bugün

hadi tam gün çalışan öğretmenler böyle de ya ilkokul öğretmenlerine ne demeli. adam zaten 7.30'da derse girip 12.30'da çıkıp evine gidiyor. resmen part-time çalışıyorlar. Gerçi artık birçok okul tam güne geçti herhalde. Ama en azından bizim zamanımızda böyleydi.
okul olmayınca ne yapsın insanlar okula mı gitsin tatil yapmamalıyım diye dediğim olaydır.
öğretmenin tatili 01/07--01/09 arası 2 aydır.götünüzden tatil uydurmayın.

hemen bayramı haftasonunu atacaklar ortaya..sanki bayramda seyranda tüm memurlar çalışıyor bi öğretmenler yatıyor .mına koyim.bırakın artık öğretmenlerin testisleriyle uğraşmayı da kendinize işe yarar bir meşgale bulun.
onlar öğretecek ki siz öğrenesiniz...
öğretmenlerin en doğal hakkıdır. çocuklarla uğraşmak dünyanın en zor işidir çünkü. ayrıca 6 ay tatil yapmazlar. yalandır.
(bkz: haftada 19 saat derse giren fizik öğretmeni)
işi yüzsüzlüğe vurup, her kar yağdığında tatil yağıyor, tatil yağıyor diye öğretmenler odasında oleyy cekenleride var. böyle bir zihniyete 1 yılda 12 ay tatil bile az!
öğretmenlik sadece belirli bir zümreye ait bir meslek dalı değildir; eğer çok istiyorsanız olunuz, oldurunuz. bu tür zihinlerden, "ayda 10 bin lira kazanan yönetici", "lojmanda kalan kira vermeyen asker", "arkadaşına muayene olup sıra beklemeyen doktor" gibi eften püften nice düşünceler duymak istiyorum.

ayrıca "tavuk çiftliği kursunlar ete para vermesinler, birbirlerini öpsünler döte para vermesinler" ne diyim.
ülkemizde diye sınıflandırmak yanlış olur. şayet bütün dünyada böyledir bu iş. ha bütün dünya yanlış biliyomuş bir ben biliyorum bu işi diyorsan eyvallah hacu.
vatansız AKPLilerin Sözleşmeli, Ücretli köle öğretmenliğe kılıf bulma arayışında ortaya koydukları saçmasapan argüman.
Piçler Piç. Orospular, gün yüzü göstermiyorlar bize.
bu yüzden hep öğretmen olmak istemişimdir ama nasip değilmiş hukuk okuyorum.
''olabiliyorsan sen de olsaydın''

diye kestirilip atılabilecek hadise.
günde 50 çocukla ilgilenmek demek ne demek bilemeyen insana garip gelir. iyi nesiller yetiştiren öğretmenlere can feda.
genel durumdanda şikayet edilip üniversite öğrencilerine anlatılmaya çalışır çok çalışıldığına dair. yapma denildiğindede meslek aşkı denip geçiliyor. aslında meslek aşkı değil çoğunun durumu belkide çoğu insanlar gibi hergün çalışmaya cesaretleri yok yada hergün çalışmak işlerine gelmiyor.yaptıkları iş değer bakımından inkar edilemez fakat tatil sürelerinin uzunluğuda inkar edilemez.
hiç de zahmete girip hesaplayacağım olay değildir ha. ama durun arkadaşlar madem zahmete giriyoruz bir de öğretmenlerimizin (bkz: örtmeniiim) içtiği beleş çayları hesaplayalım da tam olsun. (bkz: bi işi yapmışken tam yapma sorunsalı)
bildiğim ve memnun olduğum durum.ayrıca çalışma süreleri de öyle güzel ki.

öğretmen gelin için millet kuyruğa giriyor.

okullar açıldığı zaman -ilçe okullarında daha çok olur bu-bekar öğretmen var mı deyu kapısını çalarlar müdürün.
evde öz kardeşine tahammül edemeyen insanların, orda 50-60 tane bırakın kardeşi kan bağı olmayan çocuklara şefkatle birşey öğretmeye çalışan, sabreden, özveride bulunan insanların tatillerini kıskanmak çok abestir. ayrıca yaz tatilinde öğretmen 1 ay tatil yapar, sömestrede 1 hafta...
okul tatilse öğretmen ne yapsıp, öğretmenin suçu nedir dediğim durumdur. tatilde oturup boş sıralarla empati kurmaya falan mı çalışsın?
sadece bu olsa neyse, çoğu öğretmen haftada 15 saatten az derse giriyor, hatta haftada 4 saat derse gireni bile var.
bir öğretmen çocuğu olarak dellendim sabah sabah... emekliliği gelmiş bir öğretmenin ancak 1750 tl maaş alabildiği bu ülkede büyük şehirlerde sadece ev kiralarının bile o civarda seyrettiğini düşünürsek aldıkları paraya ve yaptıkları işe çamur atmanın; kendini bilmezlik, densizlik, hadsizlik ve olayın içyüzünü bilmezlik olduğu ortadadır... o kadar veletle uğraşmaları bu işte buzdağının sadece görünen kısmıdır. asıl onları geren; o veletlerin ana-babalarıyla uğraşmaktır. okula gönderdikten sonra ayrı bir kıymete bağladıkları veletleri hakkında hergün başka bir şikayet, başka bir özel istek vs... ile gelirler ve hiç ardı arkası kesilmez, dertleri hiiiiç bitmez, ardından dosyalar dolusu evrak, plan proğram, kırtasiye işi altında ezilmeleri de cabası... ayrıca onca veledin sesini gürültüsünü bırak senenin on ayını, şu bok atma cehalet ve terbiyesizliğini gösterenlerden birisi on dk. çekebilir mi, derin bir meraktayım açıkçası? zaten devletin öğretmenlerimizin saygınlığını iki paralık ettiği şu dönemde bilip bilmeden bunca emeğe çamur atarak saygısızlık etmeyelim arkadaşlar, Allah fena yapar adamı...
o dönemlerde öğrencilerde tatil yaptığındandır. ne yapsınlar gelip boş sıralara ders mi anlatsınlar? öğrencileri yılın tüm dönemi okula çağırsalar, bu seferde; böyle insafsızlık mı olur, bu öğrencilerin canı yok mu diye isyan edersiniz.
Yetiştirdikleri ögrencilerin haline bakılınca şaşilmayan durum.
masa başı hesapta olabilecek ama pratikte olmayan bir şeydir, öğretmenler yazın iki ay tatil yaparlar diğer zamanlar okulda yada diğer büro işlerini yaparlar.
türkiye nin dünyada en kötü 60. ülkelerde sürünmesi belkide bundandır.japonları çalışmada örnek almalıyız.dünya da en çok tatil yapan türklerdir.