bugün
- darwinci ateistlerin cevab veremeyeceği sorular20
- anın görüntüsü31
- iyi geceler10
- en unutamadığın an11
- türbeye gitmek11
- yok mu sorusu olan13
- chp'nin oy kaybetmesi14
- arkadaşlar buyrun ballı muzlu çilekli süt içelim10
- sari renkli seker33
- gaziantep13
- beraber sarma sarılacak yazarlar20
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- uğur yücel vs brad pitt9
- fotoğraf makinesi alacaklara tavsiyeler11
- arabası olmayan erkek perdesiz ev gibidir13
- uludağ sözlükte sunulan imkanlar16
- kadınların hesap ödenirken sessiz kalması12
- yengeç burcu12
- türk malı diye vestel venüs casper kullanmak8
- bedenini hemcinsine rahatlıkla gösteren kadınlar13
- keyfi verilebilen çaylaklık süresi sorunsalı35
- fenerbahçe müzesini gezip tetanoz olmak16
- hakan fidan'ın zehirlenmesi8
- galatasaray fenerbahçe farkı23
- dağdan gelen pkk evlatlarımızı bağrımıza basacağız12
- marketten ped alan erkek29
- aracınız muayeneden kaldı16
- çocuk yapmanın saçma olduğu gerçeği25
- anneler günü12
- arkadaşlar bi bakar mısınız15
- yuzırların hastalıkları8
- kemalistler neden cuma namazına gitmez30
- kadınlar erkeklerin yüzde seksenini çirkin buluyor18
- holding binasında dövülerek öldürülen işçi16
- davul zurnayla evden kız alma geleneği14
- young and dumb11
- müzik öğretmeninin çocukları istismar etmesi14
- gerekirse papaz elbisesi bile giyerim10
- müslümanlardan soğuma nedenleri14
- evliliğin erkekler için sömürü düzeni olması10
- şampiyon fenerbahçe8
- centurion9
- mustafa kemal'in askerleriyiz21
- akp ciler gazzeye14
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri9
- yazarların bulunduğu ülke9
- 9 mayıs 2025 başakşehir fenerbahçe maçı19
- yazarlardan porno film senaryoları14
- 15 temmuz gazileri için ölür müsünüz8
- din satışlarının azalması10


entry'ler (7)
Son yıllarda izlemeyenlerin bile maskesini takıp kendini dışarı attığı film.
(bkz: gezi olayları)
(bkz: gezi olayları)
Yarışmacıların rol yaptığını düşündüren yarışma. Umarım da öyledir, bu kadar mı seviyemiz?
Yeşil göz, beyaz ten ve çillerle tamamlandığında tadından yenmez.
bugün yine pencerenin önünde insanları izlerken sana takıldı gözlerim. kaçırmadım bu sefer, onca zaman sonra uzun uzun izledim. çocuksu hareketlerin, hala aynı coşkuyla yaşadığının kanıtıydı. seninle tanıştığımda, konuşmalarındaki olgunluğun davranışlarınla zıtlığını garipsediğimi hatırlayıp gülümsedim. tam o sırada, bir anlığına gözlerime değdi gözlerin. sen fark etmedin belki ama ben o an gözlerinde gördüm geçen 2 yılı. büyümüştün. zaman, senin ışığından da çalmıştı. oysa çocuk kalmayı en çok sen hak ediyordun.
hiç tanıtamadım sana kendimi. hiç söylemedim sevdiğimi. hiç yazmadım sana şimdiye kadar. şimdi, hiç okumayacağını bile bile yazıyorum, ilk ve son kez.
bir sürü insan girdi hayatıma. bir sürü insan gitti benden. şimdi sorsan, sanki sadece sen gittin. ama kırgın değilim, gitmeyi de sadece sen hak ettin.
sen de hiç anlatmadın bana, ama ben hep okudum gözlerinden yazdıklarını. sen bilmezsin, küçük, renkli kağıtlara adamıştım satırlarını. hiç göstermedin ama, ben gördüm gülümsemelerin ardındaki karanlığı, karanlığın bile bir insana nasıl yakıştığını gözlerindeki parıltıyı södürmek zorunda olmadığını.
bir sonbahar günü karşımda oturup bir şeyler anlatırken, O'nu düşünüyordum. ve beni kaç parçaya ayırdığını. bir daha asla güvenemeyeceğim insanları düşünüyordum. uzun süre konuştuk, tam sana ondan bahsedecekken papağanını anlatmaya başladın ve ben bunu konuşmak istedim. ilk defa, geçmiş geçmişti. başını geriye atarak gülümsedin, küçük bir çocuk gibi.
yıllar sonra yine karşılaşırız belki seninle. hatta istanbul'da, o en sevdiğin şehirde. o zaman daha da büyümüş olacaksın elbet. ama içindeki çocuğun hiç büyümemiş olması dileğiyle.
hiç tanıtamadım sana kendimi. hiç söylemedim sevdiğimi. hiç yazmadım sana şimdiye kadar. şimdi, hiç okumayacağını bile bile yazıyorum, ilk ve son kez.
bir sürü insan girdi hayatıma. bir sürü insan gitti benden. şimdi sorsan, sanki sadece sen gittin. ama kırgın değilim, gitmeyi de sadece sen hak ettin.
sen de hiç anlatmadın bana, ama ben hep okudum gözlerinden yazdıklarını. sen bilmezsin, küçük, renkli kağıtlara adamıştım satırlarını. hiç göstermedin ama, ben gördüm gülümsemelerin ardındaki karanlığı, karanlığın bile bir insana nasıl yakıştığını gözlerindeki parıltıyı södürmek zorunda olmadığını.
bir sonbahar günü karşımda oturup bir şeyler anlatırken, O'nu düşünüyordum. ve beni kaç parçaya ayırdığını. bir daha asla güvenemeyeceğim insanları düşünüyordum. uzun süre konuştuk, tam sana ondan bahsedecekken papağanını anlatmaya başladın ve ben bunu konuşmak istedim. ilk defa, geçmiş geçmişti. başını geriye atarak gülümsedin, küçük bir çocuk gibi.
yıllar sonra yine karşılaşırız belki seninle. hatta istanbul'da, o en sevdiğin şehirde. o zaman daha da büyümüş olacaksın elbet. ama içindeki çocuğun hiç büyümemiş olması dileğiyle.
Şu üçü arasında kısır döngüdeyim iki saattir:
Muse-supremacy,
Ac/Dc-Emission control,
Fun-We are young.
Muse-supremacy,
Ac/Dc-Emission control,
Fun-We are young.
Buraya iki gün önce rüyamda entry girdiğimi görmem sonucu kaydoldum. Meğer 11. nesilleri dışlıyorlarmış, ne ayıp.