bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım14
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
entry'ler (16)
yıllarca portekiz de insanları sadece üç seyle uyutmuslardı.fada futbol fiesta ama görüyoruz ki bizde diğer ikisine hiç te gerek yok sadece futbol yetiyor. bu sözlerde futbolla uyutulan bir halkın duyduğu en etkileyici!!! sözlerden bir tanesi.ve bu sözü söyleyenin de her fırsatta halkın takımı olduğunu söyleyen beşiktaş tan gelmesi en acı tarafıdır...
intihar etmek için gelmiş kişi olması yüksek bi ihtimaldir...
özcan deniz - dön desem
yasalarımızda idamın var olması gereken durumlar için söylenen söz (bkz: zevk olsun diye masum 7 kişiyi öldürmek) (bkz: zevk olsun diye masum 7 kişiyi öldürmek)....
feridun düzağaç-lavinia özcan deniz-dön desem
bu geceki bölümünde konuk oyuncu olarak nil karaibrahimgil ve büyük tiyatrocu suna pekuysal ın rol alacağı ve 100. bölümünün kutlanacağı dizi..
ne zaman oynama zamanı gelecek diye herkes gibi benim de merakla beklediğim(fenerli olmama rağmen) kalburüstü genç oyuncularımızdan biri.elin oğlu 18 lik messi yi 17 lik wallcot u oynatırken biz hala daha zamanı var diyoruz ve bu zaman ne zaman gelecek onu da bilmiyoruz.
sene 2002 karsotkin üniversiteyi kazanmış ve babsıyla istanbul a gelip kaydını yaptırıp geri dönmektedirler.krasotkin ilk defa gördüğü istanbulun verdiği sarhoslukla karısık sorar. baba bu yol ankara ile pozantı yı mı birbirine bağlıyor.otobüs birden susar ve baba cevap verir:hayır olum ankara ile moskova yı birleştirecek.krasotkin hariç herkes yerlerde bense kaçacak delik arıyorum.
yalnız iki insanın ortak bir yalnızlığı paylaşmasıdır...
mutluluk-zülfü livaneli bana türkçe bir ekmek ver-cezmi ersöz tek adam-şevket süreyya aydemir kürk mantolu madonna-sabahattin ali cennetimde bulusmak üzere-isabel zachert yaprak dökümü-reşat nuri güntekin bir dinazorun anıları-mina urgan
22 ekim 2006 tarihinde oynanan real madrid barcelona derbisinde futbola ihanet eden adam.19 luk messi nin dünyanın en iyi iki defans oyuncusundan (bkz: fabio cannavaro) (bkz: roberto carlos) sıyrılıp verdiği topu sadece iki metreden dısarı atmıstır.gudjohnsenin barcelona yı çökertmek üzere geldiği düşünüyorum zaten buraya.
22 ekim 2006 tarihinde marsilya-lyon maçında 2 gol atmıstır.özellikle attığı ilk gole (dünya nın en iyi frikikçisi olmasına rağmen) garip ama kendisi bile inanamamıstır herhalde.
iki arkadas sohbet etmektedirler.a1:dün akşam canım ders çalışmak istedi. a2:peki çalıştın mı? a1:hayır gecmesini bekledim.
yensen de yenilsen de yazarların seninle.....
3 yaşındaki yeğenim ve babam arasında gecen bir diyalog. y:amca ay gündüz niye çıkmıyor? b:güneş onun a..na kor da o yüzden.
orman fakültelerinin 2. sınıfında iki dönem olmak üzere okutulan sözlü ve yazılı olarak iki aşama seklinde sınavı olan derstir.sözlü sınavında size verilen yaprak ve kozalak örneklerinin yüzde 80 ini bilememeniz halinde direk 0 alacağınız da ayrı bi mevzu bahis konusudur.en azından bizim orda öyle (bkz: istanbul üniversitesi orman fakültesi)
nükleer santral yapımının sinopa verilmesiyle (piyango bize çıktı) gibi bi baslık atan aptal ve bilinçsiz yerel gazetelere sahip bir ilimiz....
sifreleme sebebiyle dünya kupasını seyredemeyenler gruplardaki son maçlar aynı saatte yayınlanacağı için ve bu maçlardan biri alınan karar gereği atv de yayınlanacağı için hç yoktan 8 maçı seyretme imkanına sahip olacaklardır...
zülfü livaneli nin kasım 2002de remzi kitabevinden çıkan 343 sayfalık güncel ve kadim konuları kendi sade üslubuyla okuyucularına aktardığı kitabı...
meryem tecavüze uğramıs doğarken annesini kaybetmiş teyzesinin devamlı horgörmelerine maruz kalmıs ve konağın izbe denilen yerinde kendi kaderinin baskaları tarafından çizilmesini bekleyen genç bi kız...
cemal meryem in amcasının oğlu ve askerlğini gabar dağlarında komando olarak yapmıs tüm askerliğini pkk ile carpısarak geçirmiş ve askerden döner dönmez sevdiğiyle evlenmeyi düşleyen bir adam..
irfan kurudal istnbul un tanınmıs profesörlerinden ve harvard mezunu fakat anadolu da yetişmesi sebebiyle zengin karısı ve onun dejenere cevresinde içinde gel-gitler yasayan bir adam...
ve kader bu üç insanın yollarını garip bir tesadüf sonucu birleştiriyor ve livaneli nin sade üslubuyla tadından yenmez bikitap haline geliyor aynen kitabın arka kapağında yazdığı gibi irfanı cemali ve meryemi hiçbir zaman unutamayacaksınız...
livaneli nin bu kitapta değindiği birkaç konuya söle bakarsak kürt-türk çatısması, namus cinayetleri ve bunun için kullanılan genç delikanlılar, alevi-sunni çatısması, doğu nun sorunları, ölüm oruçları, yakılan köyler, asağılandğı için dağa çıkan gençler, dejenere olmus gençlik vb...
kitabı kaç kere okudum artık bilmiyorum livaneli kitaba öyle bir son yazmıs ki adeta bi bosluk bırakmıs yani herkes istediği sonu düşünmekte serbesttir...kitapların çok fazla filme çekilmesi taraftarı değilim çünkü ben o kitaptaki kahramanlar için beynimde değişik seyler tasarladım fakat filme çekildiği zaman benim gözümün önüne artık filmedeki halleri gelecek bu yüzden istemiyorum lakin mutluluk romanın da filmi yapılma asamasında karakterler için düşünülen oyuncular ise söyle
yön:abdullah oğuz
irfan kurudal:tarık akan
cemal:timuçin esen
meryem:beren saat
meryem tecavüze uğramıs doğarken annesini kaybetmiş teyzesinin devamlı horgörmelerine maruz kalmıs ve konağın izbe denilen yerinde kendi kaderinin baskaları tarafından çizilmesini bekleyen genç bi kız...
cemal meryem in amcasının oğlu ve askerlğini gabar dağlarında komando olarak yapmıs tüm askerliğini pkk ile carpısarak geçirmiş ve askerden döner dönmez sevdiğiyle evlenmeyi düşleyen bir adam..
irfan kurudal istnbul un tanınmıs profesörlerinden ve harvard mezunu fakat anadolu da yetişmesi sebebiyle zengin karısı ve onun dejenere cevresinde içinde gel-gitler yasayan bir adam...
ve kader bu üç insanın yollarını garip bir tesadüf sonucu birleştiriyor ve livaneli nin sade üslubuyla tadından yenmez bikitap haline geliyor aynen kitabın arka kapağında yazdığı gibi irfanı cemali ve meryemi hiçbir zaman unutamayacaksınız...
livaneli nin bu kitapta değindiği birkaç konuya söle bakarsak kürt-türk çatısması, namus cinayetleri ve bunun için kullanılan genç delikanlılar, alevi-sunni çatısması, doğu nun sorunları, ölüm oruçları, yakılan köyler, asağılandğı için dağa çıkan gençler, dejenere olmus gençlik vb...
kitabı kaç kere okudum artık bilmiyorum livaneli kitaba öyle bir son yazmıs ki adeta bi bosluk bırakmıs yani herkes istediği sonu düşünmekte serbesttir...kitapların çok fazla filme çekilmesi taraftarı değilim çünkü ben o kitaptaki kahramanlar için beynimde değişik seyler tasarladım fakat filme çekildiği zaman benim gözümün önüne artık filmedeki halleri gelecek bu yüzden istemiyorum lakin mutluluk romanın da filmi yapılma asamasında karakterler için düşünülen oyuncular ise söyle
yön:abdullah oğuz
irfan kurudal:tarık akan
cemal:timuçin esen
meryem:beren saat