entry'ler (26)

myndos geçişi

emirhan Oğuz'un ateş hırsızları söylencesi'nden sonra yayımlanan ikinci kitabı.

emirhan oğuz

Myndos geçişi adlı yeni kitabının ilk şiiri:

adaya geçersek eğer


adaya geçersek eğer
eylül güneşini göreceğiz batarken:

kesinlikleri
kuşkuya bölen şarkı.

geceye öfke duymayız ama:

böyleyiz:

gölgeler

verilecek hesap yok

hüznün hep aynı derinde
büyüyen mızrakları.

vardığımız batı
geçtiğimiz tuzun kanıdır:

ikimiz de bilir
ama birimiz söyler bunu:

geriye dönersek

zaman geçer, deniz karanlık.

emirhan oğuz

ateş hırsızları söylencesi adlı kitabı henüz adsız bir şairken ödüller almış olan emirhan oğuz'Un bu kitabı 20 yıldır yeni baskı yapmıyordu. geçtiğimiz günlerde kırmızı yayınları tarafından yeniden yayınlandı. kitap çok özenli hazırlanmış. şairle yapılan oylumlu bir söyleşi mesele dergisi'nin 34. sayısında. ayrıca 31 ekim günü tüyap kitap fuarında belki de şairle ilgili ilk panel/söyleşi yapılacak. ahmet telli'nin yöneteceği panele şeref bilsel, onur behramoğlu, cenk gündoğdu, faris kuseyri, betül dürden konuşmacı olarak katılacak. emirhan oğuz'un sahalara dönmesi gerçekten müthiş bir şey.

barış manço nun ülkücü kimliğinden bihaber olmak

"beni marksistler faşist, faşistler marksist sandı"
cemil meriç

bünyamin gezer

13 mayıs 2009 beşiktaş fenerbahçe maçında fenerbahçe'nin kazanması için gereken dört penaltıdan üçünü vermeyerek büyük hayalkırıklığı yaratmıştır.

seyyid kutub

cemal abdülnasır'a kukla diyenlerin ölümüne bin bir ah u vahla yaklaştıkları kişi. nasır'a yönelik suikast girişiminin faili. kanalı emperyalistlerin elinden mısır'a geri alan, israil'le kararlılıkla iki defa savaşmış (ikisinde de kaybetmiş olsa da) biri mi kukladır, yoksa onu bir suikastle öldürmek isteyen zavallı mı?

cemal abdulnasır

israil barbarlığına arapların verdiği cevap. birleşik arap devleti ideali ve kısa süreli pratiğinin mimarı. 3. dünyanın en çok sevilen liderlerinden biri olmuştur.

kendisine taş atan çocuğu komalık eden polis

http://www.milliyet.com.t...te=24.04.2009&b=Polis dipcigiyle yaralanan Seyfinin durumu iyi

aaa bakın, asker de çocuğa geçmiş olsun diyor. oysa ne güzel keşke öldürseydi entryleri giriliyordu. yabancıdan düşmana giden yol çok kısaymış. bunu asker de fark etmiş. aferin.

tanım: yaralı çocuğu ziyaret eden askere bakıp da çok şey öğrenmesi gereken polistir.

mişel eflak

baas partisi'nin kurucusu, arap sosyalist ideolog.

kendisine taş atan çocuğu komalık eden polis

uludağ sözlük'ün (bittabi ülkemizin) içler acısı halini gösteren polistir. kanun önünde suçu ispat edilmemiş, savcılığa çıkmamış, mahkum olmamış tüm bunlar gerçekleşip de suçu sabit olduktan sonra cezasını insani kriterlere göre çekmesi gereken bir çocuğu "keşke öldürseydi" diye karşılayan insanlık düşmanlarını açığa çıkardığı için hayatında ilk defa iyi bir iş yapmış polistir. el insaf.

sen bilirsin bir iki ben bilirim oniki

maalesef onu da bilmiyorsun diye cevap verilebilecek cümle. zira sayıların her basamağı ayrı yazılır. on iki.

semsettin sami

arnavut'tur.

israil

israil aşağıdaki linkten izlenebilecek videonun bize anlattıklarıdır. eğer acı, kan ve göz yaşı görüntülerine tahammül edemiyorsanız lütfen izlemeyin.

http://www.samanyoluhaber.com/haber-132432.html

israil i elestirirken hamas i mesrulastirmak

işgal ettiği tarihi filistin topraklarında kan döken düzmece devlet israil'in meşruiyeti, dünyanın bütün ülkelerinin gözlemcileri tarafından tertemiz olarak sınıflandırılan bir seçimle iş başına gelmiş hamas'ın meşruiyetinin yanında esamesi okunmayacak bir laf salatasıdır. hamas, hizbullah, emel ya da adı ne olursa olsun, faşistsiyonist israil devletiyle savaşan ve meşru seçimle iktidarda bulunan bir parti, zihniyet, siyasal düstur var. bize benzemiyor diye; sakalı uzun, kınalı diye; arapça (ay ne kaba bi diııl) konuşuyor diye onu meşru saymayacak mıyım? hamas ve/veya israil'le savaşan her odak benim gözümde bir kahramandır. nasrallah da öyle, bir zamanların el fetih 'i de öyle. israil'in dümen suyuna giren bir abbas'ı değil israil'e kafa tutan hamas'ı, evet, meşru görüyorum. olmert'in yahudi kıçını öpmek için sıraya giren mübarek'i, kral bilmem hangi suud'u, şeyh bilmem hangi el kuveydi'yi değil, evet, hamas'ı meşru görüyorum. tıpkı maliki yerine sadr'ı, kukla lübnan parlamentaristleri yerine nasrallah'ı meşru görmem gibi.

şeref bilsel

"naftalin

sesin benden çıkarsa
adımı bir sandala verirler
yaz olunca
bahçeyi konuşturan sarışın
beni bağırtan çayırlar
taşınca çocukların ayaklarından
yağmur ve pervaz beklesin

sesin benden çıkarsa
bakmakla yükümlü olduğum bu dağ
bakır yüzükler içinde
masal ve tütün saran parmaklar,
dokuzyüz elli altı doğumlu amcam
yüzünde tersane serinliğiyle
bekar ve uzun boylu beklesin

zaman bensiz yapamaz
elimdeki kadehi düşüren
sesin benden çıkarsa
toplan gidiyoruz, yerimiz dar
dönersek bir gün denizlenerek
kalbimde uyuyan hançer üzre
naftalin ve mermer beklesin"

faris kuseyri

sonra edebiyat, heves, edebiyat güncesi, üç nokta, mor taka gibi dergilerde şiirleri yayımlanan, kitap çıkarmamış şair. kün adlı şiiri 2007'nin en çok sevilen şiirlerinden biri olmuştu. aşağıda isyan adlı şiiri var.

isyan
inkârın soylu kanatları vardı ki onlar kırıktır
kaynayıp coşsam huruç büyüse dal dal
selam ederim kırık sabahlara
buğday yansa ekmekler mi esmerleşecek
kanasam kızaracak mı sular

selam olsun yıkılan kerpiç duvarlara
yakılan tarlalara selam olsun
kırılsa göçmenlerin kanadı
ağlamak mı düşecek payıma
ateşe hançer çeken yaşlarıma selam olsun
selam olsun kararan gözlerime

ihtilal günlerinden sabırlar devşiren sen misin
sen misin kuytularda inatçı mağlubiyetleri büyüten
kaç kerre gördüm ölülerin üşüdüğünü
ve dahi duydum kanadığını çınarların
yansam, alevden bir çelenk koysalar göğsüme
başım mavzere ayağım denize bakardı
geldim işte silerek hesabımı
övüyorum omzumdaki tüfenk ağrısını
dalgalar kabardıkça kabarıyor
mezar taşlarından isimler seçiyorum
bir utanç gibi uzuyor ömrüm

şafak gümbürdese
turkuvaz koksa denizden uzak şehirler
otlaklara zümrüt diyorsan eğer
her sözünü lanetliyorum

çürüyen dilim beni sars
yasak bir sevdayı anlatır hep türküler
patlamış nar çiçekleri acıkmış gök
tutundum dalınıza
kırılsa üzülecek mi ulu şehirler

bil insan!
koşar ayak geçtik
zeytin ve defne ağaçlarının altından
şelaleler ki yurdu saçlarımızı
acıtmazlardı sular gibi
koçlar bildik ve develer bildik
ve yemişler yedik özlenen ellerden
ey bağbozumlarının uslanmaz neşesi
şarapların bin yıllık tortusu ey
ne kadar uzakta kalsa da gelecektir
bir mülteci gibi yoksul şehrimizi kıskanan

bayhan

apolitik fela kuti. sevimli detone. dinlenebilecek gibi değil ama varlığı başımız üstüne.

hamas

bizzat israil tarafından bir zamanlar filistin kurtuluş hareketinin itici gücü olan el fetih'e ve george habash'ın cephesine karşı kurulmuş olan siyasi örgüt. daha sonra işler değişince terörist damgası yemiştir. (afganistan'In taleban'ında da benzer bir süreç işlemiştir) zira israil'e düşman herkes malum terörist oluverir. şimdi olmert tarafından sırtı sıvazlanan abbas'ın el fetih'i de zamanında terörist olarak damgalanmıştı. ebu ammar (yaser arafat) da elbette teröristbaşıydı.
sonra ne oldu? demokratik seçimlerden (ki dünyanın en temiz seçimlerinden biri olarak adlandırılıyor) hamas ezici çoğunlukla birinci parti olarak çıktı. şimdi soruyorum size? halkı tarafından seçilmiş bir partiye kim terörist diyebilir?

hançepek mahallesi

çok sayıda kilise ve şapel içerir. bugün keldani kilisesi, süryani kilisesi faaldir. maalesef ermeni kilisesi metruk ve harap haldedir. hizbullah'ın diyarbakır'da güçlendiği günlerde yerli hıristiyanlar tehdit ve açık saldırılarla yüzleşmek zorunda kalmılar. bugün hançepek'in hıristiyan sakinleri yok denecek kadar azalmış. mutsuz ve tedirginler. midyat'ta ve mardin merkezde durum diyarbakır'dan hallice. antakya ve iskenderun'da ise çok daha iyi. hançepek'i gazerken bize dikkatli olmamız söylendi. tekin yer değildir dediler. tekin olmuyor evet, çünkü yaralı kuşun yuvasının üstüne yuva yapılmıyor.

asuri

hıristiyan araplar. türkiye'de de yaşarlar. dünyanın en lezzetli şaraplarını yaparlar.