bugün

ta m e guilass

homayoun Ershadi'nin oscarlık oyunculuğuyla harikalaşmış filmdir. intihar ve dut ağacı hikayesi ise şu ömrümde dinlediğim en dokunaklı ve umut dolu hikayeydi.

türk yolcu intiharı düşünen şöförümüze anlatır bu başına gelen olayı:

--spoiler--
Size başımdan geçen bir olay anlatacağım.
Henüz yeni evlenmiştim.
Belaların her türlüsü bizi buldu.
Öylesine bıkkındım ki her şeye son vermeye, karar verdim.
Bir sabah şafak sökmeden önce,arabama bir ip koydum. Kendimi öldürmeyi kafama koydum. Mianeh’e gitmek için yola koyuldum.
Bu 196o’daydı. Dut ağaçlarıyla dolu bir bahçeye vardım. Orada durdum.
Hava hâlâ karanlıktı. ipi bir ağacın dalı üzerine attım, ama tutturamadım.
Bir kere iki kere denedim ama kâr etmedi. Ardından ağaca tırmandım,ve ipi sımsıkı düğümledim.
Sonra elimin altında yumuşak bir şey hissettim. Dutlar. Lezzetli tatlı dutlar. Birini yedim.
Taze ve suluydu. Ardından bir ikincisini ve üçüncüsünü. Birdenbire güneşin dağların zirvesinden doğduğunun farkına vardım. O ne güneşti, ne manzaraydı,Ne yeşillikti ama!
Birdenbire okula giden çocukları, seslerini duydum. Bana bakmak için durdular.
“Ağacı sallar mısın?” diye bana sordular. Dutlar düştü ve yediler. Kendimi mutlu hissettim.
Ardından alıp eve götürmek için biraz dut topladım.
Bizim hanım hâlâ uyuyordu.
Uyandığı zaman, dutları güzelce yedi. Ve hoşuna gitti.
Kendimi öldürmek için ayrılmıştım ve dutlarla geri geldim.
Beyim, bir dut hayatımı kurtardı. Bir dut hayatımı kurtardı…
--spoiler--