bugün
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi16
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı8
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır18
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- nervio'ya aşık olmak11
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası9
- evlilik15
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- escort fiyatlarının güncellenmesi11
- karınıza range rover alır mısınız23
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
gerçekten üstad olduğu konusunda en küçük şüphe duyulmayacak kişiye sorulacak soru ona yakışacak türden olmalıdır. bu nedenle en öncelikli olarak üstada ne sorulmalı diye düşünülmelidir. her şeyden önce üstad çok spesifik alanalrda değil de temel alanlarda, herkesin ilgi duyduğu ve ihtiyacı olan alanlarda sorulara cevap vermelidir. mesela kentin trafiği nasıl çözülmelidir gibi bir soru üstadın ne düşündüğünü merak ederek ondan cevap almamaızı gerektirecek bir soru değildir. yine gelir adaletsizliğinin nasıl giderileceğiyle ilgili üstaddan somut öneriler istemek çok yerinde bir tutum değildir.
üstadan tüm bu spesifik konuların nasıl anlaşılması gerektiğini de içeren cevaplar elbette alınmalıdır. ama bu cevabı elde edecek sorular çok genel, temel ve gerekli sorular olmalıdır. tüm insanlığı ilgilendiren sorular olmalıdır. zamanla önemi kaybolacak sorular olmamalıdır. üstaddan, gece yürürken haksız yere saldıranlara karşı nasıl bir bakış açısı ve uygulamalı teknikle hareket edileceğine dair yaklaşım ve bilgi istemek onun zamanını boşa harcamadan başka bir sonuca yol açmaz. öyle genel ve temel sorular sorulmalıdır ki bu tür spesifik konular da verilen cevaplarla ışıtılabilmeli, genel bakış açısından özel durumlar aydınaltılabilmeli ve anlaşılabilmelidir.
kim olursak olalım ilk sırada yer alacak soru, en önemli ve en gerekli soru olmalıdır. ondan sonra sırasıyla daha önemli sorular gelmelidir.
önem sırasına göre aklımıza gelecek soruları sıralayalım.
hayatın anlamı nedir? üstad olan kişi bu en önemli konuda hepimize yol göstermelidir. bize göstereceği bir yol yoksa onu da açık açık belirtmelidir. bu soruya üstaddan cevap beklemeyeceksek üstadın üstadlığı kalmaz. o nedenle mutlaka bu konudaki görüşü, düşüncesi, açıklaması, kuşkuları, soruları, inançları önemli kabul edilmelidir.
bu soruyla ilişkili olarak dinler, gelenekler, inançlar insana ne kadar yol gösterebilir?
hayatın gerçekten de bir anlamı yok mudur?
hayatın anlamı yoksa üstadlığının bir anlamı var mıdır?
hakikat diye bir şey var mıdır?
hakikat diye bir şey varsa insan hakikate ulaşabilir mi?
hakikati kim bilmektedir?
hakikat niçin çok açıkça anlaşılan bir şey değildir?
insan hakikate, inanarak mı ulaşabilir yoksa düşünerek mi?
hakikate ulaşılamazsa insan ne halt yapacaktır?
bu dünyada erdemli yaşamanın biçimleri nelerdir? üstad olan kişi mutlaka derin bir hayat anlayışına sahip olduğu için yaşamanın erdemini en iyi bilecek kişi odur. ama eğer yaşamanın erdemi olmadığını söylerse de can kulağıyla dinlemekten imtina edilmemelidir.
erdem diye bir şey var mıdır?
erdem diye bir şey yoksa üstadlığı bir erdem içermeyeceğinden bize verebileceği nedir.
erdemli olanın erdemli olmayandan tartışmasız bir üstünlüğü var mıdır?
neleri öğrenmeliyiz ve neleri öğrenmemeliyiz? üstad kişi bilginin doruklarına ulaşan kişi olduğu için bilinmesi gereken ve gerekmeyen konularda hepimize yol gösterecektir. belki de öğrendiklerimizin büyük bir kısmını öğrenmemizde bir yarar yoktur. işte bunu anlayabilmemizin yolu üstadın bu konudaki düşüncelerini açmasını sağlamak ve kendisinin üstadlaşmasına neden olan öğrenme yolunun ne olduğu konusunu anlamamızdır.
o kadar bilim, sanat ve felsefeden, kültürden, inançtan okuma açısından nasıl seçim yapmalıyız? birini diğerine tercih ettiğimizde bu tercihin kriterleri neler olmalıdır?
üstada daha sonra daha az önemli olan ancak, bizim için yol gösterici niteliğinden kuşku duymayacağımız başka sorular sormalıyız.
bugüne kadar gelmiş geçmiş en önemli ve düşüncelerini okuyup anlamamız gereken düşünürler, yazarlar veya sanatçılar kimdir?
mümkünse üstadan ilk 10'unu söylemesini istemekte yarar vardır.
bugüne kadar yazılmış, çizilmiş, üretilmiş en önemli yapıt hangisi veya hangileri olmuştur? mümkünse ilk 10'unu üstaddan öğrenmek gerekir.
insan niçin insanı öldürmektedir, niçin bu kadar vahşidir?
insan nasıl bu kadar vahşileşerek insana işkence yapmakta, onu katletmektedir?
insanların birbirlerini kitleler halinde katletmeleri ilk zamanlardan beri bir ilerleme göstermediklerinin kanıtı değil midir?
insanların birbirlerini kitleler halinde katletmeleri, onların diğer hayvanlardan daha aşağılık, daha niteliksiz, daha az gelişmiş olduklarının kanıtı değili midir?
insanlar arasında gereksiz eşitsizlikler niçin vardır?
cinsiyet, yaşanılan coğrafya, iklim gibi doğal eşitsizlikleri anlayabiliriz ama insanlar arasında niçin katlanılamaz ve kabul edilemez eşitsizlikler bulunmaktadır?
insan niçin insandan üstün durumdadır?
otorite gerekli midir? toplumda otorite olmadan düzeni sağlamak mümkün müdür, mümkün değil midir?
insanın dargörüşlülüğünü sona erdirecek ve insanların huzur ve barış içinde kardeşçe yaşamalarını sağlayacak olan sitem var mıdır?
demokrasi en iyi sistemdir diye oy verildiği halde iktidar olan yüzde 50, diğer yüzde elliyi niçin ezmekte, onlara baskı uygulamakta, onlara haksızlık yapmaktadır?
hakikate ulaşmanın yolu da demokrasi midir?
hiçbir zaman yüzde 50 oya ulaşamayacak az sayıda insanın hakkı ve özgürlüğü nasıl sağlanacaktır?
öyle demokrasi teorilerinin dediği gibi azınlığın hakları ve özgürlükleri anayasa denilen gerçekten çok bir efsaneye benzeyen bir şeyle mi sağlanacaktır?
hakları ve özgürlükleri yaşayabilme imkanına sahi olma açısından kimin güçlü kimin zayıf olduğunun bir önemi yok mudur?
hukuk kurallarını güçlüler mi belirlemektedir? öyleyse hukukun bir anlamı var mıdır?
güçlü olan haksız olduğunda ona karşı hukuk müeyyideleri nasıl uygulanacaktır?
hukukun adil hükümlerini uygulamak için de güçlü olmak gerektiğine göre güçsüzlerin hakkı nasıl korunacaktır?
hukukun üstünlüğü söylemi bir aldatmaca değil midir? öyleyse hukuku kesin olarak iktidar mı belirlemektedir?
son soru da üstadın en önemli soru olarak neyi gördüğü hakkında olmalıdır. üstaddan aynı zamanda önemli gördüğü sorusuna cevap vermesi istenmelidir.
yani özet olarak üstad kafamıza takılan konularda bize yol göstermeli bize net cevaplar sunmalıdır. bunları yapmadığı taktirde üstadlığının bağlayıcı bir tarafı kalmaz.
bu sorulara cevap verdiği zaman insanların çoğu onu üstad olarak görmese bile bu durum önemli bir sorun yaratmaz.
sonuç olarak bir kişi üstad olarak biliniyorsa tüm bu sorulara cevap vermediği taktirde üstadlığı tartışma götürür.
üstadan tüm bu spesifik konuların nasıl anlaşılması gerektiğini de içeren cevaplar elbette alınmalıdır. ama bu cevabı elde edecek sorular çok genel, temel ve gerekli sorular olmalıdır. tüm insanlığı ilgilendiren sorular olmalıdır. zamanla önemi kaybolacak sorular olmamalıdır. üstaddan, gece yürürken haksız yere saldıranlara karşı nasıl bir bakış açısı ve uygulamalı teknikle hareket edileceğine dair yaklaşım ve bilgi istemek onun zamanını boşa harcamadan başka bir sonuca yol açmaz. öyle genel ve temel sorular sorulmalıdır ki bu tür spesifik konular da verilen cevaplarla ışıtılabilmeli, genel bakış açısından özel durumlar aydınaltılabilmeli ve anlaşılabilmelidir.
kim olursak olalım ilk sırada yer alacak soru, en önemli ve en gerekli soru olmalıdır. ondan sonra sırasıyla daha önemli sorular gelmelidir.
önem sırasına göre aklımıza gelecek soruları sıralayalım.
hayatın anlamı nedir? üstad olan kişi bu en önemli konuda hepimize yol göstermelidir. bize göstereceği bir yol yoksa onu da açık açık belirtmelidir. bu soruya üstaddan cevap beklemeyeceksek üstadın üstadlığı kalmaz. o nedenle mutlaka bu konudaki görüşü, düşüncesi, açıklaması, kuşkuları, soruları, inançları önemli kabul edilmelidir.
bu soruyla ilişkili olarak dinler, gelenekler, inançlar insana ne kadar yol gösterebilir?
hayatın gerçekten de bir anlamı yok mudur?
hayatın anlamı yoksa üstadlığının bir anlamı var mıdır?
hakikat diye bir şey var mıdır?
hakikat diye bir şey varsa insan hakikate ulaşabilir mi?
hakikati kim bilmektedir?
hakikat niçin çok açıkça anlaşılan bir şey değildir?
insan hakikate, inanarak mı ulaşabilir yoksa düşünerek mi?
hakikate ulaşılamazsa insan ne halt yapacaktır?
bu dünyada erdemli yaşamanın biçimleri nelerdir? üstad olan kişi mutlaka derin bir hayat anlayışına sahip olduğu için yaşamanın erdemini en iyi bilecek kişi odur. ama eğer yaşamanın erdemi olmadığını söylerse de can kulağıyla dinlemekten imtina edilmemelidir.
erdem diye bir şey var mıdır?
erdem diye bir şey yoksa üstadlığı bir erdem içermeyeceğinden bize verebileceği nedir.
erdemli olanın erdemli olmayandan tartışmasız bir üstünlüğü var mıdır?
neleri öğrenmeliyiz ve neleri öğrenmemeliyiz? üstad kişi bilginin doruklarına ulaşan kişi olduğu için bilinmesi gereken ve gerekmeyen konularda hepimize yol gösterecektir. belki de öğrendiklerimizin büyük bir kısmını öğrenmemizde bir yarar yoktur. işte bunu anlayabilmemizin yolu üstadın bu konudaki düşüncelerini açmasını sağlamak ve kendisinin üstadlaşmasına neden olan öğrenme yolunun ne olduğu konusunu anlamamızdır.
o kadar bilim, sanat ve felsefeden, kültürden, inançtan okuma açısından nasıl seçim yapmalıyız? birini diğerine tercih ettiğimizde bu tercihin kriterleri neler olmalıdır?
üstada daha sonra daha az önemli olan ancak, bizim için yol gösterici niteliğinden kuşku duymayacağımız başka sorular sormalıyız.
bugüne kadar gelmiş geçmiş en önemli ve düşüncelerini okuyup anlamamız gereken düşünürler, yazarlar veya sanatçılar kimdir?
mümkünse üstadan ilk 10'unu söylemesini istemekte yarar vardır.
bugüne kadar yazılmış, çizilmiş, üretilmiş en önemli yapıt hangisi veya hangileri olmuştur? mümkünse ilk 10'unu üstaddan öğrenmek gerekir.
insan niçin insanı öldürmektedir, niçin bu kadar vahşidir?
insan nasıl bu kadar vahşileşerek insana işkence yapmakta, onu katletmektedir?
insanların birbirlerini kitleler halinde katletmeleri ilk zamanlardan beri bir ilerleme göstermediklerinin kanıtı değil midir?
insanların birbirlerini kitleler halinde katletmeleri, onların diğer hayvanlardan daha aşağılık, daha niteliksiz, daha az gelişmiş olduklarının kanıtı değili midir?
insanlar arasında gereksiz eşitsizlikler niçin vardır?
cinsiyet, yaşanılan coğrafya, iklim gibi doğal eşitsizlikleri anlayabiliriz ama insanlar arasında niçin katlanılamaz ve kabul edilemez eşitsizlikler bulunmaktadır?
insan niçin insandan üstün durumdadır?
otorite gerekli midir? toplumda otorite olmadan düzeni sağlamak mümkün müdür, mümkün değil midir?
insanın dargörüşlülüğünü sona erdirecek ve insanların huzur ve barış içinde kardeşçe yaşamalarını sağlayacak olan sitem var mıdır?
demokrasi en iyi sistemdir diye oy verildiği halde iktidar olan yüzde 50, diğer yüzde elliyi niçin ezmekte, onlara baskı uygulamakta, onlara haksızlık yapmaktadır?
hakikate ulaşmanın yolu da demokrasi midir?
hiçbir zaman yüzde 50 oya ulaşamayacak az sayıda insanın hakkı ve özgürlüğü nasıl sağlanacaktır?
öyle demokrasi teorilerinin dediği gibi azınlığın hakları ve özgürlükleri anayasa denilen gerçekten çok bir efsaneye benzeyen bir şeyle mi sağlanacaktır?
hakları ve özgürlükleri yaşayabilme imkanına sahi olma açısından kimin güçlü kimin zayıf olduğunun bir önemi yok mudur?
hukuk kurallarını güçlüler mi belirlemektedir? öyleyse hukukun bir anlamı var mıdır?
güçlü olan haksız olduğunda ona karşı hukuk müeyyideleri nasıl uygulanacaktır?
hukukun adil hükümlerini uygulamak için de güçlü olmak gerektiğine göre güçsüzlerin hakkı nasıl korunacaktır?
hukukun üstünlüğü söylemi bir aldatmaca değil midir? öyleyse hukuku kesin olarak iktidar mı belirlemektedir?
son soru da üstadın en önemli soru olarak neyi gördüğü hakkında olmalıdır. üstaddan aynı zamanda önemli gördüğü sorusuna cevap vermesi istenmelidir.
yani özet olarak üstad kafamıza takılan konularda bize yol göstermeli bize net cevaplar sunmalıdır. bunları yapmadığı taktirde üstadlığının bağlayıcı bir tarafı kalmaz.
bu sorulara cevap verdiği zaman insanların çoğu onu üstad olarak görmese bile bu durum önemli bir sorun yaratmaz.
sonuç olarak bir kişi üstad olarak biliniyorsa tüm bu sorulara cevap vermediği taktirde üstadlığı tartışma götürür.
güncel Önemli Başlıklar