bugün
- otizmliye cennet garanti mi15
- 80 yaşında olmak11
- uludağ sözlük zirvesi27
- aykolik'in gönüllerin yetkilisi olması9
- ülkemde başı açık kadın istemiyorum15
- muhalifler neye muhalifler21
- müge anlı mı esra erol mu9
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri26
- piyasadaki en adam gibi sigaranın rothmans olması13
- tas kafa saç modeli9
- faiz yemenin wow haram olması12
- ekrem imamoğlu21
- kemalizm9
- sözlüğün 18 yaş altına hitap etmesi9
- garanti bankası8
- anın görüntüsü8
- masklavinin bu aralar çok gergin olması32
- vampirov'a sorular17
- küresel nerde yahu9
- eski bir anı hatırlamak16
- kemalist erkekler gizli eşcinsel midir15
- 9 yaşındaki felçli çocuğa yoğun bakımda tecavüz24
- akp belediyelerinin hiç yolsuzluk yapmaması25
- cin görünce yapılması gerekenler18
- ölüm10
- bunlar çürük bunlar sürtük diyen cumhurbaşkanı21
- mühendis erkekler16
- true nun çaylak olması9
- atatürk'ün diktatör ve eşcinsel olarak anılması11
- 2 yaşındaki bebek öldüresiye dövüldü20
- gelmiş geçmiş en güzel türk kadın oyuncu12
- tayyip erdoğanın türkiyeyi fetöden kurtarması23
- 1 mayıs işçi bayramı25
- bir erkeğe alınacak en güzel hediye15
- reis dünya lideridir10
- cumhurbaşkanlığı yolunda kaç chp'li telef olacak18
- bir ilişkinin kısa sürme sebebi10
- putin doğalgazı kesince karanlıkta kalan avrupa9
- yazarların ruh hali9
- menzil şeyhinin çakarlı aracı20
- 1 115 000 tl lik restoran hesabı8
- aykolik'in eski sevgilisinden şok açıklamalar9
- 22 cm penise sakso çekmek9
- akepeye oy verenlerin tipleri29
- yobazlar ve gericilerdeki pakistan hayranlığı28
- pazardan ne alsam9
- hayvanseverlik adı altında insan düşmanlığı yapmak13
- mahmud abbas8
- iyi giyinen kadınlar15
- akp için 3 kelime yakıştır10


entry'ler (54)
Düşünüyorum da, sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, naif yönlerimizin keşfedilmesi, cesaretsizliğimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. istiridyeler, deniz minareleri, midyeler, kirpiler ve kaplumbağalar gibi.Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamış sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. istiridyeler, deniz minareleri, midyeler, kirpiler ve kaplumbağalar gibi.Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamış sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?
Sigara içmesin diye uğraştığınız birinin uğruna sigara içince anlaşılıyor herşey...
Kendi umarsızlığın, kendi soğukluğun, kendi durağanlığın yaptı hep bunları. Ne yaptım diyorsun ya, sen hiçbişey yapmadın. Sorun da buydu....
Belki geçmişinden gelen sebeplerden ötürü böylesinin daha iyi olacağını düşündün ama ben böyle 2 dünya arasında kaldım. Ne hissetmem gerektiğini ne yapmam ne konuşmama gerektiğini bilemedim sana karşı. Bi gün hayal kuruyordum sen en tepedeydin, ertesi gün kurduğum hayalde sen yoktun bile.
Bana hissettirseydin, bir kere olsun söyleyebilseydin, itiraf edebilseydin duygularını, böyle olmazdı...
Belki geçmişinden gelen sebeplerden ötürü böylesinin daha iyi olacağını düşündün ama ben böyle 2 dünya arasında kaldım. Ne hissetmem gerektiğini ne yapmam ne konuşmama gerektiğini bilemedim sana karşı. Bi gün hayal kuruyordum sen en tepedeydin, ertesi gün kurduğum hayalde sen yoktun bile.
Bana hissettirseydin, bir kere olsun söyleyebilseydin, itiraf edebilseydin duygularını, böyle olmazdı...
Ne yaptım deyip soruyorsun ya hani,
Benim en ihtiyacım olan bi anımda, stajımın en sıkıntılı olduğu anında hani, aramanı çok istemiştim. Aramadın....
Değer veren, kıymet bilen insan 2 eli kanda olsa arardı o zaman. Çok istemiştim. Çok kötüydüm.
Ben sana en imkansız anlarımda geldim, bilgisayarımın başında seni bekledim içmek için, konuşmak için. imkan yarattım hep yanında olmak için. Yazıklar olsun...
Benim en ihtiyacım olan bi anımda, stajımın en sıkıntılı olduğu anında hani, aramanı çok istemiştim. Aramadın....
Değer veren, kıymet bilen insan 2 eli kanda olsa arardı o zaman. Çok istemiştim. Çok kötüydüm.
Ben sana en imkansız anlarımda geldim, bilgisayarımın başında seni bekledim içmek için, konuşmak için. imkan yarattım hep yanında olmak için. Yazıklar olsun...
Sevilmek daha güzeldir her zaman. Ben ona sevildiğini gösterdim hep, değer verdiğimi, önemsediğimi, kendimden bile kıymetli saydığımı hep gösterdim. Hep...
Ama ben de insanım, sevilmek ve sevildiğini görmek (hele ki sevdiğin kişiden) benim de hakkım olduğunu düşündüm. Hayat böyle paylaşılır, hayat böyle bir olunur.
Kendisi bundan ödün vermedi, veremedi hiç. Kendinden parça kopuyormuş gibi hissetti. Ne yapayım, ben böyleyim dedi...
Peki şimdi, Ben ne yapayım?
Ama ben de insanım, sevilmek ve sevildiğini görmek (hele ki sevdiğin kişiden) benim de hakkım olduğunu düşündüm. Hayat böyle paylaşılır, hayat böyle bir olunur.
Kendisi bundan ödün vermedi, veremedi hiç. Kendinden parça kopuyormuş gibi hissetti. Ne yapayım, ben böyleyim dedi...
Peki şimdi, Ben ne yapayım?
2.5 aydır görmediğin, sesini bile duyamadığın, yazarak iletişeme geçtiğin ama kendinden bile çok değer verdiğin kişinin, 2.5 ay sonunda dokunmaya bile izin vermemesi, acı...
Bir insanı tanımak,anılar biriktirmek, en özel anlarını paylaşmak, anlatmak, sürekli anlatmak ve en önemlisi dinlemek, değer vermek, duygularını paylaşmak.bulunduğu şehire gidipte elini kedinin çizdiğini görünce, canından can kopması adeta... Sonrasında en iyi arkadaşım denilen kişinin sırf kendinden ödün vermemesi, prensiplerim var diye ona birşey sormaya korkmak. Hayatını merak etmeyi sürekli başka şeylere yorması, sevildiğini hissedememek...
Benim için kullanmadı bu kelimeyi hiç. Zor geldi ona. Ama dün kullanırken gördüm, aslında ne kadar da kolay söylüyormuş...
Diş çürüğü kalp krizi riskini arttırır.
insan sigaraya alışır, kumara, içkiye alışır. Bunlar kolay...
insana alışmak en zoru.
Bi insana nasıl alışılır?
insan kaybetmek ne kadar kolaydır?
Hayatlara girmek, hayatları bilmek için ne kadar süre gerekir?
insana verilen değeri ne belirler?
Cevapları bana buldurdular kendileri...
insana alışmak en zoru.
Bi insana nasıl alışılır?
insan kaybetmek ne kadar kolaydır?
Hayatlara girmek, hayatları bilmek için ne kadar süre gerekir?
insana verilen değeri ne belirler?
Cevapları bana buldurdular kendileri...
ne güzel zirveydi bee. teşekkürler herkese...
17 Ağustos depreminden sonra biri bana bu depremin yerin altında uyuyan bir ayının olduğunu ve ayının uykusunda döndüğü için olduğunu söylemişti. Yazlıktaydık o sıralar, sahile gidip kumu kazarak ayıyı bulmaya çalışmıştım...
Şimdi o mesaj elektronik ortamda bi yolculuk yapıp geri donuyor ya ama sende de bir kopyası duruyor. Sonra onlar tekrar yanyana geliyor. Ama sendeki mesaj için zaman daha hızlı akmış oluyor. Aha bak ikizler paradoksunu buldumm
Ne verdiğin değer belirler ne de onu ne zahmetlerle kazandığın belirler. Kaybetmeyi iradenin sağlamlığı belirler. Goze almak, her şeyden vazgeçmek eğer iradeniz sağlamsa mumkundur. Gerisi boş...
Kız istemiyorsa asla mumkun değildir. Ama zaman herşeyin ilacı sonuçta. Sabredin...
Bazen hissettirmek söylemekten değerlidir...
Hamamönüne gidin. Çok romantik bir havası var. Sadece yürümeniz bile yeterli.
Maksimum 3 gün kalacaklarsa gelsin denilen olaydır.
Kettle.
Çekyat.
Bez dolap.
Çekyat.
Bez dolap.
Öyle unutulmasını istemediğiniz bişey yaptırmak zorunda değilsinizdir. Kafanıza eser ve yaptırırsınız. Başlarda bağımlılık yapar ama zamanla geçer...