bugün

fenerbahçe

sadece tarifi olmayan aşktır.
bu yazıyı gece yazdım ama sabah saatlerinde kontrol edip sözlüğe aktaracağım. belki çok uzun bir yazı olacak ama bütün fenerbahçeliler ve diğer takım taraftarları da okusun, hem de iyi okusun.
öncelikle sonuç ne olursa olsun, ki olumlu bir sonuç olacağını zannetmiyorum tutuklanan (yöneticiler) şahıslar adına. ve kesinlikle düşürülmemiz gerektiği düşüncesindeyim.
ve biz bu renklere sevdamızı asla kaybetmeyeceğiz. dünyanın neresinde ve hangi liginde oynarsa oynasın farketmez. bu üç adamdan biri dahi suçlu bulunur ve ceza alırsa (şikeden dolayı) bu iş bitmiş ve biz de şikeci olmuşuz demektir. bunun daha ne ötesi var, ne de bu tarafı!
aziz yıldırım gerçekten kulübe çok büyük hizmetler vermiş ve tüm yapıyı değiştirmiş bir adamdır. zaman zaman sportif anlamda da büyük hataları oldu. zaman zaman çok doğru işler yaptı ve kurum olarak camiayı çok iyi yerlere getirdi ama en son yaptığı ile yeryüzünde bize kimsenin yapamayacağı bir kötülüğe imza atıp tüm camiayı ve fenerbahçe sevdalılarını tarif edilemez bir hüsrana ve acıya boğdu.
hakkı var mıydı? hayır ona bu hakkı kimse vermedi, kimsede de böyle bir hak olmamalıydı, kim olursa olsun!
yakıştı mı sizce? hayatının neredeyse 30 yılını kadıköy'de maçlarda geçirmiş biri olarak derim ki; asla, kesinlikle, zinhar yakışmadı bu bize, hem de hiç!
şimdi bu silinemeyecek leke ile yaşamak hangi fenerbahçe sevdalısının hakkıydı arkadaş! sen, ben, o, bu, şu!
hangimize münasip görülecek bir kılıftı bu?
biri söylesin bana?
biz sadece renklerimize aşıkken ve onu severken sadece başarılı olmasını isteyerek her ortamda desteklerken bu mu olmalıydı bize reva görülen!
şimdi 13 yaşındaki oğluma ben neyin cevabını vereyim?
biri, bir kişi sadece bu sorunun cevabı varsa söylesin bana?
pişmiş kelle gibi çiğ çiğ sırıtıp "evet oğlum biz şike yapmışız, ama olsun ligde kalırız" mı diyeyim, yoksa "olsun oğlum bu unutulur" mu diyeyim! ya da "tamam yaa, şampiyonluğumuzu alırlar ama ligde kalırız mı" diyeyim!
yoksa bana adam gibi yakışan bir şekilde;
"evet oğlum bizim yöneticilerimiz şike ve teşvikten tutuklandı, büyük ihtimalle de suçları sabit görülecek ve bu leke üzerimize yapıştı ve asla çıkmayacak, inşallah bizi bir alt lige düşürsünler" mi diyeyim!
hangisi daha doğru, ya da hangisi daha acı?
% 100 bir şekilde en son söyleyeceklerim hem doğru hem de acı.
ya bunun acısı, içimizi parçalayan zehiri, onu kim temizleyecek, kim refaha kavuşturacak kavrulan gönüllerimizi?
yazık gerçekten çok yazık!
muhtemelen aziz yıldırım ve 2-3 adamın girmiş olduğu "ya tekrar son hafta şampiyonluğunu kaçırırsak telaşı" ile girişilmiş bir olay ya da hamle. ahmakça, aptalca, ne dersen de ama aklım sırrım almıyor sadece.
niye? ne gerek vardı?
2. olurduk olurdu biterdi. ya da sondan 4. olurduk ne farkeder ki? en fazla 3 ay dalgaya alırlardı bizi, olurdu biterdi! ya şimdi?

olayın kafa karıştıran kısımları çok tabi. muhtemel bir siyasi olay var bu içerikte. göründüğü kadar kolay ve basit değil gibi duruyor. bu sadece şahsi fikrim.
yani soruşturma 7-8 ay evvel başlıyor, sonra yasa çıkartılıyor. burada bir enteresanlık var gibi. ve teknik takip olayı bir bank asya takımı ile alakalı olarak başlatılıyor ve bağlana bağlana buralara varıyor güya. bana biraz yavan, basit gibi geldi, en azından zamanlaması olarak.
ya da ben takımıma toz konduramıyorum, nasıl derseniz öyle olsun ama fikrim bu.
sonuç olarak suçları sabit görülürse olay bitmiş olacak, varsayalım görülmedi o zaman ne olacak ki?
bu kadar linç edilmişiz ve söylentiler ayyuka çıkmış, herşey doğru ya da yanlış olarak basına sızdırılmış, bangır bangır konuşuluyor, leke yine lekedir.
aklansan ne olur!
tabi camianın destek olması çok normal. hukuki süreç bitene kadar olacaktır diye düşünüyorum. eğer deliller gerçek bir şekilde kamu vicdanını ikna eder ve bu 3 adam suçlu bulunursa o zaman fenerbahçe ileri gelenlerinin ağızlarını hiç açmaması ve bu olayı bu şekilde kabullenerek bu adamları tez elden lanetlemesi ve yeni bir yönetime, yani olağan üstü kongreye gitmesi gerekir. bunu yapmadığımız zaman şikeci, teşvikci ya da küme düşürülmüş olmak kadar daha fazla aşağılanırız vicdanlarda.
tabi bu da kendi fikrim.
çünkü yakıştıramıyorum bunu o çubuklu formaya, o sevdaya, konduramıyorum bu lekeyi oraya arkadaş!
son olarak daha sürecin başından beri bizi darağacına götürenler, zil takıp oynayanlar için söylenecek birşey yok zaten. isteyen istediği pencereden bakacaktır sonuç ne olursa olsun. ama aslolan bizim de burada bir penceremiz olduğu ve o pencereyi de en azından adam gibi aralayabilmeliyiz, o güç bu ülkede en çok bizde var. başka bir allahın kulunda bizdeki kadar yok.
o sebeple tüm forumlarda yazdığımı burada da yazıyorum.
sakın ola bir "yok marka değeri düşer, aman naklen yayın ihalesi sakata gelir, süper lige neler olur" modundan hareketle kulüpler birliğinin/federasyonun "şampiyonluk elinizden alınacak ama sizi düşürmeyeceğiz, işte lige (-) eksi bilmem kaç puanla başlarsınız" gibi bir söylemini asla ve asla kabul etmiyorum. ve kabul eden bir tane adamı da "gerçek" fenerbahçeli olarak addetmiyorum. ve asla da affetmem!
bizi bank asya lige düşürsünler, temizlenemeyecek bu leke belki biraz olsun oradan geri dönüşümüzle azalır, hafifler ve yeni bir başlangıç olur. bunu devam eden ya da yeni seçilecek yönetimden, ondan önce de kongre üyeleri ve taraftarlardan bekliyorum.
çünkü bu şanlı formaya yakışacak olan budur!
süperlige geri dönüldüğünde de ilk yapılması gereken ve hatta bana göre hemen yapılması gereken bir diğer olay da, bunu daha önce kızdığım zamanlarda da söylemiştim; tüm amatör şubeleri lağvetmek ve tüm sponsorları sadece ve sadece futbola yöneltmek ve hayata fenerbahçe futbol kulübü olarak devam etmektir. evet madem bu ülkenin altı, üstü, sağı ve solu sadece futbol o zaman olması gereken de budur. hangi branşı, hangi dalı kim forse edecekse etsin, çünkü orada yaptıkların her zaman futbolun arkasında kalıyor ve bence bu ülkeye çok bile. çünkü bunu haketmeyen insanların barındığı bir yer burası.
son olarak gerçekten hiç birşeyden habersiz sonuna kadar mücadele eden futbolculara ve her zaman bu camiada sonsuz kredisi olan adam gibi adam aykut kocaman ve diğer bu işlere bulaşmamış yöneticilere gerçekten üzüldüm ve üzülüyorum.
hakkımızda hayırlısı ne ise o olsun, ve cezamız var ise kesilsin ve bitsin artık bu işkence ve onarılamaz acıları.
bu süreçte ileri geri yazıp kızdırdığım ya da şahsına tepkili olduğum, ya da bizimle taşşak geçen hiç bir arkadaşa kırgın, kızgın değilim. muhtemelen bir benzerini ya da benzerlerini ben de yapardım diye düşünüyorum.
onlara tek bir sözüm var; umarım seneye biz olmadan geçirecekleri bir ligin ne kadar yavan bir lig olacağını en kısa zamanda anlamaları, o da fazla sürmeyecektir.

ama bu sürecin sonu ne olursa olsun her zaman büyük bir aşkla bağlandığım çubuklu sarı-lacivert formama daha fazla ve daha büyük bir aşkla bağlanacağım ve oğlumun da adam gibi bir fenerbahçe sevdalısı olarak yetişmesi için elimden geleni yapacağım. biz sadece ona aşığız, kişilere değil. kişiler gider ama fenerbahçe hangi ligde olursa olsun hep varolacaktır. geri döndüğümüzde de eskisinde çok daha güçlü bir camia ile dönmüş olacağız.

son sözüm bu aşk asla bitmez, cehennem sönene kadar fenerbahçeliyiz!
güncel Önemli Başlıklar