bugün
- evlilik10
- ali erbaş16
- demet akalın'ın zeka seviyesi9
- icardi190517
- türkiye işçi partisi11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu35
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü14
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
türkiye'yi bekleyen sinsi tehlikelerden biridir.
lozan müzakereleri ve lozan antlaşması'na gözlemci ülke sıfatıyla iştirak eden amerika, cumhuriyetin ilk yıllarında türkiye'yi tanımış olmasına ve türkiye ile ikili antlaşmalar imzalamasına rağmen, türkiye'nin tapu senedi olan lozan antlaşması'nı ve maddelerini tanımamaktadır ve hatta lozan antlaşması amerikan senatosunda reddedilmiştir.
neden?
ilk bakışta bu nedenin altında yatan sebep kolayca anlaşılabilir.
"ermeni lobisi..."
lakin işin aslı birinci dünya savaşı sonunda abd başkanı olan wilson'ın yayımladığı ilkelerdir.
(bkz: wilson ilkeleri)
bu wilson ilkelerine istinaden "her ulusun kendi kaderini tayin hakkı" vardır, ve bu durum abd senatosunda ve kongresinde kabul edilip tescillenmiştir.
filhakika bu saçmalık yığını prensipler o dönem osmanlı coğrafyasında da taraftar bulmuştu.
(bkz: wilson prensipleri cemiyeti)
lozan antlaşması 19 ocak 1927'de abd senatosuna gelmiş ve "ermenilere yurt sağlamadığı" mesnediyle, yani bu wilson ilkelerine aykırı olduğundan dolayı reddedilmiştir...
abd senatosu'nun konuyla ilgili kararı ve komisyon tutanakları arşivlerde mevcuttur.
(abd federal belge arşivi, belge no:26, seri:1923-24)
dost ve müttefik(!) abd'nin türkiye cumhuriyeti misakı milli kararını tehdit eden bu belgesi türkiye'de bazı sol tandanslı yayınlarda yayımlanmış lakin "çalıyor ama namaz kılıyor" zihniyetindeki koyun halkımızın nedense pek ilgisini çekmemiştir...
pek tabii amerikan götü yalayıcıları bu antlaşmanın kabul edilmemesini önemsemeyebilir, ilerleyen yıllarda abd ile imzalanan diğer antlaşmaları örnekleyerek "güvende" olduğumuzu savunabilirler.
lakin bugün dörtbir yanımızı sarmış olan abd, yarın bir gün wilson prensiplerine dayanarak ve lozan antlaşmasını tanımadığı belgesi ile türkiye'de yaşayan kürtler için wilson prensipleri'nin işletilmesini talep edebilir ve hatta türkiye'ye bu mesnet ile haklı olarak savaş açabilir.
tüm dünya, bm, ab, nato vesaire kurumlar da bu haklılığı tescil eder ve türkiye abd tarafından uluslararası hukuka uygun bir şekilde işgal edilebilir.
(bkz: akp nin gerçek hedefi bop ve 2015/#11154566)
bu durumda yapmamız gereken nedir?
dik durmak, dışişleri vasıtasıyla abd'ye ultimatom verip lozan antlaşması ve misakı milli hudutlarımızı tanımasını sağlamak...
ama türkiye'de öyle bir dışişleri ve öyle bir siyasi irade var mı?
her 24 nisan'da "obama soykırım diyecek mi demeyecek mi" diye bekleyip, abd başkanı'nın "soykırım" ifadesi yerine "büyük felaket" tanımlamasına sevinip göbek atan bir siyasi irade ile asla...
bunu da tarihe not düşüyorum, ileride başımıza gelen felaketlerde "protest sanayici bizi neden uyarmadın" diyemeyesiniz diye...içim rahat en azından.
ya kendimize geleceğiz, ya da yok olup gideceğiz...
saygılar sevgili uludağ sözlük ergenleri.
not: yazı uzun geldiyse am göt meme başlıklarına yönlenmekte serbestsiniz...
lozan müzakereleri ve lozan antlaşması'na gözlemci ülke sıfatıyla iştirak eden amerika, cumhuriyetin ilk yıllarında türkiye'yi tanımış olmasına ve türkiye ile ikili antlaşmalar imzalamasına rağmen, türkiye'nin tapu senedi olan lozan antlaşması'nı ve maddelerini tanımamaktadır ve hatta lozan antlaşması amerikan senatosunda reddedilmiştir.
neden?
ilk bakışta bu nedenin altında yatan sebep kolayca anlaşılabilir.
"ermeni lobisi..."
lakin işin aslı birinci dünya savaşı sonunda abd başkanı olan wilson'ın yayımladığı ilkelerdir.
(bkz: wilson ilkeleri)
bu wilson ilkelerine istinaden "her ulusun kendi kaderini tayin hakkı" vardır, ve bu durum abd senatosunda ve kongresinde kabul edilip tescillenmiştir.
filhakika bu saçmalık yığını prensipler o dönem osmanlı coğrafyasında da taraftar bulmuştu.
(bkz: wilson prensipleri cemiyeti)
lozan antlaşması 19 ocak 1927'de abd senatosuna gelmiş ve "ermenilere yurt sağlamadığı" mesnediyle, yani bu wilson ilkelerine aykırı olduğundan dolayı reddedilmiştir...
abd senatosu'nun konuyla ilgili kararı ve komisyon tutanakları arşivlerde mevcuttur.
(abd federal belge arşivi, belge no:26, seri:1923-24)
dost ve müttefik(!) abd'nin türkiye cumhuriyeti misakı milli kararını tehdit eden bu belgesi türkiye'de bazı sol tandanslı yayınlarda yayımlanmış lakin "çalıyor ama namaz kılıyor" zihniyetindeki koyun halkımızın nedense pek ilgisini çekmemiştir...
pek tabii amerikan götü yalayıcıları bu antlaşmanın kabul edilmemesini önemsemeyebilir, ilerleyen yıllarda abd ile imzalanan diğer antlaşmaları örnekleyerek "güvende" olduğumuzu savunabilirler.
lakin bugün dörtbir yanımızı sarmış olan abd, yarın bir gün wilson prensiplerine dayanarak ve lozan antlaşmasını tanımadığı belgesi ile türkiye'de yaşayan kürtler için wilson prensipleri'nin işletilmesini talep edebilir ve hatta türkiye'ye bu mesnet ile haklı olarak savaş açabilir.
tüm dünya, bm, ab, nato vesaire kurumlar da bu haklılığı tescil eder ve türkiye abd tarafından uluslararası hukuka uygun bir şekilde işgal edilebilir.
(bkz: akp nin gerçek hedefi bop ve 2015/#11154566)
bu durumda yapmamız gereken nedir?
dik durmak, dışişleri vasıtasıyla abd'ye ultimatom verip lozan antlaşması ve misakı milli hudutlarımızı tanımasını sağlamak...
ama türkiye'de öyle bir dışişleri ve öyle bir siyasi irade var mı?
her 24 nisan'da "obama soykırım diyecek mi demeyecek mi" diye bekleyip, abd başkanı'nın "soykırım" ifadesi yerine "büyük felaket" tanımlamasına sevinip göbek atan bir siyasi irade ile asla...
bunu da tarihe not düşüyorum, ileride başımıza gelen felaketlerde "protest sanayici bizi neden uyarmadın" diyemeyesiniz diye...içim rahat en azından.
ya kendimize geleceğiz, ya da yok olup gideceğiz...
saygılar sevgili uludağ sözlük ergenleri.
not: yazı uzun geldiyse am göt meme başlıklarına yönlenmekte serbestsiniz...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar