bugün

boş otobüste ayakta giden yolcu

(bkz: bu benim lan)

öncelikle başımdan geçen olayı anlatmak istiyorum size. mecidiyeköy'de oturuyorum ve istanbul üniversitesi'nde okumaktayım. edebiyat fakültesi bildiğiniz üzere vezneciler'de. 77a şişli vezneciler hattı ise favori hattım olmasından dolayı sürekli binen arkadaşlar varsa mutlaka karşılaşmışızdır. neyse hikayeme geçeyim. pazartesi günleri dersimiz erken, hiç uyumamıştım pazar gecesi. sabahladım okula gittim tabii ağır bir uyku çöktü üstüme. okuldan çıktım ve gene meşhur otobüsüme bindim. ilk durak olduğu için her zamanki gibi boş yer boldu ve oturdum bi' tanesine. acayip de uykum var ama. bu hattı bilenler vezneciler'den şişli'ye giderken otobüsün çağlayan istikametinden gittiğini bilir ve burada malum adalet sarayı inşaatından dolayı trafik felçtir. buradan geçmek bile bazen yarım saati bulabiliyor. çağlayan'a yaklaştığımız vakit kulağımda kulaklık dedim biraz kestireyim. uyumuşum. kalktığımdaki ablaklığı, o anki hislerimi hiç bir kelimeyle anlatamam. herkes inmişti, bilmediğim bir yerdeydim ve şoförle muavin ön tarafta muhabbet edip gülüyorlardı. manzara çok kötü gözüküyor oradan farkındayım. ben kalktım gittim ön tarafa daha bir şey demeden dialog şöyle gelişti:
şoför:ş
muavin:m
ben:b

şoför beni gördü ve
ş: uyandı seninki?(muavine)
m: (gülüşmeler)
b: (yusuf yusuf ve hassiktir nidaları) - abi biz nerdeyiz?
ş: sen nereye gidecektin?
b: be.. ben mecidiyeköy e gitcektim abi.
ş: e ahmet* neden uyandırmadın çocuğu?
m: ne bileyim abi. (epic fail)
ş: kağıthane garajındayız koçum biz. buradan inceksin karşıdaki duraktan 78m* binceksin.
b: (kağıthane neresi amk? ne ara geldim ben buraya!) tamam abi.

neyse indim geçtim karşı durağa yaklaşık 40 dakika bekledikten sonra geldi otobüs.

o gün bugündür çok uykum varken otobüse bindiğimde uyumamak için ayakta seyahat ettiğim çok oldu. hatta 2 gün önce bile bu olay yaşandı.