bugün

entry'ler (6)

direniş

“GEZi PARK” NE iSTiYOR!

1. “insan onurunun” üzerinde hiçbir otorite tanımıyoruz.
2. Şiddetle kazanılacak bir zafer bizim zaferimiz olamaz!
3. Biz teknolojiye karşı değiliz, ancak onu doğanın özgür ruhunu ve bedenini tamamlayan bir mücevher gibi kullanma taraftarıyız.
4. Biz “cumhuriyetin” çocuklarıyız. Kültürel algımızın temelinde “demokrasi”yatar. Bu nedenle “laiklik” bizim için sahip olduğumuz modern değerleri koruyacak olan demokrasinin en vazgeçilmez unsurudur!
5. Hiç kimse bizi hileli yorumlarla içerisine demokrasi dahil edilmeye çalışılan din öğretileri karşısında secdeye kapatamaz. Özellikle, ondaki çarpıklıkları çok iyi görmelerine rağmen, gençliğin zihnini bundan korumayan kendi menfaatleri için onu toplumda yeniden güçlü bir otoriteye dönüştürmeye kalkan hem siyasetçileri hem ilahiyatçıları hain olarak ilan ediyoruz.
6. Biz insanların yaşam kültürüne müdahaleye de karşıyız. Ancak dinin eğitim anlayışını gasp etmesine de karşıyız. Bizler kendimizi sanatta, sporda, bilimsel faaliyetlerde faaliyet göstererek gerçekleştirmek istiyoruz. Geçmişi “geçmiş” olarak öğrenmek istiyoruz, günümüzü ve geleceğimizi onun emrine verecek şekilde değil!
7. Biz eğitimde darbe değil içerik reformu istiyoruz! insanlar nasıl giyinirse giyinsin nasıl inanırsa inansın eğitimin kapıları asla ve asla onlara kapatılamaz! Geçmişte bu hatayı yapanları da asla affetmiyoruz ve onları halkını insanını gerçekten sevmemiş olan hainler olarak ilan ediyoruz!
8. Bizim yaşam tarzımızda inanç ve ibadetin karşılığı “sanat”tır. Çünkü biz bu çağda yalnızca sanatın insanı bencillikten arındırıp özgür bir şemsiye altında olgunlaştırdığına inanıyoruz. Sanat, insanlara ilkelilik, sabır, üretkenlik, farklılığa karşı duyarlılık kazandırmaktadır. Kendini tanımış, ne istediğini bilen özgüveni yüksek bireyler ötekiyle yarışmaktan ziyade asıl kendisini aşmaktan zevk alır.
9. Biz, geçmişin sömürü ve tahakküm içeren ataerkil aile yapısına karşıyız, bugünün güçlü anne ve demokrat baba modelli aile yapısına değil. Hatta bu yeni aile tipinin, bencilliğin ve yabancılaşmaların hat safhaya ulaştığı bu çağda birey için en vazgeçilmez servet olduğu kanaatindeyiz. Ancak aileye vermiş olduğumuz bu değer kadını karanlık çağların esaretlerine mahkum etmenin maşası yapılmamalıdır. Kadına kızlık zarına göre değer biçen; cinsellik, kendisine evlilik içindeki görev olarak algılatılıp seks işçisi yapılan; çocuğu erkek için doğuran araç pozisyonundaki annelikle hiçbir vatandaşlık hakkına kavuşturulmayan kadın profilini besleyen her türlü inanca, geleneğe şiddetle karşıyız.
10. Gençlerin üzerindeki Ortaçağ algılarının yarattığı esaret psikolojisi sökülüp atıldığında biz inanıyoruz ki gençler aile büyükleriyle ve akrabalarıyla daha fazla zaman geçirmeyi isteyeceklerdir.
11. Bir şekilde Çocuk Esirgeme veya Yaşlılar Evinde bulunan kişilerin yaşadığı mağduriyetlerin, çocuklara “piç” muamelesi yaşlılara” terk edilmiş değersiz moruk” muamelesi yapılmasının, temelinde de hizmet personelinin bu geçmişin çarpık değerlerini taşıması yatmaktadır. Oysa personel, hem Ortaçağ kültüründen arınmış hem kapitalizmin vahşetinin farkına varmış bilinçli insanlardan oluşsa hizmet kalitesi son derece yükselecektir.
12. Bizim esas derdimiz Tayip Erdoğan değil dünyadaki ZULÜMDÜR. O bu zulmün işlerlik kazanmasında kullanılan sadece bir piyondur. Sistemin bizi köşeye dayatması ve onun çaresizce ve bazen de (kadın konusunda) bencilce yapıştığı münafık politikaları sabrımızı taşırmıştır!
13. Biz, dünya topyekün ayağa kalkmadıkça yalnız bizim ülkemizde bir devrim taraftarı değiliz, çünkü bunun devamlılığına müsaade etmeyeceklerini görüyoruz. Ancak kapitalizm konusunda halkını bilinçlendiren, koruyan modern bir yönetim istiyoruz.
14. Eğitimde ve her alanda fırsat eşitliğine azami dikkat verilmesini istiyoruz. Vergi ve cezalarda sabit fiyat uygulaması değil yüzdeli orantısal denge gözetilmesini istiyoruz. Misal “kırmızı ışık ihlali”yapan memura da 100 tl patrona da 100tl olmamalı ceza. Herkes gelirine göre ceza ödemeli, vergi vermeli diyoruz.
15. Temel hak ve hürriyetler bahane edilerek geçmiş uygulamalardan oluşan hataların intikamını almaya yönelik Türkiye Cumhuriyeti’ni bölücü taleplere karşıyız. Bu tehdit olmadıkça insanların temel hak ve hürriyetleri en yüksek seviyeye çıkarılmalıdır. Samimiyetle çözümün bir bölünme gerektirdiğine inananlara da onun zamanının bu zaman olmadığını söylemek isteriz. Modern, güçlü ve gelişmiş bir Türkiye gelecekte sömürgeci zihniyetler karşısında daha büyük iş görecektir. Bu uğurda ben dinimden vazgeçebiliyorsam sen de milliyetçiliğinden taviz verebilirsin.

TC'nin kuruluş felsefesinde Kürtlere bir ayrımcılık kesinlikle yapılmamıştır..ben de özerk bir Laz devleti kurmaya kalksam benim de başım ağıracak kadardır herşeyin özü...iddia edilen ilk ayaklanma gerekçeleri Laikliğe karşı bu başlı başına geçersizdir bugün....aklı başında her insan iyi ki laik bir ülkedeyim diyor çünkü...diğer milliyetçilik talebi için gerekli bir sorun bulunmamaktadır..çok kapalı kalan bölgeler hariç heryerde Türkçe kullanılabilmektedir..toplum gerilmese karma bir toplum olabilmiş tüm çeşitliliği ile...ve evet Türkçeyi konuşamayan Kürt kardeşlerim özel bir eğitim desteği almalı ve onlara bazı kontenjanlar da verilmeli...bunu ötesi emperyalizme hizmettir...arkana kapitalist piçlerin desteğini alacaksın bana sosyalistlik tafrası atacaksın...en sonunda sen fakir ben fakir yaşasın ötekiler olacak..hadi sen embesilsin ama beni bu filmde aktör yapamayacaksın...anlaşılamayacak birşey yoktur.."Ne mutlu Türküm" gibii bazı karşı tarafı kaşıyıcı faşist çağda kendimizi lanet faşist Avrupa'dan korumak adına ürettiğimiz abartılı unsurlar kamusal alanlarda bir dayatma olmaktan çıkarılabilir ama her insan çok hevesleniyorsa etnik kimliğini kültürel anlamda övmeye sevmeye ve "ne mutlu Lazım, Kürdüm,Çerkezim vs. deme hakkında sahip olmalıdır ama bunların üstünde Anadoluda yaşayan halklar topluca Türk diye adlandırılır bunun en birinci nedeni Anadoluyu işgal ediyor olmandır gerizekalı...ve hakikatte hiçbir kapitalist seni sevmez...s..kmek isterr!!!...Türkiye Devleti PKK'yı muhatap alarak çözüm getiremez bu memlekete..kendine PKKyı rehber edinmiş adama ben samimiyetle yanaşamam...benim hassasiyetlerim NE OLACAK....ben gül bebek mi yaşadım bu memlekette benim de bin türlü sıkıntım var...Tüm partilerin tasfiyesini istiyorum!!! demokrasiyi işletmek şöyle dursun ülkeyi kaosa sürüklüyorlar HiÇBiRi YENi TÜRKiYEYi iFADE ETMiYOR...gençliğe güven vermiyor...TABAN DEĞiŞTi TEPEMiZDE YA GEÇMiŞiN HESABINI SORMA ÇABASI iÇiNDE TiRANLAR YA ORTAÇAĞ HAYALi iLE YAŞAYANLAR YA DA BU ÜLKENiN ÖZ EVLATLARINA TAHAMMÜL EDEMEYEN ARiSTOKRAT SOYSUZLAR VAR!!! yetttttiiiiiiiiii defolun oralardan defolun!!!!!.....
GEZi PARK’tan ilknur ÜNSAL

kitap

Uzakları yakın eden en kısa yol.....Tanımak herkesi ama en çok da kendini.

dance

Beden dilinin sarhoş halidir. Fazlalıkları döker akıl duyguyu izler.

tarih

Kirli çamaşır sepetidir, alın terinin kokusunu bilen tarihçi tarihin akışını değiştirir.

zaman

Çalındığında, risk almak için iyi bir motivasyon kaynağıdır.

feminizm

Feminizm eksik teorisini tamamlamak zorundadır.