bugün
- kedi besleyen insan evi31
- 10 yıldır düzeltemediği halde yine de reis demek8
- ülke ekonomisinin rezilliği10
- bu kötü gidişe son vermek için akp10
- waffle yapabilen erkek10
- makarnayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar21
- ne işim var şan benim burada denilen yerler8
- linet21
- plajda bira içmek14
- duygusal yeme sendromu8
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi17
- hindistanda türk malı boykotu17
- oynanan oynun film gibi olması9
- gecenin şarkısı8
- dünyanın en iyi sebzesi15
- en son ne yediniz19
- escort kadınla kondomsuz ilişkiye girmek17
- yaşamak için çalışmak zorunda olanlar11
- yurt dışına çıkmak iyi mi kötü mü11
- galatasaray taraftarı18
- gazze bombalanırken müslüman ülkeler ne yapıyor14
- anın görüntüsü9
- ilk yoğurt nasıl yapıldı26
- akraba evliliği tehlikeli midir33
- gençlerin evlenmek istememesi14
- şampiyon galatasaray26
- jose mourinho9
- 19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı19
- 19 mayıs 2025 büyük izmir mitingi38
- 18 mayıs 2025 galatasaray kayserispor maçı11
- erdoğan'a belediyeden 466 bin liralık pastırma8
- kayseri'de öz kızına tecavüz eden baba12
- akp atatürk ten neden korkuyor11
- insan olmaya ceyrek kala8
- sari renkli seker12
- ali koç tutuklansın13
- afganistan9


entry'ler (1713)
11 yıllık bir günlük bazen.
keşke biraz daha geç izleseydim de 4, 5 hatta 6 sezonu arka arkaya izleyebilseydim dedirten dizi. Gerçekte kahramanlar olsa nasıl olurdu sorusunun cevabıdır, eminim etik kurallar, toplum baskısı olmasa daha da iyi bir şeyler koyulurdu ortaya çünkü daha önce bu kadar kapsamlı ve bütçesi olan süper kötüleri konu alan bir yapıma denk gelinmemiştir. kahraman konulu mikileri sevmeyenlerin de hoşuna gitmesi muhtemeldir.
the boys'dan sonra oluşan boşluğu doldurmak için yapılan arayış neticesinde bulunan ve sadece 1 sezon olduğunu görünce üzen çizgi yapım. Kan, vahşet gırla, olması gerektiği gibi.
Marvel ve DC'deki kahraman pornolarındansa bu tip yapımlar her zaman yeğdir.
Marvel ve DC'deki kahraman pornolarındansa bu tip yapımlar her zaman yeğdir.
Dayıların yarışacağı bir maratona dönüşmemesi dileğiyle birlikte sırf 5-10 puan fazla aldığı için görevini layığıyla yapmayacak virüslerin de başarısız olması isteğini saygılarla iletmek gerekir.
Saçmalıktan başka bir şey değildir, bir üniversite öğrencisi olarak alınan kararı destekliyorum, işin ekonomik boyutu ayrı fakat zorunlu bir biçimde 81 ilden insanları taşraya ya da büyükşehirlere dağıtmak intihar görevinden başka bir şey olmayacaktır.
Karşı olanların tüm derdi aile evinden uzakta içip, gezmek. Mantıklı bir argüman kimse sunamaz çünkü öyle bir şey yok.
Boş eve kira vereceklermiş, sözleşmen yoksa çık evden he sözleşmen varsa da üniversitede aile evinde olduğundan 5 kat fazla para harcıyorsun mecburi ya da keyfi, demek ki bu da bahane... (Ben sözleşmem bulunmadığı için evden çıkıyorum.)
Adam açık öğretim istese açık öğretim yazardı demek de efsane bir kafa, üniversiteler ilim irfan yuvası sanıyor galiba.
Karşı olanların tüm derdi aile evinden uzakta içip, gezmek. Mantıklı bir argüman kimse sunamaz çünkü öyle bir şey yok.
Boş eve kira vereceklermiş, sözleşmen yoksa çık evden he sözleşmen varsa da üniversitede aile evinde olduğundan 5 kat fazla para harcıyorsun mecburi ya da keyfi, demek ki bu da bahane... (Ben sözleşmem bulunmadığı için evden çıkıyorum.)
Adam açık öğretim istese açık öğretim yazardı demek de efsane bir kafa, üniversiteler ilim irfan yuvası sanıyor galiba.
Fransa'da bir bölgedir, bu bölge kana doymamış olacak ki 1792 muharebesinin ardından birinci dünya savaşı yıllarında yine bu bölgede fransız ve alman kuvvetler arasında bölgenin adını alacak bir cephe savaşı yaşanmıştır.
öyle vahşet dolu bir cepheymiş ki adına oyunlar, fimler yapılmıştır.
öyle vahşet dolu bir cepheymiş ki adına oyunlar, fimler yapılmıştır.
müziği ile farklı evrenlere yolculuk yapmanızı sağlayacak, inişli çıkışlı rengarenk bir miyazaki animesidir.
küçüktüm ilk izlediğimde, eskiden televizyonlarda neler varmış neler diye de düşündürtmüyor değil bir yandan, akranlarım için hoş bir nostalji olacaktır. Henüz tanımamış olanların da ilk boşlukta sırtlarını yaslayıp japon amcamızın yapıtlarından biri olan bu güzide anime ile tanışmasını öneririm.
küçüktüm ilk izlediğimde, eskiden televizyonlarda neler varmış neler diye de düşündürtmüyor değil bir yandan, akranlarım için hoş bir nostalji olacaktır. Henüz tanımamış olanların da ilk boşlukta sırtlarını yaslayıp japon amcamızın yapıtlarından biri olan bu güzide anime ile tanışmasını öneririm.
belirli bir kısım evinde papağan beslermiş ve denir ki papağanlar sabah evden çıkılırken "iyi ol", "iyilik yap" gibi kendisine öğretilen telkinleri sahibine söylermiş, akşam da "şefkatli ol" gibi telkinlerde bulunurmuş.
iskender pala nef'inin "Tûti-i Mûcize Gûyem" beytinden bahsederken bu minik ve hoş hikayeyi bizlere anlatmaktadır.
https://www.youtube.com/watch?v=sAHGTeedldo
iskender pala nef'inin "Tûti-i Mûcize Gûyem" beytinden bahsederken bu minik ve hoş hikayeyi bizlere anlatmaktadır.
https://www.youtube.com/watch?v=sAHGTeedldo
birçok akım, düşünce, ideoloji ne derseniz yazılabilir fakat en çok yakışanı "emperyalizm" olacaktır.
türkiye'de külfetlidir, av tüfeği ve türevi ateşli silahlar dışındaki yivli tüfekler ve tabancalar yasal yollarla neredeyse ulaşılmazdır, ulaşılması halinde de vergileri bel büker, yine de öyle ya da böyle yaygındır.
elbette devletimizde yerli ürün dahi yurt dışı piyasasının kat kat üzerinde bir fiyatla satış yapılmaktadır, bu iyidir de kötüdür de nerede durduğunuza ve nasıl baktığınıza göre farklılık gösterebilir. bu işin ekonomik yönüydü, toplumsal anlamda irdelediğimizde neredeyse her yol kaosa ve kanunsuzluğa çıkmaktadır, basit ve komik bir örnek trafikte yaşadığın bir tartışmada "mesele kapansın" , "karşı taraf korksun" diye silahına davrandın, aa o da ne bu zat da seni görünce silahına davrandı, herhangi bir tarantino filmini aratmayacak bir sahneye çok az kaldı, zaten fitili yağlı bir milletiz, onur/gurur gibi meselelere gereğinden fazla bağlı kalarak saçma bir alınganlık gösterebiliyoruz hatta çoğu zaman düşünmek gibi bir gayemiz de olmuyor, yetmezmiş gibi üstüne bu bireysel silahlanma tuzu biberi oluyor, en mülayim olana bile bir güç hissi yaşatıyor.
elbette devletimizde yerli ürün dahi yurt dışı piyasasının kat kat üzerinde bir fiyatla satış yapılmaktadır, bu iyidir de kötüdür de nerede durduğunuza ve nasıl baktığınıza göre farklılık gösterebilir. bu işin ekonomik yönüydü, toplumsal anlamda irdelediğimizde neredeyse her yol kaosa ve kanunsuzluğa çıkmaktadır, basit ve komik bir örnek trafikte yaşadığın bir tartışmada "mesele kapansın" , "karşı taraf korksun" diye silahına davrandın, aa o da ne bu zat da seni görünce silahına davrandı, herhangi bir tarantino filmini aratmayacak bir sahneye çok az kaldı, zaten fitili yağlı bir milletiz, onur/gurur gibi meselelere gereğinden fazla bağlı kalarak saçma bir alınganlık gösterebiliyoruz hatta çoğu zaman düşünmek gibi bir gayemiz de olmuyor, yetmezmiş gibi üstüne bu bireysel silahlanma tuzu biberi oluyor, en mülayim olana bile bir güç hissi yaşatıyor.
bunların evde internet diye bir olayı var, aman diyeyim uzak durun. ne paranız boşa gitsin ne de sinirleriniz yıpransın.
juliana karakterinin şahsımı kanser yapmasına ramak kalmış dizi, kitapta da böyleyse vay ki ne vay.
inanın 5'er 5'er atlayarak geçiyorum bu kadının ve direnişin tırt sahnelerini, yahu şu kadın yaşasın diye kimler nasıl öldü bir liste yapsanız komedi filmi çıkar ortaya.
john smith abimin hatrına izliyorum, nazi kısmı çok hoş japon kısmı ise sadece hoş.
direniş tam anlamıyla tırt, juliana ise lanetullahi aleyhim.
edit: diziyi bitirdim, tam anlamıyla hayal kırıklığı ve sinir krizleriyle doluydu, finalden bir bölüm öncesi o kadar harikaydı ki boşuna umutlanmışım güzel bir hatırası kalacak diye, izlemeyin sevgili okurlar bu kadar berbat bir final ancak özenle hazırlanır, 40 saate yakın bir vakit harcayacaksınız ve bunun sadece 2 saati ancak keyif verecek size, değmez.
inanın 5'er 5'er atlayarak geçiyorum bu kadının ve direnişin tırt sahnelerini, yahu şu kadın yaşasın diye kimler nasıl öldü bir liste yapsanız komedi filmi çıkar ortaya.
john smith abimin hatrına izliyorum, nazi kısmı çok hoş japon kısmı ise sadece hoş.
direniş tam anlamıyla tırt, juliana ise lanetullahi aleyhim.
edit: diziyi bitirdim, tam anlamıyla hayal kırıklığı ve sinir krizleriyle doluydu, finalden bir bölüm öncesi o kadar harikaydı ki boşuna umutlanmışım güzel bir hatırası kalacak diye, izlemeyin sevgili okurlar bu kadar berbat bir final ancak özenle hazırlanır, 40 saate yakın bir vakit harcayacaksınız ve bunun sadece 2 saati ancak keyif verecek size, değmez.
siyasi bir hamledir, olumlu ya da olumsuz sonuçları olacaktır ancak uluslararası politika bağlamında herhangi bir olumlu sonuç göremiyorum... bırakın uluslararası politikayı, yurt içinde de olumlu bir sonuç göremiyorum, yani bu olayın biz vatandaşlara yansıyan olumlu bir sonucu olacak mıdır? Hiç sanmıyorum, oy kaygısı yapılmış ve karar vericilerin de sonuçları konusunda çok fikri olmadığına inandığım durumdur.
danıştayın sunduğu gerekçeler ise karadeniz fıkrası gibidir okuyunuz efendim.
silivrinin tam mevsimi aslında hür bir biçimde yazıyorum; bu dünya sizden öncekilere kalmadı, size de kalmaz.
danıştayın sunduğu gerekçeler ise karadeniz fıkrası gibidir okuyunuz efendim.
silivrinin tam mevsimi aslında hür bir biçimde yazıyorum; bu dünya sizden öncekilere kalmadı, size de kalmaz.
özlü sözlerin de yer alabileceği bu durumlara sevilen filmlerden replikler de konulabilmektedir.
"orhan'ın bir karısı, iki çocuğu ve bir de yeni aldığı arabası vardı."
"orhan'ın bir karısı, iki çocuğu ve bir de yeni aldığı arabası vardı."
evliliğin maksadı kişiden kişiye farklılık gösterebilecektir zira günümüzde para karşılığı abd vatandaşlığı kazanmak için formaliteden evlilik yapan pek çok insan bulunmaktadır.
elbette bu iş o kadar kolay değil, devlet konuyla ilgili bir birim kurmuş ve evliliğiniz gerçek mi yoksa formaliteden mi olduğuna dair eşiniz kişisiyle eş zamanla mülakata tabii tutuyor sizi, aman diyeyim eskort/jigolo damgası bile yiyebilirsiniz ve pıtı pıtı sınır dışı ederler sizi.
bu mülakatta iki tarafın da ailesinden tutun, tanışma hikayesine kadar olay örgüsünün tutarlılığına ve kalp ritminizi kontrol eden bir cihazla yalan konuşup konuşmadığınızı anlamaya çalışıyorlar.
ancak şöyle söyleyebilirim ki bir çok amerikan andavalın önde gidenidir, kadınları ayrı erkekleri ayrı andaval olmaktadır, cocomuyo şanslıdır bilgisi ve karakteriyle diğer abd gençlerinden ayrılan bir kesimle tanışma fırsatına sahip olmuştur.
orası karışık memleket 50 eyalet dile kolay, kendi içlerinde çok farklılar kültürel anlamda hele siz doğu ile batı sentezi bir kültürle oraya gidince ya da o kişi buraya gelince bir şok yaşanacağına adım gibi eminim.
konunun özü iyi insan her yerde iyidir, sevmek yeterlidir.
elbette bu iş o kadar kolay değil, devlet konuyla ilgili bir birim kurmuş ve evliliğiniz gerçek mi yoksa formaliteden mi olduğuna dair eşiniz kişisiyle eş zamanla mülakata tabii tutuyor sizi, aman diyeyim eskort/jigolo damgası bile yiyebilirsiniz ve pıtı pıtı sınır dışı ederler sizi.
bu mülakatta iki tarafın da ailesinden tutun, tanışma hikayesine kadar olay örgüsünün tutarlılığına ve kalp ritminizi kontrol eden bir cihazla yalan konuşup konuşmadığınızı anlamaya çalışıyorlar.
ancak şöyle söyleyebilirim ki bir çok amerikan andavalın önde gidenidir, kadınları ayrı erkekleri ayrı andaval olmaktadır, cocomuyo şanslıdır bilgisi ve karakteriyle diğer abd gençlerinden ayrılan bir kesimle tanışma fırsatına sahip olmuştur.
orası karışık memleket 50 eyalet dile kolay, kendi içlerinde çok farklılar kültürel anlamda hele siz doğu ile batı sentezi bir kültürle oraya gidince ya da o kişi buraya gelince bir şok yaşanacağına adım gibi eminim.
konunun özü iyi insan her yerde iyidir, sevmek yeterlidir.
35 yaşındaki imkanlara gençliğinde sahip olamamış ve içinde biriken uktenin dışa vurumuyla hareket eden tiptir.
(bkz: muhteşem yüzyıl) dizisindeki dramatik idam sahnesiyle sultan süleyman hana söven insanlar görmemize sebep olmuş, kanuni sultan süleyman'ın en büyük şehzadesidir.
içinde bulunulan duruma göre birçok anlamı bulunan beden hareketi, size başı sağa eğik bir şekilde bakarken (sol olmaz hiç) bu hareketi yapıyorsa bu flört anlamındadır.
Bu hareketi yaparken aynı zamanda eli ya da ayağıyla tempo tutuyorsa gergindir ve rahatlamaya çalışıyordur.
Bir yere odaklanmış şekilde bu hareketi yapıyorsa konsantre olmaya çalışıyordur (genellikle sorunları çözümleme ve anlama esnasında)
Bu hareketi yaparken aynı zamanda eli ya da ayağıyla tempo tutuyorsa gergindir ve rahatlamaya çalışıyordur.
Bir yere odaklanmış şekilde bu hareketi yapıyorsa konsantre olmaya çalışıyordur (genellikle sorunları çözümleme ve anlama esnasında)
Klasiktir yalnız hisseden kişinin kendisiyle konuşması gayet olağan bir rahatlama yöntemiymiş, ancak soru soran ve cevabını yine kendisi veren kişinin psikolojik rahatsızlıkları olmaktaymış.
Yani öyle diyolla
Yani öyle diyolla