bugün
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- icardi190525
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım16
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
entry'ler (21)
görgüsüzce yemek yeme sanatıdır.
görgüsüzlerin ,yemek yeme kültürü olmayanların, insanların miğdesini bulandırırcasına kendini kaybedercesine yemek yeme durumudur,özellikle erkek arkadaşınız yapıyor ise şutlanma sebebidir.
kan tükürsün adını
candan anan dudaklar
sana benim gözümle
bakan gözler kör olsun.
candan anan dudaklar
sana benim gözümle
bakan gözler kör olsun.
o nasıl bir bağlamadır girişteki, yüreğine işliyor insanın. orhan babanın en sevdiğim eseridir ayrıca.
tarifi olmayan bir duygudur. ne yani eskileri aramak isteseydim hiç kaybetmezdim.
formanda ter olmaya geldik. fenerbahçe senin için ölmeye geldik.
yılmaz erdoğanın okuduğu en güzel şiirdir. bir mevlana şiiridir.
özenti bir kuruluş. kfc nin tırnağı bile olamaz.
allah başka dert vermesin denilesi bir durum.
bir babanın olmaması. hayatta daha ne fazla iç burkabilirki?
tabiki sevdiğin insan. gözlerini ovalamadan aklına düşen ilk şeydir o.
şu anda izlediğim en güzel dizidir. özellikle harun o ne yemek yeme arzusudur her bülüm ayrı bir olay.
şu anda yok hadi kurtar bakim nasıl kurtarıyorsun.
ülkü tamer onun için şu dizeleri yazmıştır:
tanrı bin birinci gece şairi yarattı, bin ikinci gece cemal'i,
bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, başa döndü sonra, kadını yeniden yarattı.
tanrı bin birinci gece şairi yarattı, bin ikinci gece cemal'i,
bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, başa döndü sonra, kadını yeniden yarattı.
herkes dizi izliyor ama inkar ediyor.
ne yapıyorsun ?
hiç belgesel izliyorum
yok böyle yalan arkadaş insanlar yaprak dökümünü izliyor ama söylemekten utanıyor o zaman izleme arkadaşım ne gerek var ki yalana dolana taşra isen taşra sın kime ne bize ne ?
ne yapıyorsun ?
hiç belgesel izliyorum
yok böyle yalan arkadaş insanlar yaprak dökümünü izliyor ama söylemekten utanıyor o zaman izleme arkadaşım ne gerek var ki yalana dolana taşra isen taşra sın kime ne bize ne ?
gelsede beklenir gelmesede,o gelir nasıl güzel olur.gözler parlar,kalp hızlı hızlı atar,karnın ağrır.sevgiliyi beklemek güzeldir gelir yada gelmez ama güzeldir ümitlidir.
kara yağızın tam karşıtıdır bence.hayır sen nasıl bu kadar yakışıklı oluyorsun diye soruyor insan.sen insansan diğer erkekler ne oluyor.
ne alakaysa sporla ilgilenmeye başladı bi o kaldı dediğim sanatçıdır.
gereksiz trip atan insandır yani yoksan yoksun kime,neyi ispat etmeyi çalışıyorsun.
Neşet Ertaş,son yüzyılın en önemli Türk ozanlarından biri olup abdal geleneğinin en büyük temsilcisidir. (d. 1938) Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Kırtıllar köyünde doğmuştur.Yağmurlubüyükoba, Kırşehir köyündendir Babası saz ustası Muharrem Ertaş annesi Döne hanımdır. Ertaş, ilkokul gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Kendi ifadesi ile bunu şu şekilde ifade eder; "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.".
Neşet Ertaş, 1950'li yılların sonunda istanbul'a gelerek ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet Ertaş Ankara'ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya'ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan sanatçı, 2000 yılında istanbul'da verdiği konserle sahne hayatına geri döndü.
Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' ünvanını; "o dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. devlet sanatçılığı bana teklif edildi. ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım. bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım." diyerek devlet geri çevirmiştir.Fakat halk büyük destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur. Evelim sen oldun ahirim sensin.
Neşet Ertaş, 1950'li yılların sonunda istanbul'a gelerek ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet Ertaş Ankara'ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya'ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan sanatçı, 2000 yılında istanbul'da verdiği konserle sahne hayatına geri döndü.
Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' ünvanını; "o dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. devlet sanatçılığı bana teklif edildi. ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım. bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım." diyerek devlet geri çevirmiştir.Fakat halk büyük destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur. Evelim sen oldun ahirim sensin.