türk solunun atatürk çıkmazı

türk solunun çıkmazı, kah kendi iç çekişmeleri ve liderlik mücadeleleri içerisinde boğularak, kah dünyaya mal olmuş sol liderlerin peşinden bilinçsizce sürüklenerek, bu memleketin havasından, suyundan etkilenmeksizin ve gerçeklerinden bihaber olarak, ne olduğu ve hangi hedefe gittiği belirsiz kör bir yola düşmesinden başka bir şey değildir.

böylesine bir yolda ilerlerken, atatürk'den başka tutunacak bir dalı olmaması da gayet normaldir. zira, söylediği anlaşılır ve dinlenir, liderlik vasıflarına sahip, yurdunu, insanını tanıyan ve onları etkileme, yönlendirme becerisine sahip, ondan daha solcu bir lider çıkmamış, çıkamamıştır. bunu başarabilme yolundaki deniz gezmiş ve arkadaşları, bir anda ve belki de başarabildikleriyle fazlaca orantısız bir biçimde, aynı havayı koklama imkanı dahi bulamamış sol gençliğin sevgilisi olu-vermişlerdir.

sonuç olarak, atatürk, türk solunun düştüğü çıkmazda yalnızca bir bahanedir. solu çıkmaza sürükleyen ise, sözde solcu geçinen lakin, uygulamada, halk yığınları nezdinde birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışmaktan başka hiçbir icraatı bulunmayan, isteksiz, etkisiz, yolsuz-yöntemsiz, kuru siyasi kalabalığın bizzat kendisidir.