entry'ler (20)

cotton candy için ağlayan insan

her şeyden önce hala insanlık özelliklerini yitirmemiş insandır.(!) hatta ve hatta bazıları için de 'bu insan mı lan' diye düşünen insandır, yani bazı kaz kafalıların anlayamayacağı kadar normal insandır.

avunmak

acıyı unutmak için kendi kendine uğraş bulmaktır avunmak, hayatta güçlü olabilmek adına kişinin kendine yapması gerekendir. kimi zaman işe yaramaz avunmak, yetmez insana ama yetinmeyi bilmeli. kendi kendine yetebilmeli insan, takılıp düştüğünde bir ele ihtiyaç duymadan kalkabilmeli...

kıskanmak

bazen açıklayamadığımız duyguları dışavurmaktır kıskanmak...tıkandığımız yerde, anlam veremediğimiz yerde imdadımıza yetişir, anlamsız gelse de elimizde olmaz, en güzel nazım hikmet dile getirmiş bana göre bu duyguyu dizelerinde...

çekilmez bir adam oldum yine :
uykusuz, aksi, nâlet.
yine her seferki gibi haksızım.

sebep yok,
olması da imkânsız.

bu yaptığım iş ayıp
rezalet.
fakat elimde değil
seni kıskanıyorum
beni affet...

eksi oy almak

bile bile alırsınız bazen, gerçek olma ihtimali olan, aslında herkesin bildiği fakat itiraf etmediği şeyleri yazınca başınıza gelir. ha ne yapmak mı lazım? fazla takmamak lazım olur öyle arada.

gece

yalnızlığı sevenler ve kendini dinlemek isteyenler için en ideal zamandır gece. herkes uyurken fırsat bulursun kendinle dertleşmeye. sessizdir etrafın sadece kendi sesini duyarsın.

timbaland

normalde r&b, hip-hop * tarzını pek bilmediğim ve dinlemediğim halde bu adam dinlettiriyor yahu kendini dedirtiyor bana. kimle düet yapsa parlıyor, son düetini de yamulmuyorsam katy perry' le yapmıştır kendisi. nelly furtado' yla olan morning after dark ise sadece mimiklerini görmek için bile izlenir.

uyanamamak

gece geç yatan hatta gece demeyelim sabaha karşı yatan bünyenin gerçekleştirdiği eylem. böyle yapışırsın yatağa, saati ertelersin sürekli ya da uyanmak istemediğin durumlar vardır kalkıp ne yapayım dersin. ama kalkmak zorunda olduğun için bilinçaltın uyanmaman gerektiği konusunda ısrar eder.

öz kızına tecavüz eden baba

bildiğin şerefsizin önde gideni bu baba sıfatı yakışmadı malum. hayattan nefret ettirir böyleleri, ölümle kurtulmamalı, bak kötü kötü işkence metodları getirdi aklıma şimdi. *

erkeklerin en çok söylediği yalanlar

sana değer veriyorum.*
sana saygı duyuyorum.*

erkeklerden soğuma sebepleri

sürekli o kim bu kim diye sorup kıskançlık yaptığında, yok sadece soru soruyorum deyip, aynı şeyi siz yaptığınızda 'bu nasıl bir kıskançlık böyle' demesi.*

yalancı gebelik

tüm gebelik belirtileri olmasına rağmen uterus'un boş olması.

farklı düşüncelere saygı duymak

olgun olan insanın davranışıdır, her insan aynı fikirde olmak zorunda değil önemli olan farklılıklardan güzellikler çıkarabilmek. bütün arkadaşlarınızın, çevrenizin aynı fikirde olduğunu düşünün, sıkılmaktan başka bir şey yapamazsınız. önemli olan sağlıklı bir biçimde fikirleri ortaya koyabilmek, kimsenin amacı kimseyi değiştirmek olmamalı. karşımızdaki insana öncelikle insan olduğu için saygı duymayı bilirsek gerisi kolayca gelir. fikirler paylaşılır, tartışılır sonra paşa paşa herkes evine, tahammül ya da hoşgörü dediğimiz şey bu kadar zor olmamalı.

ayak parmağını koltuğun kenarına çarpmak

iki gün boyunca ayakkabı giymekte bile zorlanmanızı sağlayan hadise, bir de o parmakta kan toplanırsa vay halinize.*

alüminyum folyo

küçükken mutfağın altını üstüne getirmekte birebir olan madde. böyle alırsın eline kırıştırırsın sonra hangi akla hizmetse tekrar düzeltmeye uğraşırsın falan. parça parça dağıtırsın etrafa. annen gelir işten bir güzel azar işitirsin. hatırladıkça da dersin keşke hep küçük kalsaymışım da sadece bunun için annemden azar işitseymişim, sadece bunun için sinirlendirseymişim diye...**

avatar

* öncelikle 'ben gitmem o filme' diyen önyargılılardan biri olduğumu belirterek başlayayım.* arkadaşlarımın sürüklemesiyle gittiğim hatta zaman kaybı olacak diye düşündüğüm bir filmdi avatar. gittim gördüm ve sonunda niye daha önce inat edip gitmemişim dedim. şimdi klişe falan olaylarına hiç girmiyorum, sadece üç saatlik farklı bir dünya'ya ışınlanmak isteyenler için mükemmel bir seçim olur bu film. dediğim gibi üç saatlik farklı bir dünya, ötesi yok. önyargılılara sadece gidin görün fikrinizi değiştirmiş olacaksınız dediğim filmdir.

sözlük eko

daima yanında olan, karışıklık çıktığında her zaman yazarları yatıştırmaya çalışan insanların pozitif ayrımcılık sebebiyle dün bir bir uçurulduğu sözlüktür. hiçbir kuyruk acım yok bilen bilir. hala da severim caretta'yı ama yenilikler yapması, yönetimin daha dikkatli olması lazım. sen güvenerek casus konumuna getirdiğin beş yazarı saçma sebepten (hatta sebepsiz) uçuruyorsan bir sorun var demektir. son günlerde birçok kaliteli yazarını kaybetti malesef. dileriz yoluna emin adımlarla devam eder ve elinde olan yazarların şevkini kırmaz. ***

islam dini kolaylıklar dinidir

genelde yanlış anlaşılır. 'islam kolaylık dinidir' denildiğinde nedense akla islam kolay bir dindir fikri yerleşir. asıl anlaşılması gereken; bu dini kabul ettiysen ve belirlediği kurallara uymak için çaba gösterirken seni zorlayan bir durumla karşılaştıysan, islam dini sana ikinci bir seçenek sunar. seferilik, hasta olanın oruç tutmaması, hacca gidememe sebepleri gibi bir çok örneği de mevcut.

özlemek

özlenenin uzakta olması demek değildir özlemek...bazen yanındadır özlersin, o kadar özlersin ki anlatamazsın bile, çünkü anlayamayacağını bilirsin. hatta kendi kendine sorarsın bunun anlamını; yanındaki de özlenir mi diye? tuhaf bir duygudur, onun eski saflığını, masumluğunu, içtenliğini, eski sıcaklığını özlersin. çaren yoktur, cevabını bulamazsın soruların, tıkanırsın. *

yağmurda yürümek

sağanak yağmurda bile yapılabilen eylem. bazen sinirden yapılandır. çıkarsınız dışarı yağmura aldırmadan, belki ceketinizi bile almamışsınızdır üstünüze. inadına sokağa bırakırsınız kendinizi, yağmura kafa tutarcasına. sonradan oluşacak hastalık kısmını saymazsak güzel bir terapidir. yağmur bardaktan boşalırcasına yağarken siz de içinizdekileri boşaltırsınız bir bir. söyleyemediklerinizi yağmurun sesine karıştırarak söylersiniz.

ney

dokuz boğumu insanın anne karnındaki dokuz ayını, yedi deliği ise nefsin mertebelerini anlatır. delikleri kapatmadan ses çıkarmak daha kolaydır. tasavvufta ise bunun yeri nefis mertebeleriyle alakalıdır, nefsi altetmek zorlaştıkça (her deliği kapttıkça) ses çıkarmak zorlaşır. en zor olanı bütün delikler kapatıldığında çıkarılmaya çalışılan sestir bu da nefsi, şeytanı altetmekle anlatılır. sadece ses çıkarabilmek için bile büyük sabır gerektiren enstrüman.