bugün

michael sikkofield

kaynakları internet ortamı olup üslubu ile gayet inandırıcı olduğunu söyleyebilirim. nitekim inandırmaya çalıştığı konunun aslında "inanılmaz" olduğunu kanıtları ile birlikte veriyor, dolayısıyla yine verdiği aksi kanıtlar ile de "olum açın gözünüzü adamlar gümbür gümbür geliyor" diyerek konuyu hep aynı noktaya getiriyor. lafa girerken de aslında niçin inanmanız gerektiğini sıralıyor, sıralarken de bir sürü giydiriyor onu okuyanlara ve tam bir ego düşmanı, bunu yazısının her kelimesinde görebilirsiniz. haliyle okuyucu siniyor karşısında, anlattığı ne olursa olsun "inanmalıyım" diye düşünüyorsunuz. aşağı yukarı bütün yazılarını okudum. elemanı sadece blogundan tanıyorum, inci, avare bilemem ben. ama üslubunun çok iyi olduğunu, seri ve konu da biraz ilgi çekici ise -ki komplo teorilerini herkes sever-tadından yenmez bir akıcılıkla bir çırpıda okuyabiliyorsunuz.

öte yandan bu "ekşici" muhabbetinin ise oldukça sıkıcı olduğunu ifade etmeliyim. zira kendinin anlatmaya çalıştığı örgüt ya da gizli öğreti vs her neyse, sık sık dile getirdiği gibi böl-parçala-yönet düsturu ile ülkeleri biçimlendiriyor. bunu yaparken de iki zıt düşman yaratıp bunların savaşından çıkar sağlıyor. şimdi burada "çıkar" kelimesi yanlış anlaşılmasın zira bunu okuyorsa bunu söylemek istemediğimi anlar kendisi, o zekanın da ilerisinde bir zeka ve hafızaya ve sabra sahip olduğuna eminim, ama tipik inci sözlük yazarlarının yaptığı hataya düşerek, "ekşici" olarak adlandırılan o gruba saldırarak aslında kendi varlığını olağan kılmaya çalışıyor. neden bilmiyorum ama özellikle bu tayfada var olan bir durum bu. sanki varlık nedeni olarak "ekşi sözlük" zıttı olmaklık ve bu gruba da saldırarak aslında bir nevi ad duyurma gafletinde oldukları sanısı bende gayet de fazla vuku buldu. bu dediğim gibi yalnızca sanı. tıpkı okan'ın programında aynı amaçla bir araya gelmiş sözlük sahiplerinden inci sözlüğün sahibi olan elemanın direk olayla alakasız olduğu halde üçünvü sınıf tartışma programlarında rastlanır cinsinden tavırla ekşinin sahibi elemana saldırmaya çalışması aslında haklı da olsa onu haksız pozisyona düşürmüştü. zira "bi sus, konuya gel, konu hepimizi ilgilendiriyor" diyen eminimbir çok insan vardı.

sikkofield arkadaş, okuduğum kadarı ile 21 yaşındaymış, bu genç yaşına rağmen, bilgi birikimi ve bunu aktarma biçimiyle iyi yolda olduğunun izlenimini verdi bana. ancak yarattığı alternatif ise; o yazdığı tüm hayali(!), gizli olduğu şeyleri layığı ile ifşa ederken, koyduğu alternatif açıklama ile inandırıcılığını biraz sarsıyor. bu konuda görünmeyen varlıklar konusunda soyut ve muğlak olan şeyler var iken ve bunu doğrudan kur'an-ı kerim'i referans alarak yapmasına rağmen inandırıcılık sıkıntısı yaşıyor. kur'an-ı kerim tüm inananlar için mutlak ve değişmez referanstır, zira benim için de öyle, ancak bunun ötesinde bunu referans olarak kabul etmeyecek bir çok insan da mevcut. ayrıca kompozisyonun sonunu genelde "kültürünüze sahip çıkın" diyerek bitiriyor. ancak bunun da akıllarda yarattığı soru işaretleri mevcut. bu soruların başında da yine referans, tek ve mutlak alternatif olarak islamiyeti gösteriyor. bu da inandırıcılığını ve hitap ettiği insan sayısını etkileyeceğini düşünüyorum. bu da sour işaretlerinden birisi. kafada "adam resmen ateistlere giydiriyor" gibi davranıyor diye düşünebilirsiniz. (ancak anlattığı onca komplo teorisine bakıp olayı biraz içselleştirdiğinizde, bu yazıların da amacı ne? diye sorabiliyorsunuz. hoş aleni bir islamiyete davet olgusu yok, ancak tıpkı o prison break dizisinde, sapla samanın birbirine karıştığı ortamlara benzeyen ve bilgi kirliliğinin hada safhaya ulaştığı bu mecrada üstelik tanımadığınız birinin size cesaretle bir şeyleri anlatmaya çalışıyor olması ve yaşadığımız dönemdeki onca komplo teorisinin zihinsel bulanıklık yaratması "amaç ne?" sorusunu istemeden sorduruyor. ancak cevabı yine de veriyor: "kültürünüzü koruyun")

elbette sikkofield arkadaşın, hitap ettiği kesimi artırma gibi bir gayreti tabiki mevcut. yine bunu yazılarından anlayabilirsiniz. "olum anlayın artık, anlatın, ben bir kişiye ulaşmışsam bu benim için kardır, açın gözlerinizi, anlatın bunu çevrenize, girdiğiniz her yere" diyerek zaten bunu kendi ifşa etmiş. ancak yukarıda saydığım bu tür sıkıntıların inandırıcılık bakımından sorun yaratması hitap ettiği kesimi azaltabileceğini ifade ediyorum. ve tabiki benim yukarıda ifade ettiğim eleştirilerimi ise adı üzeride "siklememek" durumu da var.

yukarıdaki eleştirilerimi eğer dikkate alacaksa bunun bir "ego yanılsaması" ile değil, naçizane okur tavsiyesi olarak değerlendireceğine eminim. bunun yanında kendisi ile tanışmayı ve mülakat etmeyi şiddetle arzu ediyorum.
güncel Önemli Başlıklar