat ç. sıradan bir ankaralının hayatına dair binlerce kesit sunmaktadır her bölümünde. belki bu yüzden sahiplenmişizdir ne bilim.