bugün

entry'ler (68)

carlos carvalhal

Hem teknik bilgisiyle, hem mütevaziliği ve sempatikliğiyle, hem eleştirilere kulak veren ama demoralize olmayacak kadar profesyonel duruşuyla, başarılı bir adamdır. Tayfur tabii ki dönmüştür, olacaktır, olmalıdır ama, Carlos Carvalhal mutlaka bu takımda kalmalıdır. Başarıya aç, hırslı, kariyerinin başlarında genç bir teknik adam istiyorduk yıllardır. Bu standartlara Tayfur'da uyuyor tabii ki, ama sanki kulübede Tayfur daha gergin ve işini şansa bırakmış hissi uyandırdı bende hep. Bu adamın gol sevincine, üzülmesine, bir ortasaha oyuncusu gibi kenardan oyuna dahil oluşuna hayran kaldım. Alın size Guti'siz, alın size Fernandes'siz, alın size Quaresma'sız takım çıkardı ve takım oyunu oynattı başarıyla. Ve ortada hala hem Avrupa'da hem Süper Lig'de iddası devam eden bir Beşiktaş var. Kim ne derse desin bu adam bence başarılı ve Tayfur'un şimdi yada sezzon sonu-başı gelirse, herşeyin tekrar değişeceği olasılığı beni endişeye itiyor. Her sezon yeniden yeniden yaşamak istemiyoruz. Tayfur gelecekse de bu adam yanında olmalı. Ama beraber başarının ikisine de yetmesi, hangisinin ne kadarını sahiplenip kendine yettirebilmesi oluşabilecek sorunlar ve gerçekten zor görünüyor. Başka yerde bu kadar imkanı ona verirler mi, o bu kadar büyük bir kulüp bulabilir mi bilemiyorum ama, nerede olursa olsun başarılı olmayı hakettiğini düşünüyorum bu adamın. Bu akşam, "Beşiktaş'ın çocuğu Tayfur Havutçu" tamam da, taraftarın bir an kendine gelip bu adama teşekkür etmesi ve bağırlarına basması gereklidir. O herkese gereken saygıyı, ilgiyi ve övgüyü fazlasıyla gösterdi. Veda yazısı gibi olmuş ama alışmıştık kendisine, A2 biraz burukluk yaşatacak. Neyse, velhasılıkelam adamdır ve saygı duyuyoruz.

filip holosko

Beşiktaş'tan hiçbir zaman gitmesini istemediğim adam. Gelirken formayı öperek gelmişti, kiralık verildi darılmadı, gücenmedi, yedek kaldı küsmedi, şimdi yine girdi oyuna yedekten, yine yaptı deparını, bir de pas verip attırdı ya golü, zaten orada o pas verilmezdi diye arkadaşları bile şaşkınlıkla Fernandes dahil en çok onu tebrik etti. Seviyoruz lan seni...

ofiste bayanlar tuvaletinde bulunan yeşil balgam

zaten berbat bir pazartesi sendromu, psikolojim berbat, sıkıntıdan patlayacak gibiyim, lakin öyle olaylar oluyor ki gülerken altıma çiş kaçırmamak için zor tutuyorum kendimi. Az önce ofiste bayanlar tuvaletinde yeşil balgam krizi yaşandı. Genel olarak erkekler tuvaletinde rastlanması muhtemel bir olay nasıl olduysa bayanlar tuvaletinde meydana gelmiş. Herşeyden öte olayın büyütülüp bütün şirkete cereyan etmesi oldukça şaşırtıcı ve komik olan. Kardeşim yapmışsınız bir halt olayı büyütmeyin, mevzuyu gören delilleri kaldırsın ortadan kapatsın olayı sonsuza dek. Biz erkekleri seksten ve kadınlardan soğutmanın ne alemi var. Dakikalar süren suçluyu bulmaya çalışılan süreç!..:)) Bunu yapmasaydınız bari. Yarın öbür gün klozette bir parça suyla gitmemiş kaka bulsalar yine büyük yaygara olacak ya, o günleri görmeyeyim, işitmeyeyim ne olur.

muhasebecilerin ortak özellikleri

erkeklerinin mutlaka klasik miroğlu paltosu vardır... kadınlarınsa tam dizlerinde boyu olan etekleri ve aynı etekle birleşen dize kadar çizmeleri mevcuttur her daim. komiktirler lan. aynı mutemetler gibi, 750 metreden rahat meslek analizi yapılabilir tiplerdir.

tam yapışmamış posterin gecenin bir yarısı düşmesi

Uyumaya çalışırken ki her çıtırtıyı kulağında hissettiğin, gerim gerim gerildiğin an, duvardan deniz gezmiş düşer. üzerinde can baba'nın bizim deniz dizeleri vardır. siyah beyaz posterin yarısı sökülünce, korkudan yataktan fırlamış, ödün patlayıp zehir salmaya başlamıştır artık... Ve devrim bir kez daha çok uzaktır. çünkü bu göt korkusuyla devrim yapılmaz. ama poster, hep geceye denk getirdiği düşüşlerinden sonra hiç usanmadan yerine yapıştırılır her daim.

türkiye ye gelmiş en yabancı futbolcu

kendi memleketinde olmasına rağmen Gökhan Zan en yabancıdır. Çünkü, kendi kalesiyle rakip oyuncu arasında kalarak adam tutulduğunu, taçtan ofsayt olmayacağı gibi basit futbol kurallarını bile bilmeyecek kadar futbola yabancıdır. Haliyle benim için, mümkünse en ecnebidir... Haliyle Beşkitaş'a çok çok uzak dursundur.
illa ki yabancıysa da;
(bkz: ali lukunku)

hayatında hiç midye yememiş kişi

bir yerden midyeleri yerken, midyeciye mardin'li misin diye sorma geyikliğinde bulunmamış kişidir.

kızına beşiktaş adını veren baba

hayatı boyunca çifte standartlara maruz kalıp, her daim masa başı kaybedecek olan, şerefli ikinciliklerin sahibi olacak kızın babasıdır.

ismi yüzünden saplı sultan olmasıyla, o tribün senin bu deplasman benim deyip erkek fatma gibi dolaşan, bu arada evlenmeyi unutan kızını soranlara, ne tüpçüler istedi de vermedim diyecek bir babadır.

hayat sınavında kopya çekerken yakalanmak

kuran yerine incil'den kopya çekerken yakalanan ulvi.

hayat sinavinda bos kagit vermek

soruların çalındığını, gerçeklerin hiçbir şekilde ispatlanamadığını, şaşırtmaca soruların olduğunu söyleyip, bütün sınavın geçersiz sayılması için ısrar etmek. bu boş kağıt vermek, illa ki insanın içinde bir yandan hesapta vermek düşüncesini doğruruyor.

yada gaipten gelen, bitiren çıkabilir arkadaşlar sesini duyup, hali hazırda dışarıda bekleyen bir nisan, bir mayıs, bir bahar günü olduğunu hatırlayıp, işi falan bırakmak, kariyeri yakmak, koluna altın bilezik takmamak, okulu bitirmemek, ibadet etmemek, hayatı hiçbir yönünden anlamak yada anlamamaya çalışmamak, boşboş sürtmek!.. heeh, yaş oldu mu sana 45 hiç anlamadan. al sana boş kağıt vermek. böyle bir şey olurdu herhalde.

kola içerken şişesini inceleyen insan

güneşte bırakmayınız yada kaynağında şişelenmiştir gibi uyarı ve talimatlardan muhabbet çıkarmaya zorlayan insandır kendini. Lakin formülü bulunup, şişelenip, piyasaya sürüldüğünden beri şişelenmiş içecekler hakkında bütün espriler yapılmıştır. Yani boşa bakan elemandır. bir de hiçbir şey bulamayıp, "adamlar bununla dünyaya hükmediyor" falan derse, etrafta bulunan inzibat klişe timlerince hizaya getirilmek üzere dayak atılır.

tarih boyunca söylenmiş ilginç ve güzel sözler

-"şüphe değil, kesinliktir insanı çıldırtan." -hamlet, W.Shakespeare-
-"Yaşamın gerçeği uydurmanın sınırlarını aşıyor." -Aziz Nesin-

yedek kulübesinde sigara içen futbolcu

öncelikle altı okka testise sahip futbolcudur. bunu yapması için maç başına düşen gayri safi gol hasılası hat trick olmak zorundadır. Konçuna sokmuştur sigarayı. oyundayken pakette dallar kırılmasın diye ince, kıvrak bilek hareketleriyle çalıma girmez. gizliden yapıyorsa bir çıtırdan şeref tribünündeki başkanı keser ve avuç içi saklar sigarayı.

hemen bitmesi istenilen şeyler

kutsal damacana, recep ivedik serileri, ve seri demirören seçim galibiyetleri. Her içkili fasıl ortamında çile bülbülüm söylenipte, bütün ortam azmanlarınca böğürerek uzatılan "çileeeeee" kısmı çilesi.

geniş aile

Ölüm korkusu yaşayan cevahir'in, kahvede kolundan gelen uyuşma şeklinde evham yapması koparmıştır.

futbolcuların simgeleştirdiği numaralar

2- TAKOZ RECEP
4- GOKHAN
11- SARI FIRTINA METiN
7- KiBAR FEYZO FEYYAZ
8- ATOM KARINCA RIZA
10- SERGEN-ALi GÜLTiKEN
21- PASCAL NOUMA
26-17- iLHAN MANSIZ
3- MUTLU-MARCUS MUNCH
19- iBRAHiM ÜZÜLMEZ
5- RONALDO
30- ZAGO
20- GIUNTI
9- ŞiFO MEHMET

tiyatro futbol kadar ilgi görse olabilecekler

program adı "son dakika suflesi"
-bak hocam, gogot'yu beklerken ellere bak. tombalacı hocam bu.

ladiestrend

klasik olan, erkeklerin sevgililer günü, doğum günü ve yıldönümü gibi özel günlerde hediye bulamama ve hediye bulmaya vakit ayıramama sıkıntısını sona erdiren, hatta seçilen ürünü hediye paketi içinde ve hatta içine istenilen notu bile yazıpta adresine kadar gönderen, ve bütün bunları bilgisayar başında hiç zaman kaybetmeden kısa bir süre içinde gerçekleşmesini sağlayan online satış sitesi. memnuniyeti borç bilirim.

up in the air

(bkz: vera farmiga) afet-i devran

meme ucunu görünce büyünün bozulması

meme ucunda kıl varsa, büyü bozulması değil, cinsellik biter, hayat biter, secdeye varılır, tasavvufa yönelinir, dünya bambaşka yere döner zihninde. tekrar toparlanman için, rusa gidip açık renk tüysüz göğüs uçlarına dokunup hayata dönmeye çabalanır. kuku bulupta kıllısını arayan yurdum insanının, iş memede kıla gelince üstü kalsın denmesi durumudur.