bugün

entry'ler (289)

70 yaşında saçı boyalı eli ojeli çankaya teyzesi

sırf birini sikmek için bakımlı gezenler var (bkz: http://www.uludagsozluk.com/e/38789812/) yazık be. 70 yaşındaki teyzenin de bakımlı olması, oje sürmesi size batıyor ya. işiniz gücünüz yok kaç yaşına gelmiş kadının saçının boyası bile batmış hatta. yemin ederim gidin kendinize bi hayat edinin ya gerçekten, ger-çek-ten kime saracağınızı şaşırmışsınız.

türk olmak

türk bir ırk değil bir millettir arkadaşlar, türk diye bir ırk yok anlamını bilmediğiniz kelimeleri kullanmamaya gayret etseniz keşke. ayrıca 3,5 iqluk zekanız ile argüman üretip “milliyetçilik” yapmaya hakkınız yok. neymiş, seçmedik diye ailemizi sevmiyormuymuşuz, seçmedik diye annemizi babamızı sevmiyormuymuşuz. sevgi ayrı bir şey, “hede hödö olmak ayrıcalıktır” demek ayrı bir şey. insanın kültürü ile övünmesi, sevmesi ayrı bir şey, “tüm milletlerden üstündür” demek ayrı bir şey. ama sizde nerede o kadar vicdan, nerede o alçak gönüllülük. varsın yoksun hayatınız boyunca hiçbir katkınızın olmadığı şeylerle sırf doğuştan kazandığınız kimliklerle övünün. bu hayatta bu kadar zeka ile övünecek başka bir şeyiniz de olmaz zaten.

cehennemlik meslekler

bankacılık.

dorock

kadıköy versiyonuna gitmek kısmet olmadı ama istiklaldekinde 18 yaşındayken sevgilimle rahat rahat... karanlık olması sebebi ile avantajlıdır. public alandayken kimse görmeden rahat rahat bira içip, müzik dinlemek ve sevişmek isteyen herkes için idealdir. evet seni duydum, leşim evet. evet karanlık barlarda sevişiyorum evet.

blackdog

led zeppelin'in değil miydi o ya¿?

ilk kez kaç yaşında ameliyat oldunuz

20, hala 20 yaşındayım. o değil narkoz kafası muhteşem bi' şey.

balık burcu erkeği

neden sürekli hakaret edildiğini anlamıyorum. bu zamana kadar tanıdığım bütün balık erkeklerini kedi gibi alıp evde beslemek ve sevmek istedim. biri en yakın arkadaşım oldu, biri ile de birbirimize olan sevgimiz bizi mahvetti ve bitirdi. yine de dünyanın en minnoş burcu. seviyoruz.

20 yaş üstü bir insan bilgisayar oyunu oynuyorsa

70. yaşımı görürsem o zaman da oynayacağım güzel kardeşim, %100 asosyallik, %100 gerçek dünyadan kaçış. sana ne?

çayı şekersiz içmesiyle övünen insan

benim o. elime geçen her fırsatta çay bardağına koyulan o kaşığın gereksizliğini vurgulamayı severim. canım iradem, canım damak zevkim.

türkiye hıristiyan olsaydı olacaklar

bunun tıpkısının aynısından polonya'da var, türk yobazının katolik versiyonu.

çocuk sahibi olmak

beni inanılmaz korkutan düşünce. çocuk sahibi olmama durumu da korkunç, olma durumu da korkunç. birincisi, sonunda yalnız ölme ihtimali taşıyor, ikinci sırf yaşlanınca yalnız kalmamak için hayatının 20 yılını falan bi canlıya vermek demek. özgürlüğün ölmesi, daha fazla sorumluluk... ay neyse nefes alamıyorum devam edehmicehm...

dinlenilen şarkının en vurucu kısmı

"weh mir, oh weh
Und die Vögel singen nicht mehr
Ohne dich kann ich nicht sein
ohne nich."

"keder benimdir, ah keder
ve kuşlar artık şarkı söylemiyor
sensiz ben olamam...
sensiz."

hanımlarınızı hafifçe dövünüz

#36776322 hocam benim aklım durdu, bu nasıl bir entry? eğitimli kadın dayak yemese olur, kırsal kesim kadını dayaktan anlar mı demek istiyorsun?

çalışmak istemiyorum

ben kadrolu rock yıldızı olmak istiyorum, ömür geçecekse böyle geçsin hocam.

babasının prensesinin ağzına vermek

daddy's princess fantezisidir. işlemin ekmeğini yiyen insan kişisi genellikle telefona daddy şeklinde kaydedilir.

aşık olunmaması gereken birine aşık olmak

yanlış zamanda tanışmak. kesinlikle bu. kimseyi aldatmadım bu zamana kadar, hala da aldattığım yok. yalnız, hiç beklemediğin bir yerde, sen 19 yaşındasın, o 21, aradaki yıl farkını saymazsak, tüm hayatının aynı hikayeyle geçtiği biriyle tanışmak, bütün zevklerinin, özelliklerinin birebir aynı olduğu biriyle tanışmak. Üstelik ikinizinde sevgilisi varken. Eh, ruh ikiziydik dedim, sadakatimizden, ikiden bir olamadık. susturduk kendimizi. belki bir gun, hayatimiz kalabalik degilken. belki, hala birbirimizi unutmamisken.

koç burcu vs akrep burcu

koç burcu, yasak olana ilgi duyar, ve kendine emir verilmesinden kesinlikle nefret eder. ilk entryde girildiği gibi lider ruhunun bir vasfıdır. kısıtlanmaya, darlanmaya, kafasına koyduğu bir şeye ters gidilmesinden o kadar nefret eder ki, ters gidilen işi yapmayacağı varsa, sırf karşı çıkıldığı için var gücüyle yapmaya çalışır, aynı bir akrep gibi. yalnız, koç kendisine ambargo koyulduğunu düşündüğü işi göstere göstere yapar, "bak nasıl yapıyorum ben" diyerek yapar. ancak akrep, gizler, saklar. yapana kadar sesini çıkarmaz. belki de hiç söylemez, olur da kavga anında can yakmak için vurur belki de. kısacası, koça yasaklar verirseniz karşınızda tek kişilik bir ordu bulursunuz, eğer akrebe yasaklar verirseniz belki de hiç öğrenemeyeceğiniz gerçeklerle yaşarsınız, akrep, sizi onu tanımanıza bir daha izin vermez. yavaş yavaş uzaklaşır ve gider.

girişi mükemmel olan şarkılar

muse - space dementia.

savaşın uğramayacağı ülkeler

paraların rahatlıkla depo edildiği, orduya bile gerek duyulmayan ülke olan, isviçre.

duygularına göre hareket eden yazar

aslında içten içe mantığıyla hareket edebilen bir insan olmanın hayaliyle yaşar. bazen sırf öyleymiş gibi hissedebilmek için, öyle konuşur. gece yarısı çöktüğünde, yakılan sigara ile kendisi için imkansızı hayal ettiğini anlar. çünkü duyguların hepsi güzeldir, üzülmek güzeldir, ne güzel üzülür bazı insanlar Goethe gibi mesela, intihar etmemek için romanındaki karakteri intihara sürükler, veya Virginia gibi, kendi üzüntüsünün ağırlığını Mrs. Dalloway'e yükler, bir başka karaktere hüznünü boğar. her şeye rağmen hissedebilmek ne güzel şeydir, milyonlarca eşyaya, pahalı kolyelere baktığında, gözünü yaşartan veya aklına gelişi yüzünde tebessüm uyandırmayan bir anın yoksa, yaşamadın say bu hayatı. yaşamadın çünkü. sadece kaybedebilme ihtimalinin olduğu binlerce şey biriktirdin demektir. anılarını ise kimse senden söküp alamayacaktır.