bugün

entry'ler (186)

gecenin şiiri

Çağırma, gelirim.
Ben düşmenin ustasıyım her uçuruma
Her uçurum sana açılan bir kuyu
bu dilek mevsiminde ben çırılçıplak bir beni adem
çağırma işte, düşerim sonunu hiç düşünmeden.
Kuşların uçuşuyla ilgisi olmalı gülüşünün
Yoksa neden bir davete benzesin gökyüzü
Bir parça yalnızlık ayırdım şiir için
Heybem boş sayfalarla dolu
Çağırma dedim, gelirim işte
Çatlayan tohum gül olur birden
Rengarenksin ve bir çok dilde güzelsin
Ben gelirsem
Sen rengini kaybedersin.
“Kapım yok
kilidim yok dilim yok sana
Bir avuç şiirim var diklenip durur sana”
Bir şiire başlamak için sen aslında her şeysin
Yolu yoldan çıkarıp yola yol ekleyensin
Çağırdığın iklime yağmurlar bulaştırıp
Düşte saklı bahçeme bela gibi girensin.
“Aklım yok
fikrim yok izanım yok sana
Kalbimde bir boşluk var meyledip durur sana”

Çetin Alpagut

gecenin şiiri

"yaşım 27
-insan kökü çürümüş çınar gibi
apansız ihtiyarlar-
azaltmıyor, azaltmıyor
müezzinin sesi
göğsümdeki kederi"

ahmet oktay

gecenin şarkısı

Nazan Öncel - Çocuk Kalbim
https://youtu.be/4bEipTcigRI

cihan mürtezaoğlu

huzuru melankolide bulan bünyelere ilaç gibi gelen müzik insanı. uyarlamaları ayrı besteleri ayrı lezzetlidir.

Silinmeyen Hatıralar https://www.youtube.com/watch?v=0SPdogUXeek
Mağusa Limanı https://www.youtube.com/watch?v=ePll3pmTGqc
Bülbülüm Altın Kafeste https://www.youtube.com/watch?v=u1BVQp5SkjA
seven ne yapmaz https://www.youtube.com/watch?v=SXoPVNjcRds

kürk mantolu madonna

her yaşta okumanın ayrı bir lezzet verdiği kitaptır. hakkında söylenmedik söz kalmadı diye düşünürken askerlik vesilesiyle yeniden okudum bu harikulade romanı. ve farkettim ki kitabın özü olarak kabul edilen trajik aşk hikayesi kadar anlatıcı* ile raif efendi arasındaki dostluğun da insanı sarsan bir etkileyiciliği bulunmaktadır. eğer kürk mantolu madonna'yı ergenlik çağlarınızda okuyup beğendiyseniz ilerleyen yaşlarda bir de bu gözle okuyun. gözleri hep birilerini ararmış gibi bakan, omuzları çökmüş ihtiyarlara bakışınız değişecektir emin olun.

kafamda bir tuhaflık

orhan pamuk bu romanında sürekli anlatıcı değiştirmek gibi "tuhaf" bir yöntem kullanmış. bu durum müellfimizin tek cümle ile beş paragraf betimleme yapma tarzını seven biri olarak yer yer okurken odaklanmamı çok zorlaştırdı. mevlut ve ailesi eksenin ortaya konan türk insanı portresine gerçekçilik katmak çabası istanbul'u anlatma tutkusu ile birleşince ortaya orhan pamuk'un diğer kitaplarında çok hissedilmeyen rahatsız edici boyutta didaktik bir hava ortaya çıkmış. sanki tarihe not düşmek adına edebi hassasiyetlerinine gem vurmuş gibi. okurken bir ara aklımda acaba "orhan pamuk bu romanı ingilizce ve diğer dillere daha rahat çevrilsin diye mi böyle yazdı?" diye düşünmeden edemedim. ha kitap her şeye rağmen tatlı tatlı akıyor, o ayrı.

nurcan abacı

uludağ üniversitesi tarih bölümü'nün yüz akıdır. rahle-i tedrisinden geçmiş olduğum için kendimi şanslı saydığım kıymetli hocamdır. gurur duyulması gereken bir akademik kariyeri varken saçmasapan bir soruşturma haberiyle gündeme gelmesi beni kahretmektedir. okumayı, araştırmayı kendisine zûl görenlere, lisedeki gibi her bilgiyi papağan gibi ezberleyip ders geçenlere biraz olsun muhakeme yeteneği kazandırabilmek için çırpınıp durur yıllardır.

kendisini hiç tanımayanlar, şu duruma bakmanız bile bu adamın ne kadar değerli olduğunu anlamanız için yeterli: adı "okuma ve inceleme" olan bir ders için "çok kitap okutturuyor" diye kızanlar var. *

ttnet e küfür etmek

milyonların isteğidir.

http://i207.photobucket.c...llboy726/kuva23fn2te1.jpg

bundesliga trt de izlenir yalanı

spikerlerin "lan nerden çıktı bu maçlar ya. ne güzel arada bir haber sunuyorduk zaten üç kuruş memur maaşı veriyorlar bir de elin gavurunun maçını anlattırıyorlar" edasındaki anlatımları ile iyice ayyuka çıkan yalandır.

murat ak

bu aralar sandal türküsü ile içimizi dağlamakta olan adam. sonbahara doğru albümü çıkıyor diye bir duyum aldık inşallah doğrudur.

yavuz çetin

http://friendfeed-media.c...54b7fdc3e0744f56a238defef

nil karaibrahimgil den neşet ertaş a özür mektubu

ağzından salyalar akıtarak saldıramaya yer arayan insanları pek sevindirmiş durum. halbuki mektubu yayınlayanın neşet ertaş'ın kendisi olduğunu, telefon konuşmasının ise bir radyo programından * * alındığını bilseler her şey çok başka olurdu değil mi azizim? yoksa olmaz mıydı ha?

can yücel

buralardan göçeli 10 yıl olmuş sapına kadar şair... bir şişe şarapla mezarına gitmek vardı şimdi!

kaybederken kazanmayı şiirden öğrendim
öyle bir harp meydanına döndü ki ömrüm
mağlup bir şah iken gâlip bir nefer-i merkûm
yürüyorum sılaya, uyağımda ölüm.

satranç hakkında ne dediler

"Dünyanın en iyi kadın satranç oyuncusunu getirin, bir at eksik oynarım."
Bobby Fischer*

9 ağustos 2009 denizlispor fenerbahçe maçı

ilk yarısı 0-1 sona ermiş karşılaşma.

jean paul roux

ölümüyle Irene Melikoff'un ardından türkolog camiası bir kalesini daha kaybetmiştir.

uludağ üniversitesi tarih bölümü

artık öğretmenlik için gerekli formasyonu normal öğretim esnasında alabileceğiniz bölümdür. tezsiz yüksek lisans olayına maruz kalmak istemeyen bünyelere birebirdir.

alex de souza

son zamanlarda gol atmaktan çok attırmaya oynayan maestro. asistlerinin şanını duymayan kalmadı zaten ancak bu sefer durum biraz farklı gibi. son çare olmadıkça gol vuruşu yapmıyor. ağırbaşlı oyununa daha da karizma katmıştır gözümde.

halil inalcık

osmanlı'nın ilk başketinden sonra kuruluş tarihini de değiştiren kutbul müverrih. öyle bir üstad ki 90 küsür yaşında olmasına rağmen 3 saat ayakta öf demeden o anlatır siz dinlersiniz...

http://www.ntvmsnbc.com/id/24986660/

not: alttaki yorum okuyup ayrıyeten yarılabilirsiniz.

türk ölçü birimleri

- dayı *daşpınar köyüne nasıl gideriz?
+ aha bu yola devam et yiğenim sağ yanda tabelasını görürsünüz.
- çok uzak mı?
+ bildiğin en uzun türküyü söylemeye başla, yarısına gelmeden varırsınız.*