bugün

entry'ler (34)

gecenin şiiri

Ben ne zaman bir kelebek görsem
Seni anımsarım
incecik bir kelebek
Düşlerime konup konup kalkan
Ufalanmış bir hüzün tozuna
Bulanmış kanatları
Ben ne zaman bir gülüş duysam
Sana uyanırım
Sakar karanlığıma gündüzün
Aydınlanır duygumun her katı
Seni görürüm
Ben nezaman bir gül koklasam
Elindeki gül daha çok gül olur
Dolarsın gözlerime
Toz pembe bir düş gibi
Ben ne zaman bir çift göz görsem
Hüzne uyumuş tembel kış suları
Suyunu taşırmayan bir havuz
Güzün gri kanatlarıyla örttüğü
Seni anımsarım
Ben ne zaman bir çift el görsem
Bileğinde ters takılmış altın saat
Altınla kaplanır sevincim
Ve ben özlemlerimin renkli uçurtmalarını
Sana uçururum...

sözlük yazarlarının gözleri

bok rengi arkdslr. olamaz mı?

aniden gelen eski sevgiliyi arama isteği

hiç mi gitmez ulen bu istek? hele de yeni bir sevgilisi var ise, allah tutmayın beni arayıp uyandıracağım pezevengi.

ciddi bir ortamda gelen gülme krizi

kendi kendime allah belanı versin be kızım dediğim andır.

iibf ve sözel okuyup okula çanta götürmek

ulan, türk dili ve edebiyatı okuyorum ve yanımda 400 sayfalık sözlük taşıyorum, ne çanta götürmemesinden bahsediyorsun?

olgun kızlar vs çocuk ruhlu kızlar

3.30 oranla olgun kızlara ve beşiktaş - club brugge beraberliğine oynuyorum.

bim de satılan muhteşem ürünler

hollanda waffle'ı var.delicesine severim.köpekler gibi.
sütle, ıslak ıslak. bakma öyle. öhöm tamam sakinim.
diyet benim beyin hücrelerimi öldürüyor sanırım..

içlik giyip piçliği bırakamayan insan

daha demin karşıma çıkan, hoş da bir çocuktur lakin tüm şehri elden geçirmiş olması da manidardır.

adnan oktar

evlenilesi adam.

useless

useless web. sanırım sıkılmadan saatler tıklayabilirim.
ve saatlerce nyan cat dinlemiş bir insanım, tavsiye ederim.

pomak

edirnedeyim, iki kat kazak giyinirim, üzerine de mont. o halde dahi çenem titreşim moduna geçer.
lakin bu pomak hatunlar, mini etekle gezebiliyorlar.
inanılır gibi değil.

iddaa dan zengin olmanın yolları

lütfen bana da öğretebilir misiniz?

evka4

evka3..
en tepesinde bir yokuş var, hayır hayır yokuş bir yerinize girmeyecek.
lakin o yokuş hayatımın en büyük acısını yaşattı bana.
ilk motor kazam orada oldu. hatırlamak bile istemedim.
gitmeyin arkadaşlar, lütfen.

gobek adim recep

benim de yağmur, ne tesadüf değil mi?

yazarların bir cümlede hayat görüşü

ay bilemedim şimdi.

ağzıyla yemek yiyen sevgiliye sahip olmak

inanılır gibi değil, ben halen başaramadım ağzımla yemeyi, beynimle algılamayı.
o sevgililerden olamadığımızdan, lütfen saklayalım, koruyalım onları.
komik.

bir fahişeye aşık olmak

edebiyatımızda birçok örneğine rastlayabiliriz, lütfen siz araştırıverin ben uyuyorum.

lakin
fahişeler de güzel,
fahişeler de kadın,
fahişeler de öpülmeli,
köprücük kemiklerinden.

hafta sonu yapılacak aktiviteler

tabii ki de sabahın köründe uyanılıp spora gidilir, lahmacun, kokoreç, ıslak kek ve benzeri yiyecekler tüketmemek için sözler verilir yeminler edilir. akşama kadar uyumadan önce uludağ'a yazılır ve zzZZZ..

çay

yazar oluşum adına, herkese benden çay! lakin ben içmeyeceğim, pek sevmem mereti.

özlemek bazen

hayatımda bir tek, bir yıllık alkol yasağımın döneminde rakıyı özledim.
sonra kavuştuk, ablam ile birlikteydim o akşam, bir yüzlük ben almıştım, bir yetmişlik o. sabah uyandığımda kendimi elimde poşetle, kafamı sehpaya yaslamış bir şekilde buldum.
sanırım kusarken uyumuştum. ama hayatımın zirve kavuşmasıydı.
demem o ki, özlemek bazan çok seks.