bugün

sonu çok aptalca biten. biraz basın tarafından fazla abartılmış duygusal bir film:
seyrettiğinizde kendinizden bir şeyler buluyorsanız canınızı acıtan film. hayatınızdan öylesi bir ıssız adam geçmişse , sadece sıkıldığı için, sadece özgür olmak istediği için sizi terketmişse izledikçe an be an size o günleri hatırlatır. lanet edersiniz böyle ıssız adamlara. hiç de hayran olmadım , kıza üzüldüm sadece , çünkü tek yaptığı hata sevmekti. film deyip geçilmiyor zira gerçek hayatta böyle adi, ıssız adamlar çok. beter olsun sürüm sürüm sürünsünler. amin.
daha izlemeden beni ağlatan filmin adı. nasıl mı şöyle:

ilk medyada sesi duyulup, sözlüğe düştüğü günden beri sol framede görüp * diye okuduktan sonra tam içimdeki iş sistemine karşı olan nefreti kusmaya giriyorum ki butafor adlı yazarımızın "çağan ırmak..." diye devam eden entrysini görüyorum. ilk başlarda sorun yaratmadı güldüm geçtim ama şimdilerde sinirlenmeye başladım. kızdıkça da kızıyorum. tabi bu sitemim kimseye değil sadece kendi dangolozluğuma. ulan hadi yanlış okuyorsun peki neden bunu her seferinde yapıyorsun? *
(bkz: alternatif ıssız adam finali)
izlemeyen kalmasin kampanyasindaki bir film. siradan, her ciftin yasayabilecegi bir olayi, bazi repliklerle daha da dramatize eden iskeleti var yalnizca.

bu filmde herkes kendisinden bir seyler buldugunu belirtiyor, olabilir normaldir. fakat istisnasiz her kisinin begendigini soyledigi bir film ne kadar kaliteli olabilir, bir elestiri olacaksa asil bunu yonde olmalidir.
biraz daha beklesem cd sini alıp evde izlemek mümkündü ama yönetmeninin çağan ırmak olması yüzünden "hayır, sinemada izlemeliyiz" diye düşünerek ve ancak bugün, an itibariyle izleme fırsatı bulan biri olarak nacizane yorumlarım;

*genel olarak güzel kurgulanmış, değişik bir senaryoya sahip, sıkılmadan izlenebilir bir film. sadece ada rolünü oynayan kızın daha özel bir güzellikte olmasını beklerdim. konuşmaları liseli kız tadında, hareketleri yapmacık, herkesin gözleri gülüyor diye yorumladığı bana göre fazlasıyla sahte bir gülüşle film boyunca beni gıcık eti.
*alper karakteri olması gerektiği gibiydi, tamdı, süperdi.
*film boyunca aralarda güzel replikler olmuşsa da bana göre en güzelleri adanın kendisini kandırmaya çalışan alpere ayar vermeye çalışırken ayar yeme sahnesi ve tekrar karşılaştıkları son sahnedir. hüzünlü müziklerle desteklenmesine rağmen film boyunca değilağlamayı beni efkarlandıramadı bile.. kolay ağlarım halbuki?
*restorantın mutfağındaki sahneler fazlasıyla hoşuma gitti, personelle yapılan diyaloglar çok orjinal geldi.
*ada, o dolma tenceresini önüne koyup da hepsinin bitirebilecekmiş gibi ki kendisi de söyledi bunu.. iştahla ilk dolmasını eline aldığında, ayrılma lafı etti ya ıssız adam bittim ben orda, ukte oldu yeminle! ulan bi bırak da kız yesin bi kaç tane! öyle kaldı elinde yarım dolma.. çekti gitti sonra. benim aklım dolmada kaldı..
*dikkatimi çekti bi de erkekler daha duygulanıyor bu filmde. sanırım kendilerinden çok şey buldukları için.. ve bayanlara tavsiyem (ilişkinizde ayrılığı yaşamışsanız daha önce) ondan istediğiniz bişey varsa bu filme götürün sonra isteyin, çıktıklarında "hayır" deme şansları çok az! öl desen ölecek durumda oluyorlar çünkü.. ee vicdan azabı tabi! ıssız adam olmadıkları için hallerine şükrediyorlar bi yerde..
tırt ötesi filmdir. kamera açılarının berbatlığı mı desem, oyunculukda ki yeteneksizlik mi desem, ne desem bilemedim. yahu bırakın bu işleri. yok böyle hayatlar. reklamla şişirilmiş sadece. hani vardı starda böyle tv dizileri ya ay ışığında saklıdır * gibi. o tarz bir film. tv filmi yani. bu filmde kendini bulan erkekler, sadece farklı olma kaygısı içerisinde olanlardır. hani olur ya, filmde ki kötü karaktere benzeme arzusu. ergen salaklıklarıdır kısaca. kendilerine format atmalarını tavsiye ederim. çağan ırmak hayal kırıklığına uğratmıştır bizi. tırt bir filmle para kazanmıştır oda ayrı bir başarı.
(bkz: klişe)
izlenilecek bir film. son 10/15 dakikası sevgilisinden yeni ayrılmış insanları ağlatır cinsten. * * ayrıca filmdeki iç sesler babam ve oğlum filmini andırıyor.
adamin pek de issiz olmadigi filmdir. haa issiz olan ada midir, bilemem...
bu zatı ağlatmak şöyle dursun, hüzünlendirememiş filmdir. genelde bir film izledikten sonra en azından bir kaç saatliğine hatta bazen bir kaç günlüğüne üzerine düşünürsünüz. filmden çıktıktan sonra yanımdakilerle kritik yapma gereği bile duymadık. beş dakika sonra ise ne yiyoruz geyiğine daldık. bir bünyede bir film ancak bu kadar az etki bırakır.
en yarıcı yorumun önde oturan teyze tarafından yapıldığı film.

filmden çıkılmıştır. önde oturan teyze ve ekibi bizim önümüzden salonu terk etmektedir. teyzemiz film hakkındaki düşüncelerini gayet ciddi bir tonda arkadaşlarıyla paylaşır olaylar çelişir, biz yarılırız;

--spoiler--
- filmi beğendin mi şukufe abla.
+ yani fena değildi ama tokayı buldu ya temizlikçi.
- hatırladım o sahneyi evet.
+ o sahnede şey dikkatimi çekti. şimdi kadın yeri süpürmeden viledalıyor. olmamış bence orası.
- ....
--spoiler--
nedense etrafimdaki herkesin "tam beni anlatiyor" demesi ilginc.

edit: ulan adam ömründe bir kizla bile birlikte olmamis,diyorki tam beni anlatiyor...
iş ve işçi bulma kurumuna müracaat etmiş kişi...
amerikan filmlerine ait basit bir klişe ama önemli, şöyle ki amerikan filmlerinde bir planda konuşurken gördüğümüz kahramanlarımızın arkasında kalan bölümde bilgisayar kullanan biri vardır ve genelde bu mac'tir.

imdi bu çok basit amerikan filmi klişesini alıp kendi filmine koymak neden. özen/öykün ama bu tip basitliklere değil. gerçi ıssız adam baştan sona amerikan klişeleri ile dolu bir film. bende neye takıyorum kafayı.
Tek güzel yanı müzikleri olan bir çağan ırmak filmi.
medya tarafından şişirilmiş bir film. nerde babam ve oglum nerde ıssız adam.. paralar cukka ama .
neyseki filmin muzikleri güzelmiş.
çok derin bir senaryosu olmayan ama herkese yakın olduğundan beğeni toplamış bir filmdir. tahminim çağan ırmak filminin bu kadar çok tutacağını önceden tahmin etmiyordur. şimdi ki hissiyatı ise muhtemelen, ceza alanına orta yapmış ancak şans eseri top kaleye yönelmiş ve yaptığı orta doğrudan gol olmuş olan bir futbolcunun hissiyatı ile aynıdır.
bakıyorumda bu entryden önce tam 566 yorum yapılmış film hakkında. tek diyebileceğim izleyen herkesin ucundan da olsa beğendiği ama sırf farklı olmak adına eleştirdiği filmdir. çağan ırmak'ı ayakta alkışlamak lazımdır zira dışarıdan bakıldığında oldukça basit bir ilişkiyi bu denli adından söz ettirir hale getirmiştir.
tek kelimeyle konusu "ben seni seviyorum ama sana layık değilim" temalı bir film.

film başlarda çok güzel bir sekilde kadın ve erkek arasında geçen akıl oyunları, güzel laf sokan cümleler ile dopdolu ilerlerken, birden aşk, sex, aile muhabbetlerine gömülüp kalıyor.

sonra sarmayı boğazımıza tıkan, içtiğimiz kolayı püskürttüren bir ayrılık isteğiyle toparlanıyoruz. sonra pişmanlıklar vs.

ha unutmadan, film beni anlatmış, aynı ben a.k. (!)
Sıradan bir konuya sahip olan ama güzel işlenmiş, bu sayede de beğeniyi kazanmış Çağan Irmak filmi.
Başroldeki hanım kızımız olan Melis Birkan'ın ses tonu ve vurguları (ya da yapamadığı vurgular mı desem) rahatsız etti açıkcası beni. Hani bir olmamışlık vardı, sanki replikleri direk okumuş kağıttan.
enteresan bir sekilde, kara murat sendromu yasaniyor bu filmi izleyen kankam dahil, butun arkadaslarim arasinda:

arkadas: naber, be pehlivan ?..
robterk: iyilik be, pehlivan; ne olsun. senden naber?
arkadas: ya sorma pehlivan; issiz adami izledim, herif ayni ben ya.

robterk:ne yapiyorsun?
kanka: ne olacak iste takiliyoruz ..issiz adami izledim az once.
robterk: ee nasil?
kanka: kanka, adam ayni ben a.q.
robterk: vay be

arkadas : robterk, naber oglum. sesin cikmiyor?
robterk: is, guc iste be oglum.
arkadas : izledin mi issiz adami?
robterk: yok. indirecegim yakinda.
arkadas: haci; herif, ayni ben yaa acaip bir film olmus.
tanım: başrolunda güzel bir kız oynuyor melis birkan. yönetmenide çağın ırmak.

ya nedir bu ısız adam arkadaş bir ben izlememişim ne kadar cahil hissettim kendimi. utanıyorum. ne zaman ıssız adam konusunu açılsa tuvalete falan kaçma isteği uyanıyor içimde. valla uzun zamanda izlemeyeğim sanırım çünkü film çok itici geldi. izlemiş kadar oldum galiba. en etkileyen sahnesi sevişme sahnesiymiş bana bunu da söylediler. ama şarkısı güzel dinleniyor.
hakkında bu kadar çok yorum yapılınca sözlükten hatun kaldırdı sandım.
film insanı etkiliyor bence ama çağan abimize bir teklif yapacağım, günümüzede uygun yeni bir film çeksin, filmin adımı işsiz adam nasıl olur.