astronomy

"lanetlenmiş insanlığın çocuklarına, uyumadan önce anlatılacak bir hikaye...
zaman ve uzayın içerisinde, bizimkine paralel bir dünyada, görünmez olanlar, tarihin rüyasına vakıf olacak bir aracı gönderdiler. bu arac, sınırsız gücüyle 19. yüzyılda öne çıkan en büyük figürlerden biri oldu. tarihin akışını değiştirerek ve insanlar olarak kötülüğe karşı çıkma yeteneğimizi test ederek, farklı kimlikler altında kendisini tarihin hayati önem arzeden an'larına yerleştirdi.

onun adı, imaginos."

blue öyster cult'ın 1988 çıkışlı albümü secret treaties albümündeki versiyonda, stephen king bu şarkının ve albümün genel konseptinin ana konusu olan imaginos karakterini bu şekilde anlatıyor. astronomy'yi anlamak için önce imaginos'u anlamak gerekiyor, onu tanımak gerekiyor. imaginos saga'nın şarkı olarak sıralaması şu şekilde kabul ediliyor:

i am the one you warned me of
les invisibles
in the presence of another world
del rio's song
the siege and investiture of baron von frankenstein's castle at weisse
astronomy
magna of illusion
blue öyster cult
imaginos

şarkıda olabildiğince fazla gönderme ve alt metin var, yine de imaginos'un hikayesinin bir parçası olan astronomy'yi türkçeleştirmeye çalışayım elimden geldiğince.

disclaimer: bu çeviriler, kafiye amacı güdülerek, birebir çeviri yapmak amacıyla yapılmış çeviriler değil; tamamen şarkının derinindeki anlamları yakalayabilmek adına, düz yazı amaçlanarak yapılmış çevirilerdir. bazı şarkılarda, şarkının yapısıyla paralel bir şekilde kafiyeler görülebilir. katkıda bulunmak, yanlış olabilecek bir yeri işaret edecek yazarların eleştirileri, daha doğrusu iyi/kötü tüm eleştiriler kabuldür.

***

saatler 12'yi vuruyor ve ayın damlaları * yükseliyor,
sana doğru saklandıkları yerlerden.
çılgın bir adamın yüzündeki asit ve yağ misali. *
aynı adamın sebepleri yitip gitmeye meyilli
dört bir yandan esen rüzgarda uçan kuşlar
veya mayıs ayında süzülen martılar gibi.

artık kumlar dönüşüyor bir kabuğa
ve artık çoğunuz yoksunuz burada.

suzy, gel tatlım, biraz yürüyelim
hemen şurada, kumsala doğru.
biliyorum yakında evleneceğini ve
bilmek istiyorsun rüzgarların nereden geldiğini.

eh, bu hiç söylenmemiş carrie'nin okuduğu o haritada,
hani şu "dört rüzgar barı"ndaki saattin arkasında olan.

"dört rüzgar barı"nda her yönden esiyor rüzgar,
kilitli iki kapısı da, kapalı pencereleri.
kapılardan biri seni içeri almak içinken,
diğeri bu kapının aynadaki ibaresi.

kötülükle bakıp anlam çıkardığında,
anlıyorsun o kapının sahte olduğunu.
yaydığını sonsuz, görkemli, akışkan veya
hep soğuk olan o ışığını.

saatler 12'yi vuruyor ve ay damlaları yükseliyor
sana doğru saklandıkları yerden.
hemşire carrie ve tatlı suzy
buluyor kendilerini "4 rüzgar barı"nda.

orası merkezi bu buhranın,
kaynağı tüm fırtınalarım.
orası zamanla umutsuzca birleşecek bir yerken
bunun hemen ardından, geldim ben.

bana desdenova deyin, yani sonsuz ışık
bu açtığım derin çukur
görmenizi sağlayacak.
ve köpeğimi * de unutmayın,
sabit ve diğerlerini izleyen,

göklerin ilmiyim ben, düşen bir yıldız.

***