bugün
- icardi19059
- yigitzsche15
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı12
- başıboş köpek sorunu25
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak17
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız15
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- anın görüntüsü15
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği20
- erdoğan'dan sonraki başkan16
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
entry'ler (227)
sözlüğe bir daha yazmayı düşünmediğim için buraya yazmayı seçtim. son bi kendimi anlatmak. ben gerçekten ilk aşkı, sevgiyi 2012 yılının başlarında tattım. onun haberi yoktu bu durumdan. o sene lise sonda olduğumuz için biraz zor görüyordum. arada sırada. ama bir şekilde iletişim halindeydik. ardından tercihler belli oldu. ankarayı kazandı. ben de ise bir yer gelmemişti. üstelik gelen yerler olduğu halde. bu şoku atlatamadan tam 1 hafta sonra babamı kaybettim. üst üste geldi hepsi. tam somut adımlar atmak isterken önüme hep bi engeller çıktı. sevdiğim insan ankaraya gitti. bende ise o sene ne yaptığıma dair pek fikrim yok. dersaneye gittim, ehliyet aldım, bolca pes oynadım. ölüm acım varken o kıza açılmayı yediremedim kendime. çünkü ölüm acımı yaşayamamıştım. her neyse sene sonu geldi sınavlar bitti konyayı kazandım. sonra konya ya gelmeden önce bir kez görüştük aşık olduğum kızla. çok güzeldi. ama bişey diyemiyordum. o ankaraya gitti ben de konyaya geldim. yine bi kopukluk oldu. uzun bi süre görüşmedik, konuşmadık ama hep kalbimdeydi. tabi arada benim de konuştuğum insanlar oldu ama hiçbiri o değildi. kimisi kısa sürdü kimisi uzun ama olmadı. olmasını istemedim. ikinci senemde ankaraya gittim yanına. ama aklımda var konuşacam artık. yolda sevgilisi olduğunu öğrendim. ankarada ona göre mesafeli hareket ettim. 13 mayıs günü çocuk bundan ayrıldı. ben sürekli yanındaydım. ağlıyordu derdini anlatıyordu. ardından konyaya geldi. güzelce zaman geçirdik ve akşamına geri döndü. o yaz memlekette görüştük birkaç kez ama telefonla sürekli iletişim halindeyiz. ve ben açılmak istediğim zaman 'eğer duygularımızda değişim olursa bu arkadaşlık bitecek' dedi. tamam demek zorunda kaldım ben de. onu kaybedemezdim. her şeyi göze alıp eylül ayında açılmak istedim bana rest çekti. olmadı. ardından bir süre konuşmadık. beni yanlış anladı. mesaj atma dedi. ben de atmadım. 15 ay geçtikten sonra yüzünü gördüm. karşımdaydı. çok özlemiştim. doğum gününde yanında olamayacağımı bildiğim için hediyesini erken almıştım. bu arada mezun olmuştu çalışıyordu. ardından başka bi şehre atandı. atandıktan sonra ona karşı olan sevgimi, duygularımı anlattım. karşı çıktı. 'senden çocuğum olacağını düşünüyorum abes duruyor' dedi. ardından temmuz ayında konyaya yanıma geldi. 2 gün burda kaldı. ben kendi odamda, kendi yatağımda aşık olduğum kızdan siktir yedim. eski sevgilisine gitti. ben bi yandan sinirli bi yandan öfkeli bi yandan aşık bi şekilde onu bekledim. sonra bi yanlışını gördüm aradım. sen ne hakla böyle bişey yaparsın diye. sonra bana dediği laf 'kuyruk acın yüzünden beni aradın ben h.... 'i seviyorum var mı ötesi' dedi. halbuki ondan ayrılmış bişeyler olmuş haberim yoktu olaydan. ama yine ben kötü oldum. ve ben o gün vazgeçmek istedim. ve tesadüf o gün de bana kızın biri yazmıştı. ben vazgeçmek istediğim için aşık olduğum insanı değil, bana mesaj atan kızı düşünmeye başlamıştım. ama aşık olduğum insan bana mesaj atmaya başlamıştı. ve en son 'bana böyle soğuk davranman zoruma gidiyor ben eski ccedricc'i istiyorum bana yine güzel sözler söylesin şiirler yazsın' dedi. ve ben ankaraya yanına gittim. ama malesef buraya yazdığım bi entry yüzünden yine siktir yedim. ve o sinirle aşık olduğum kıza 'benim hayatımda sana yer yok' dedim. bana mesaj atanla 3 aya yakın bi birliktelik yaşadım. ama aklım hep ondaydı. mesaj attım en son. ben seni hep sevdim ve sevecem de. ama senden tek bi ricam var. sen başkasıyla evlensen bu acıyı kaldırabilirim belki ama senin ölümüne dayanamam benden önce ölme dedim. bir süre konuştuktan sonra dediği laf şu oldu: 'birbirimizden uzak durmalıyız. anılar canlanıyor ve sana tekrar bağlanıyorum. ama bu bağın olmasını istemiyorum.' böyle ölmem be sevdiğim kadın bazuka at bana daha iyi olur. yaklaşık olarak 74 aylık sevgimin, aşkımın özeti.
silifkede sadece kendimiz yetiştirdiğimiz zaman yediğim meyvedir. ama artık fidelerin kötüleşmesi sebebiyle ne tadı kaldı ne tuzu.
sesini özledim be güzel kadın. iyi ki seviyorum seni. kahrın bile hoş.
leyla ile mecnun dizisinin efsane karakteri. neşeli olmasının yanında insanı hüzne sokan bir yapısı da vardır.
yanımda olmasa da sağlığı sıhhati yerinde, mutlu olsun allah'ım.
ilişkilerde işin içine yalan girince herşey daha çabuk ilerliyor. ama doğruları, neyi neden yaptığını apaçık bir şekilde anlatınca herşey boka sarıyor. bi türlü olmuyor. ben sadece sevdiğim insana doğruları anlattım kötü oldum. ama yalan söylediklerim ise benim çok iyi biri olduğumu düşündüler. normalde tam tersi olması lazım değil mi ? niye her zaman yalanla, oyunla iyi olunuyor ?
(resim:#1)
en sevdiği çiçek.
en sevdiği çiçek.
6 sene önce babam vefat ettiğinde nefes alamamıştım ve cidden ruh gibiydim. bide sevdiğim insanın beni sevme dediği gün.
kitap almıştım sana. belki ikimizde aynı yerlerin altını çizerdik. belki aynı cümlelerde uzun uzun düşünürdük. aynı şeyleri hissederdik. birbirimize öfkelenirdik. yani kısaca seninle aynı duyguları tatmak isterdim. olmadı. canın sağolsun.
tantuni.
konuşmadan bir gün daha geçti gitti. bence gayet yeterli oldu.
içkiyle sigarayı aynı anda bıraktım. 24 saati geçti bakalım. inşallah 24 sene olduğunu da görürüm.
güldürmeyin bizi bakın allahın adını anıyorum yapmayın böyle şeyler. kendinizi madara ediyorsunuz. daha avrupada elle tutulur bir başarınız yok gelmişsiniz burda laf ediyorsunuz. önemli olan sadece lig değil Avrupada da başarılı olmak. bi anlayın şunu.
bol bol dizi, film izlemek. veya benim gibi evde bilinçsiz bi şekilde boş boş takılıp ders çalışmak.
birincisi okulum bitmiyor. ikincisi sevdiğim insanla aramızın nasıl olacağı belli değil. üçüncüsü hadi bu ilk ikisi halloldu diyelim evlenecek para yok. ben nasıl evleneyim bu durumda ?
vizeler bitmedi ona çalışıyoruz başka ne yapabiliriz.
bir insanın günden güne kendini bitirmesidir bana göre. hatta şu şekilde de örnek verebilirim: ''Peki ya oksijen bizi ortalama 70-80 yılda öldüren zehirli bir gazsa ?''. peki bu aşk da bizi günden güne öldüren duyguların toplamıysa ? işin içinden çıkamıyorum.
aile, sağlık ve sevgi. öyle bi kısıtlama yapmak mümkün değil bu durumda.
sevdiğim insanla evlendikten sonra muğla akyaka'da karavanımızda tatil yapmak. sabah erkenden sahilde el ele yürümek ve azmak nehrinin kenarında kahvaltı. kahvaltıdan sonra da tekne turu. bana göre muazzam olur. eğer benimle evlenmek isterse.
ulan mersin kızkalesi sahilinde o kumsala mum ışığında güzel bi masa kurup sana evlilik teklifi edecem. inanıyorum buna.