bugün

(bkz: )ünlü biriyle ters ilişki yaşamış sözlük yazarları.
bar kapısında sigara - bira içmek sayılıyor mu ?
yeri mi bilmiyorum ilkokulda iken türkan şoray ile aramızda şu olay geçmiştir:
Bir gün gittim dedim ki: 'Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep... ' Bana dedi ki: 'Rica ederim.' Öyle bir ağrıma gitti ki: 'Ben de sana rica ederim,' dedim.. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim..
sonrasında türkan şoray aldı yürüdü tabi..
nasip değilmiş..
sabah arabayla ofise giderken ofisin önündeki sokakta renault latitude marka bi araba manevra yapmaya çalışıyor. arkamda da 4-5 tane araba birikmiş trafik oluşmuş. bekledim manevra yapsın dönsün diye. ileri geri bir kaç manevra yapıp döndürdü arabayı. daha sonra yanımdan geçerken eliyle selam verip teşekkür etti. bir baktım adam deniz baykal'mış. muhtemelen kızına gelmişti. bu da böyle bir anımdır işte.
Yavuz Bingöl akşam yemeğine davet etmişti ama kabul etmedim. (Ciddiyim)

Edit: niye eksilendiğini anlamadım, yalan mı sanıyorsunuz yoksa adamı reddettiğim için mi? ya da büyük ihtimalle yavuz Bingöl hayranları bunlar.
O zaman ;

Zamanında Aslı enver'le bir kaç dakika bakışarak kurlaşmıştık.

bir keresinde de özgü namal'la trafikte karşılaşmıştık. Siyah filmli arabasının camını indirdi özgüyü görünce bende camı indirdim. Birbirimize 1 2sn baktık. Sonra rahatsız oldu herhalde camını kapattı. Boyle kısa sureli bir ilişkim de oldu.

Bir de Şebnem ferahla merhabalaşmıştık. O da öyle bir ilişkiydi.

Oha lan bildiği baya bir ilişkim olmuş.

Edit:
Bir keresinde cem Köksal ile avm de karşılaşmıştım. Yürüyen merdivenlerde ben bunun önüne atladım. Acelem vardı. Sonra bu garip bir şekilde baktı bende baktım. Kardeş tiplere bakılırsa ikimizde rock severiz gerginlik yaşamayalım düşüncesiyle devam ettim. Sima yabancı değildi ama. Bu bakıyor ben bakıyorum. Sonradan aklıma geldi lan bu cem. Tabi umursamaz tavrımı bozmadım devam ettim yoluma. Öyle işte.

En unutamadığım ise slash konserindeydi. Küçük çiftlik park. Sahne önü biletimi aldım. Aramızda 5-6 metre var yok. Ara vermeden 3saate yakın çaldı. Tabi o hatırlamaz beni de ben hatırlıyorum. Öyle işte.

Nuri Alço ve bir kaç ünlüyle daha iletişimim olmuştu. Hatırladıkça geliyor.
merkel. bir güzeldi ki gençken,
2-3 sene önce sıraselvilerden inerken sağda kiki diye bar var. orada arkadaşlarla eğleniyoruz. tuvaleti alt katta. alt katta da wc ler unisex. içeride biri var çıkmasını bekliyorum. bu sıra arkama biri geldi. hissettim zor tutunuyor bir kadındı. wc deki biri çıkınca sıramı o kadına verdim. meğer o kadın wcden çıktığında farkettim gökselmiş. evet göksele tuvalet sıramı verdim.
Survivor 2016 dan sonra ben bu ünlü mevzusunu bi daha sorguladım.

Bu mantıkla ben bile yaşamış olabilirim.
bursa gima'da alışveriş yaparken gerçek kesit'ten (bkz: sarı bıyık) abimizi görüp ayak üstü sohbet etmiştik.
çok kral adamdı vesselam. yalnız bazıları cidden katil sanıyorlarmış, bazen küfür edip kaçıyoarlarmış.
dedim iyi adam toplayıp dövmüyorlar abi, sizin de işiniz zor valla dedim ayrıldım.
sinem kobal'ın selena olduğu zamanlarda, popstar yarışması için izmir'e geldiği dönemde, kendisiyle sağlam bir bakışmamız olmuştu. ayıp olmasın diye başımı çevirmeme rağmen, sonradan dayanamayıp baktığımda onun hala bana baktığını görmüştüm. arda turan tercihini bu yüzden hep yadırgamıştım fakat yıllar sonra kenan imirzalıoğlu'na gönlünü kaptırınca; o gün gerçekten beni süzdüğüne inandım. çünkü kenan'a olan benzerliğim su götürmez bir gerçek.
cool yazarlardır.

sergen yalçın abimiz bodrum'da bizim iskeleye jetskiyle yanaştığında, şunu tutar mısın kanka? demişti. jetskiyi özenle tutmuştum. tsunami gelse sırtlayıp kaçabilirdim. her türlü tehlikeye karşı o jetskiyi korumaya hazırdım. ama sergen abi bi kaç dakka sonra geri geldi. yüzüme bile bakmadan eyvallah dedi ve ve jetskiye binip gitti. gözden kayboldu sonra ra ra ra.
askerde alay Komutanı ile yemek yemiştim. Alayda baya popülerdi ama.
en heyecanlı yerde biten ilişkidir.
lise zamanı kızılaydaki dershanemize çekim yapmaya gelmişlerdi . izlerken sürekli ses çıkarmadığımız halde herkese sessiz olun sessiz olunn ! diyorlardı
s*rim böyle işi dedim sessiz olaraktan
kabloların arasından kayıp teras katına çıktım en sonunda gönlümce bağırabildim sıgaramı yaktım yakınımdaki adama aldırmadan
- böyle işi s*rim ya!
+ valla bende
noluyor demeye kalmadan erdal beşikçioğlu olduğunu gördüm ezik büzük halde
- abi kusura bakma
+ (gülerek) sende haklısın
sıgara içip aşağı indik. Uyuz adamla gözgöze geldim geç geç yaptı eliyle gözlerimden küçük çapta ateş çıkardım erdalda sırıttı ikimize bakıp. Sonra adama dayanamayıp çıkmıştım ordan dizisini izlemediğime pişman oldum esas adammış meğer.
şuraya teoman yazdırmayan kader utansın.
Bülent şakrak ile derin dalışlar yaptık karaburun'da. Kendisi suyun altında çok ciddi. Ciddi bir ilişki yaşadık. Guzeldi
michelle obama. o zamanlar new york ta parasızdım. bir dönem jigololuk yaptığım doğrudur.
Hakkı bulut'un başımı okşamışlığı vardır.
Cem yılmaz ile trafikte karşılaştık.
Didim de dolmuş ile seyir halinde iken, karşı şeritten cmylmz yazısını gördüm. Telefonu çıkardım arabasını çekecektim gitti. Sonra magazin muhabirlerine satardım evet.
Cem Adrian'ı en önden izlemiştim sayılıyo mu?

Edit: lan bi de yazın Marmaris'te resul dindar kasada önümdeydi. Nasıl unuturum, yaradana gurban.
Ünlü olmak üzere olanlar da sayılıyorsa ben de onlardan biriyim. Aslında tam ilişki değildi ama öyle gibiydi. Hem ünlü de değil ama öyle gibi. Yok lan baya yaşamamışım ben öyle bise. Çok da umrumda sanki.
birkaç yıl evveldi. bir kitap mağazasında çalışıyordum geçici olarak. epey de büyük bir mağaza. kitapların yanında hobi bölümü de var. mağazada dolanırken, birden iskambil kağıdı destelerinin ve okey takımlarının bulunduğu kapalı camekanın önünde semih şentürk'ü gördüm. ama içimden de 'yok abi o değildir, ne işi var burada' diyorum. o zaman da semih'in tam da milli maçlarda çıldırdığı dönemler. sonra kafayı kaldırdı ve etrafına bakındı. belli ki bir şey alacak camekandan, kilitli olduğu için yardım edecek birilerini arıyor. yaklaştım yanına, ben 'buyurun' demeden o 'kardeşim şu camın anahtarı var mı, şuradaki okey takımını almak istiyorum' dedi. bi'; iki üç saniye kadar durdum, yakından bakınca daha bir semih şentürk olduğunu fark ettim. 'abi sen semih şentürk'e ne kadar çok benziyorsun ya' dedim. o da 'oyum zaten' dedi. kalakaldım öyle mal gibi. şimdi bu diyaloğa maruz kaldıktan sonra bi' foto çekilebilir miyiz abi demek de olmaz. ben öyle ne yapacağımı bilmezken başka bir arkadaş geldi ve 'ben yardımcı olayım semih bey' deyip adama istediği okey takımını verdi. bir ünlü ile karşılaşacağıma ihtimal bile verememişim hiç demek ki o ana kadar, ruhuma işlemiş bu, semih şentürk'ü semih şentürk'e benzetip üzerine bi' de 'abi sen semih şentürk'e ne kadar çok benziyorsun' diyorum. sonra öğrendim ki sürekli uğruyormuş mağazaya bir şeyler satın almak için. bu da böyle bir anımdı.
Sene 1914. sokullu mehmet paşa, osman gazi, orhan gazi şarap içiyorum… eminönü köprüsünde… rahatım o seneler… gözlerim cavcaklı, çok tehlikeliyim… gözlerime bakacak bir delikanlı bulamıyorum… bir baktım fatih sultan mehmet... ne var fatih? dedim. kenan abi, kenan abi... buyur fatih dedim. düşman dedi, bizim bu akşam dedi anamızı sikecek dedi. tamam fatih dedim... ben dedim burdayım… bak şarap içiyorum, ben buradayım dedim… siz zaten o senelerde dünyada yoktunuz… ben vardım. fatih dedim ben hallederim bu işi... kenan abi dedi fazla içme! git dedim lan kendine bi şarap al da benim kafamı arıza etme fatih dedim. para yok dedi bende kenan abi.. adamın zaten çok parası yoktu.. akçe vardı. attım fatihe üç tane.. çek git lan dedim kendine bir şarap al gel benim yanıma otur dedim… fatih koştura koştura bi şarap aldı geldi oturdu yanıma… çakal…ben zaten zavallı kardeşim ben çok severdim fatih’i o senelerde… bi sürü top hazırlamış kendine.. …… etcez … etcez… fatih dedim kafana takma bu düşmanın anasını sikmek benim boynumun borcu olsun bu akşam… senin kenan abin varken dedim… bi baktım ben dedi gidiyom dedi kenan abi.. nereye gidiyon fatih dedim… beni bırakmadan gitme dedim… ben dedi savaşmaya gidiyom… git dedim o zaman allah belanı versin git dedim… bi baktım çatara putara silah sesleri, mermi sesleri, top sesleri yanıma bi geldi üç tane asker… kenan komutanım, kenan komutanım... buyur asker dedim.. fatih öldü dedi… ne dedim fatih öldü mü?! öldü dedi komutanım dedi… olamaz, olamazzz, olaaamazzzz, kesinlikle olamaz dedim… fatih’in topları dedim. fatih’ten kalan yarım şarabı da ben bi içtim mi…bi geçtim topların başına... alahuekber, allahuekber… fatih’in topları, fatih’in topları… yer misin, yemez misin düşman…bi baktım aradan bi saat geçti veya geçmedi, beş tane asker… komutanım dedi…kenan komutanım dedi... buyur asker dedim… düşmanın anasını siktin dedi… istanbul’u feth ettin dedi bu akşam sen… bana bak dedim asker karşımda iştimaya topla dedim… askerler dedim… bu saatten sonra istanbul’u feth eden kişi dedim… fatih sultan mehmet’tir. benim ismim dedim yok... var mıyım dedim ben, yokum… emredersin komutanım… emrettiğin gibi olsun dedim… bu saatten sonra istanbul’u feth eden fatih sultan mehmet oldu… ben yokum dedim… ben dedim hala ayakta yaşıyorum… ama fatih öldü, o öldü, bu öldü… ben yaşıyorum… istanbul’u feth eden benim… istanbul’u feth eden fatih sultan mehmet değildir… ben feth ettim ben istanbul’u…
Gazetedeki kıvanç Tatlıses'e bıyık çizmişliğim var sayılıyor mu?