bugün

entry'ler (128)

abdullah gul un turban tasarisini reddetmesi

(bkz: rüyanda görsen inanma)

parkeci net

*ismini vermek istemediğim bir firma tarafından dolandırılmak üzereyken beni aydınlatan, paracıklarımızın çöpe gitmesini engellmesiyle birlikte laminat parke konusunda bilinçlendiren ve hatta canım yurdumda bu konuda bile insan sağlığının nasıl tehlikeye atıldığını bir kez daha bize göstermekle kalmayıp laminat parke kalitesinden parkelerin insan sağlığına etkileri, laminat parke mağazalarından parke döşeme ustalarına, laminat parkenin olması gereken fiyatlarından parke kataloglarına kadar pek çok konuda bilgi veren faideli bir site. ayrıca kullanıcılarının fikir alış verişi yapabildikleri bir forumu, ve sitenin sahibi parke uzmanı kişilikle soru cevap bölümü de mevcut. (bkz: helal olsun)

http://www.parkeci.net

*ismini vermek istemediğim bu firma satın aldığımız laminat parkeleri alman malı olarak bize yutturmuş, sonrasında çin malı olduğunu öğrenmemizle birlikte (parkeci.net'e teşekkürler) tarafımızdan mahkemeye verilmiş ve bu yüzden de iş bu entaride ismi verilmemiştir.

laminat

ingilizce laminate, isveçce de aynı ve bu aleti icat edenler kendileri.Ayrıca Türkiye'deki tüm fabrikaların ve ilgili firmaların doğru olarak kullandığı laminat kelimesinin yanlış yazılmış hali.
(bkz: parkeci net)

(Ayrıca google.com da laminant araması sonucu sadece Türk sitelerini getirir.)

güzel kızların galatasaraylı olması

güzellikten kasıt ,ruh güzelliği ise doğru(?) bir yaklaşımdır. galatasaray, terbiye ve asaletiyle yetişmiş bireylerin normal karşılacanak güzelliğidir.

not: "terbiye ve asaletiyle yetişmiş bireyl.." kısmının altı çizili kaçırma(!)

fakat diğer taraftan bu güzelliklerin bir de erkek versiyonu vardır. (belki farklı bir başlık konusudur lakin kirliliğe gerek yok.)

abdullah öcalan'ın galatasaraylı olması da ayrı bir güzellik teşkil eder spor camiamız için.

aşık olunmaması gereken kişiler

tanım: aşık olmaması gereken kişileri anketlerle saptamaya çalışanlar.

kesinlikle aşık olunmamalı bu tiplere. yarın bir gün de evlendiği vakit akşam yemeğinde kocama ne yapsam diye anket yapar bunlar. of allahım off sen soktun sen çıkar yarabbim...

3 subat 2008 fenerbahce galatasaray maci

cassio de souza soares lincoln'ün muhteşem oynayıp 564678984 tane gol kaçırdığı maç oldu...

demeyi çok isterdim ama arka bahçemin yıldızı*nın oynamadığı maç oldu demek en ve gerçek tanım sanırsam. ha, elbette ki gs'nin bu beraberlikle tarihinin en güzel skorunu almışçasına sevindiği maç oldu şeklindeki bir tanımı her ne kadar gs'li cemmat kabul etmeyecek olsa da, yine de öyle oldu. üzgünüm, dost acı söyler.

diğer taraftan; bir fenerbahceli olarak hiç mi hiç üzülmediğim bir skor. zira bu maçın bir de ali samiyen ayağı olacak. nişan biraz sıkıntılı oldu ama, düğünümüze mutlaka bekleriz.

ha bir de; hasan şaş'ın olmaması gecenin en kötü olayıydı. o olmadan, onun o şaşkın yüz ifadesini görmeden gs maçı mı olur kardeşim. buradan yetkililere sesleniyorum!

türbanı savunan sözde demokrat erkekler

okuduğunu anlayamayan erkeklerdir bunlar aynı zamanda.

gerici, yobaz, eğitimsiz, okuduğunu anlayamayan guruhun içindeki; kadının, erkeğinin(?) eline bakmasından hoşlanan, kadınının(?), kendisinin her daim arkasında olmasından hoşlanan erkeklerdir. bunları açıkça dillendiremediği için de özgürlük kisvesi altında turban mücadelesi verirler. papucumun özgürlükçüleridir sadece o ayrı...

bu erkeklerdir ki; okudukları satırlar dolusu yazının bir kısmını alıp diledikleri gibi yorumlarlar. sanki boran, uuras, rte kişisine oy vermiş "sözde" demokratlarmış gibi onları örneklerler. bir nevi koyduklarını sandıkları postalarına ek olarak tuttururlar bu örnekleri. halbuse zaten konuya muhatap olmuş erkeklerin tanımlandırılmaya çalışıldığı başlık açık ve net bir şekilde, "sözde demokrat" şeklinde bahseder bu demokrat erkeklerden.

kadının kendi rızasıyla, sadece inancı gereği olduğu düşüncesiyle takmayı istediği türbana kimse ses çıkarmaz. ve hatta savunur da. lakin bu türban, siyasi simge olarak kullanılmaya başlandığı vakit demokrat kişi karşı durur bu işe. ister ki kurallara uyulsun. çünkü demokrattır. çünkü bilir ve ister ki müslümana turban özgürlüğü getirilecekse diğerine de hangi inanca mensupsa ve o inancı gereği kullanması gereken herhangi bir nesne, obje varsa buna da müsaade edilsin. demokrattır ki dileyen dilediği gibi giyinsin ister. biri inancı uğruna kapanırken, diğeri de dilediği gibi ister açık ister kapalı giyinsin ve buna müsaade edilsin ister. bi taraflarından kıyafette genel ahlak kuralları uydurmaz, uydurulmasına da karşı çıkar.

işte tüm bunları anlamayan, kadını pasifize etmeye çalışan ve bunu da özgürlük kisvesi altında yapan erkeklerdir turbanı savunan sözde demokrat erkekler.

(bkz: ben sana gülüm demem gülün ömrü az olur)
(bkz: darıldın mı cicim bana hiç bakmıyorsun bu yana)?

yanlış anlaşılmış şarkı sözleri

bir radyo programında dinlemiştim hikayeyi, sanırım nihat sırdar'ın programıydı, leman sam'ın gül güzeli isimli şarkısındaki eğer bir masal perisi, girerse rüyalarına... falan filan kısmını -sıkı durun-; "eğer bir masa tenisi" girerse rüyalarına şeklinde anlarmış eleman. epey bi sövdüydüm. lan tamam hadi yanlış anlarsın da, öyle duygusal bir şarkıda, dinlerken adamı ağlatan bir şarkıda masa tenisinin ne işi var mnkym?. yuh be bilader.

üniversitede sınıfı kapatıp namaz kılan densizler

yeni başlayanlar için (bkz: densiz)

31 ocak 2008 davutpasa patlamasi

istanbul belediye şeysi kadir topbaş kişisi, patlamanın gerçekleştiği imalathanenin ruhsatının olmadığını büyük bir yüzsüzlükle açıklamıştır. tebrik ediyorum kendisini. insanda bi utanma olur arlanma olur be birader. (bkz: edep yahu)

31 ocak 2008 davutpasa patlamasi

istanbul davutpaşa'da 5000 metrekarelik 3 katlı bir iş merkezinde gerçekleşen patlamadır. çok sayıda yaralı olduğu ancak henüz ölü olup olmadığı ve patlamanın nedeni bilinmemekte. göçük altında pek çok insanın kaldığı belirtiliyor.

edit: 2 kişinin öldüğü haberi gelmiştir. patlamanın nedeninin bomba değil, kazan dairesi olduğu söyleniyor.

türbanı savunan sözde demokrat erkekler

türbanı, özgürlük kisvesi altında kendi çıkarları için -kıskançlık, evin reisi, son sözü söyleyen, namusuma zeval gelmesin- savunan erkeklerdir. onlar ki bir türlü anlamazlar meselenin özünü zira işlerine gelmez.

daha anlaşılır olabilmesi adına söylenebilir ki asıl sorun, yani türbana karşı gibi duran insanların asıl sorunu -en azından benim sorunum-; inanç kişiye özeldir. camiilerde, kiliselerde ibadetler yapılabilir toplu olarak ancak sonuç olarak inanç sadece kişinin içindedir. dolayısıyla inancı ile ilgili sınırlama ya da özgürlüklere katılıp katılmamak salt kişinin kendisini ilgilendirir. memleketteki inanç olayı ise tamamen siyasi boyutta olduğu için** benim ya da benim gibi düşünenlerin olayı da bu noktadan itibaren müdahaleye/karşı çıkmaya dönüşür, dönüşmüştür.

laikler inançsızdır/değildir, inançsızlar inananlara saygı duyarlar/duymazlar,,, her neyse ne artık. ama sorun bu değil. sorun şu ki türbana karşı olarak tanımlanan insanların asıl karşı olduğu şey ülkenin içinde bulunduğu -ekonomik, siyasi- kötü durumdur. işsizlik almış başını gitmiş, hayat pahalılığı* ayrı bir mesele, mevcut iktidarın izlediği iç ve dış politikalar gün geçtikçe memleketi daha zor durumda bırakmakta, borçlar sınırı geçmiş, yabancılara satılan toprakların vergisi bile vatandaştan alınmakta, eğitimsiz-okumayan toplum, okumadığı için sormayı-sorgulamayı bilmeyen insanlar, adaletsizlik, insanların gözünün içine bakıla bakıla yapılan yolsuzluklar-usulsüz anlaşmalar, meclisi rant kapısı olarak gören vekiller, kirli akraba ilişkileri, yüksek mevkiilerdekilerin statülerini kullanarak yakınlarına sağladığı haksız imkanlar, seviyesizlik, say say bitmez - uzar gider. ve işte son olarak türbanın, dinin, inancın, islamın, tüm bu kirli işlere alet edilmesi*... sorun bu arkadaşım. din toplumların afyonu* mudur değil midir tartışmasına girmeye gerek yok ancak şu da bir gerçek ki din eğitimsiz toplumların afyonudur. en zayıf noktandan vuruyorlar seni ve sen olan biteni göremiyorsun bu yüzden. tüm bunlar yetmezmiş gibi insan olan, insan evladı olan, her insan gibi vatandaşlık hakları bulunan, her insan gibi söz söyleme hakkı bulunan, her insan gibi belirli talepleri olan/olması gereken kadınlar pasifize edilmeye çalışılıyor. hakları elinden alınmaya çalışılıyor. ha tabii bu senin işine geliyor o ayrı...

söyle bana ey insanevladı; akşamları yemeğinin ayağına gelmesi değil midir hoşuna giden? ev içerisinde herhangi bir karar alınacağı zaman tek ve yetkili kişi olmak değil midir egonu tatmin eden? eşinin, çocuğunun senden izin almadan iki adım öteye gidemeyeceği değil midir ruhsal masturbasyonunun nedeni? sana bağı bulunan kadının senin eline bakmasından değil midir kendini adam yerine koyman? kadının gördüğü, bildiği tek erkek olman değil midir kıskançlığını bastırıp kendini fasulye gibi nimetten sayman? hadi sıkıyorsa, madem ki özgürlükçüsün de, eşinin çalışmasına izin versene, kız çocuğunu sonuna kadar okutsana, onu okuması için yaşadığın ilin dışına farklı yerlere de göndersene? madem düşkünsün yanındaki ya da yakınındaki kadınların özgürlüğüne, sosyal haklarını da savunsana? yapamıyorsun değil mi? yapazmazsın tabi a uyanık. çünkü derdin o kadının özgürlüğü değil, köleliği! o yüzden gelip burada masal anlatma bize. kandırmaya çalışma çarpık düşüncelerinle bizleri. sen kandırsan kandırsan kendini kandırırsın. ha bir de kendine köle ettiğin kadınını(?)

(bkz: cevab veremedi)

diğer taraftan ve alternatif olarak; madem tek derdin inandığın kitabın sana emrettiklerini yapmak, inancın gereği yaşamaksa; erkek olarak yapman gerekenleri yapsana sen de? ne bileyim sakalını uzat, cübbeni giy, sarığını koy başına, pantolonunun üstünden çükün belli olmasın diye dizine kadar uzunca bir şeyler giy? olmaz değil mi?

yemeyin lan bizi.

turbanı savunan sözde demokrat erkeklerdir ki;

doğuda askerler şehit düşer*, msn iletilerinize yazarsınız hrant öldü* ermeni oldunuz da asker öldü türk oldunuz mu* diye ama size türban sözü veren ve askerlik yan gelip yatma yeri değil diyen adamın oğlu* çürük(?) raporu alıp askere gitmediği zaman gıkınız çıkmaz. türklük konusundaki, askerlik konusundaki, şehitler konusundaki ikiyüzlülüğünüz çıkar ortaya.

yok şunun oğlu işsiz, yok bu yakınım işsiz, yok üniversite bitirdim iş bulamıyorum diye ağlarsınız da, size camii sözü veren adamın oğlu şaibeli bir ihale öncesi 7.5 milyon dolarlık gemiyi 2.5 milyon dolara "gemicik" şeklinde alıp* ticarete atılır da ses etmezsiniz.

ar dersiniz, namus dersiniz, turban diye yırtınırsınız, dürüstlükten doğruluktan dem vurursunuz da, sizi önce fakirleştirip sonra da altın dağıtanlara, kömür dağıtanlara memleketin kaderini belirleyecek oylarınızı satarsınız.

sokakta biri size yan baksa kavga edersiniz de, oy verdiğiniz adam* sizin gibi sıradan vatandaş olan birine ananı da al git dediği vakit alkışlarsınız...

işte tüm bunlardır türbanı savunan sözde demokrat erkeklerin tanımı. ha sen bu tanıma uymuyorsan bu başlık altında ne işin var? sen sözde değil özde savunansan neden burada da bir şeyleri savunma gereği duyuyorsun. başlık açık ve net "sözde" diyor. tamam sen özde savunansındır muhakkak(?) da, yok mudur yani türbanı sözde savunan erkek? neden üstüne alındın ki? yarası olan gocunur derler bildin mi?!

not: küresel ısınma, töre cinayeti, toplumu ilgilendiren herhangi bir sorun ve vesaire gibi olabildiğince somut olayları, olabildiğince soyut ve göreceli olan din konusuyla ilişkilendirmek, ve bunları özgürlük savunuculuğu ile bağdaştırarak örneklemek, ancak ve ancak kişinin üniversite zamanlarında oturduğu sıraları boşa işgal ettiğinin işareti olur gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?

not2: ben de gördüydüm üniversite yıllarımda okula girmeden önce başını açan hatun kişileri ama onların gözünde his, mis, neym yoktu. çünkü o zamanlar böyle bir tartışma yoktu. herkes kurallara uyardı. kurallar insanlar içindir lan bildin mi?

not3: vatandan önce din diyenler, bilmelidirler ki vatanları olmazsa dinlerini özgürce yaşayamazlar. bugün din konusunda "özgürlük adına" sırtınızı sıvazlayıp farklı uygulamalarıyla ülkeyi batağa/kaosa sürükleyen bazı ülkeler, bu topraklar bölündükten sonra yıkarlar o yaptıkları camileri mescidleri haberiniz ola.

türbanı savunan sözde demokrat erkekler

genelde allah indinde günahkarsam ben günahkarım. bu benim seçimim. sen beni yargılayamazsın diyerek açıkça herkesin seçimi kendisini bağlar üzerine vazife olmayan işe karışma diyen ama kendisi nedense üzerine vazife olmayan işlere karışan erkeklerdir.

kadın kendi isteğiyle türban takar ya da takmaz sana ne?
kadın türban takma isteğini kendi savunur sana ne?
sen neden onun yerine savunuyorsun? sana ne?
denilesi erkeklerdir bir bakıma. hatta her bakıma.

göremezler bir türlü türbana karşı gibi duran insanların aslında turbana değil, kadının geriletilmesine karşı olduklarını. öyle erkeklerdir böyle erkeklerdir.

karisina asik adam

(bkz: misyonunun farkında)

basri baykoc

bugünkü yazısı;

-no comment-

(bkz: http://fanatik.ekolay.net...eid=99500&authorid=46)

-no comment-

turk c

sabah ve atv ye tmsf nin el koymasindan sonra kanal 1 gibi ciner grubuna verilmeyip merkez yayın holding bünyesinde bırakılan ve türkçe klipler yayınlayan müzik kanalı.

turban mitingleri yolda

türbanın değil de; akbil yolsuzluklarının, ihya edilen bakan, milletvekili ve onların yakınlarının, ahmetler mehmetler dağda şehit düşerken birilerinin oğlunun amerikalarda ne s.kim yediğinin, aldığı çürük raporunun, gemiciklerinin, satılan vatan toprağının, bazı bölgelerde su faturalarının, elektrik faturalarının neden ingilizce basıldığının, mikrofonunu açık unutup kahvedeki ahmet abi gibi konuşan bakanın*, usulsuz ihalelerin, açlık sınırının, işsizlik oranlarının, terörün ve benzerlerinin hesabının sorulması için düzenlenmesi gereken mitingtir. ya da bu amaçla düzenlendiği vakit daha anlamlı olacak mitingtir.

türbanı protesto etsen ne olur ki? senin halkın zaten dünden razı türbana da kapanmaya da gerilemeye de. bunları sorgula ki belki onlar da gerçekleri görür bir şekilde. görür de uyutulduklarını, türban saçmalığının nedenlerini anlarlar belki...
iç ses: nah anlarlar mnskym!

adalet ve kalkınma partisi nin kapatılması

(bkz: lüzumsuzsa söndür)

ferdi

moderayonun oyunu, yani fake olmayanmış.

sadece 14 dakikada yazdığı 10 adet entrysiyle sözlük formatını bildiğini ispatlamış yazar diyoruz kendisine kısaca. e pek tabii ki yersen.

ha bu arada; yanlız değil yalnız olması gerekir demek istediğim formatı yalamış yutmuş ama türkçede tıkanıklık yaşayan oricinal yazar. hoş gelmiş.

aenema

klibi de muhteşem olan tool güzelliği.