bugün

Dövme ihtimaline karşı okula yeni başlayacak bir çocuğa öğretilecek ŞU tembihle uyarılması gereken Şahsiyetsiz kişidir.
"Benim annem babam bana bir kere dahi vurmadı siz kim oluyorsunuz da bana vurmaya kalkıyorsunuz? Ben anlatabileceğiniz her şeyi anlayaCak kapasitedeyim."
Tabi bunun için önce sizin çocuğunuzu anlaMış ve bir kere dahi vurmamış Olmanız gerekir.
dövdüğü benim çocuğum olursa kırarım o okulu o öğretmeni skrim.
Lise son sınıfta mezuniyete yakın hocadan sağlam tokatlar yemiş biri olarak, hocanın eline sağlık diyorum. Babam vursa gocunurum hoca vursa gocunmam. Bir yerde rastlarsam da o ellerini öperim. Kendi çocuğum için de aynısı geçerli.

Hoca hocalık yaptıktan sonra, sınıfa bir şeyler öğrettikten, iyi yönleriyle örnek olduktan sonra, bir iki tokat çakmış, canı sağolsun. Hocalık yapmayıp bu eksiğini adam döverek kapatanları saymıyorum.
dövdüğü çocuk genelde adam olamayacaktır. zaten adam olacak olsa o tokatı hayatı boyunca unutmaz ve dünyası değişir. tokatı yedikten sonra hala konuşmaya devam ediyorsa bir bok olmaz o çocuktan.

kimi öğretmenler vardır, bir laf söyler insanın hayatı değişir.

mesela benim biyoloji öğretmenim bana bir laf söylemişti sayesinde bugün sözlükte yazar oldum.

teşekkürler reşit hoca.
acizliğini öğrencisini döverek gösteren ve eğitimci olmanın verdiği sorumluluğun bilincinde olmayan öğretmendir.
eğitim hayatımdan onlarcası geçmiş öğretmen tipi. hepsinin ortak düşüncesi, "dwayde serseri bunu alın okuldan"do. lys'de türkiye derecesiyle istediğim okula, bölüme girdim ve okumaya devam ediyorum. şimdiye kadar sınıfta, arkadaşlarımın önünde bana fiske vurmuş bütün öğretmenlerimin allah belasını versin.

benim çocuğumu dövecek öğretmeni de gider kendim döverim. o kim oluyor lan?
Molla Gürani'dir.

Sultan Murad'ın minik şehzadesi ile derslere başlar. Şehzadeyi önce azarlar, sonra haşlar, yetmeyince de kötekler. bunun üzerine minik mehmed salya sümük babasına koşup hocasını şikayet eder. padişahtan gelen cevap nettir. oğlum der hocadır o, gerektiğinde seni de döver beni de. Bu Şehzade bildiğimiz üzere Fatih Sultan Mehmed'dir. Aslında kendisi şımarık, götü boklu, saygısız piçlerle karşılaştırılmayacak kadar önemli bir çocuktur ama aile terbiyesinden sorumlu babası hocanın ne demek olduğunu kendisine özetlemiştir.
Okullar "EĞiTiM" - öğretim yuvasıdır denmesinin somut kanıtıdır. sanki hayvan eğitiyorsun. eğitim değilde öğretim yuvası olması gereken yerlerdir okullar.
kimi zaman haklıdır.

ilkokulda ders dinlemediğim için yediğim dayakları saysam entrylere sığmaz. ama hoca bizi adam etti mi? etti. şimdi nerede görsem ellerinden öperim.
gücünü kötüye kullanan, öfke problemi ya da aşırı bir ego sorunu olan öğretmendir. öğretmen de denemez zira dayakla eğitim olmadığını anlamamıştır, ödülün cezadan etkili bir yöntem olduğunu bilmemektedir. küçücük çocuklara hiç acımadan nasıl vurur nasıl kıyar.

geçen sene hastanede bir kızla tanışmıştım, bir kulağı sağırdı, öğretmeni tokat atmış ondan öyle tek kulağı duymaz olmuş. öyle bir küfrettim ki içimden.

benim öğretmenlerim de hep döverdi öğrencilerini, beni dövmediler ama arkadaşımı hep dövdüler. bir gün bir sınıf arkadaşımı gözlerimin önünde yerlerde sürükledi de ben bişey yapamadım. hala aklımdan çıkmaz o görüntüler.
vatan hainliğinin silah alıp da dağa çıkmadan yapılan versiyonudur.

http://mertcaka.blogspot....ili-ilkokul-retmenim.html
doğruyu yapan eğitimcidir. lakin ahlakı anasından babasından almamış bir hayvanatı dövdüğü için dışlanan öğretmen olmamalıdır lakin sen ana baba çocuğunu adam gibi yetiştirmek yerine çalmayı çırpmayı hak yemeği öğretirsen, döverek öğreten öğretmendir helaldir. şeriatin kestiği parmak acımıyorda öğretmenin vurduğumu acıyacak bre dürzü.
ilk okulda öğretmenimiz*in oğlu da bizimle aynı sınıftaydı her gün yarıştırırdı bizi. bu yarışlardan nedense her seferinde ben dayak yiyerek çıkıyordum bilsem oğlu bilmezse ben dayak yiyordum. bilmezsem bu sefer yine ben dayak yiyordum. kafama aldığım darbeler yüzünden o gün bu gündür kafama gelen darbede baş ağrısından duramıyorum ve kulaklarını çınlatıyorum.
Her şey bir kenara insan haklı olduğu zamanlarda yapılınca, ki o insan da haksızlığa gelemiyorsa insanı yıkan bir eylemdir.
Dün gibi hatırlarım hayatımda hiçbir öğretmenden dayak yememiştim usluydum okulda çok konuşurdum ama kimseyle kavga etmemiştim.
Birinci sınıftayken bizim ilk öğretmenimizin tayini çıkmıştı. Yerine 2. Dönem farklı bir hoca geldi. Tamam her şey güzel o öğretiyor biz öğreniyorduk.
Derken bir gün matematik dersinde tahtaya yazılar yazmıştı karmaşık karmaşık. Herkes onları yapıp hocanın yanına gidiyordu. Ben de yapmıştım. Sonra hocanın yanına gittiğimde '' Sen bu aralara nokta koymamışsın, uyanık! '' dedi ve bana bir tokat attı. Anlamadım sözlük. Sayıların aralarına nokta mı koymam gerekiyor? Neden? Hem neden vurduğunu hem de neden nokta koymam gerektiğini bilmiyordum sözlük. Oysa güzel güzel konuşsa benimle işte böyle böyle yapmam gerek evladım dese tamam anlayacağım hatamı ama bunun yerine tokat atması mı gerekiyordu sözlük? Şiddet uygulaması mı gerekiyordu el kadar çocuğa? Adamın bir eli zaten benim suratım kadar. Bütün gün sol yanağım kırmızı kırmızı utana utana dolaşmıştım okulda. Kavga etmemiştim, yaramazlık yapmamıştım. Hatta en sessiz günümü bile geçiriyor olabilirdim o gün. Anlamamıştım sözlük, hala da anlamıyorum. 2.sene o hoca gitmişti de yerine pırlanta gibi melek gibi bir hocamız gelmişti. Mukaddes Hocam. Hala anarım o hocamı, hala sayarım. Sizi çok seviyorum Mukaddes Hocam. iyi ki varsınız, iyi ki bizim öğretmenimiz olmuşsunuz, bizi adam eden bana vuran hoca değil, bana her şeyi güzellikle ve incelikle öğreten o hocam olmuştu. Allah ondan bin kere razı olsun.
türkiye'de yanlış tanı ve ilaçlarla ya da ameliyatlarda ölen bir hastanın cefakar dokturu, işçisini ya da sekreterini beceren onurlu ve gururlu patron, liseli kızları taşıyan ve bunlara cinsel tacizde bulunan emektar ve cefakar minübüs ve servis şöförü, bir ciklet çaldı diye tekme tokat döven eli açık esnaf, bir depremde yıkılan binalarda ölen insanların sebebi olan dürüst mimar ve mühendisler, 16 yaşında bir kıza tecavüz eden vatansever asker, polis, kaymakam...
haklısın be kardeş öğretmenler çok yavşak hem yatıyorlar hemde maaş alıyorlar! zaten türkiyede öğretmenden başka da meslek yok. iyi insanlar ve öğretmenler diye ikiye ayrılıyor!
Yavaş vur şerefsiz o daha çocuk demek gerekir, kişiliğini bulmasına yardım et, hayatını kurması için düşünceler aşıla, gurur, onur, insanlıktan bahset.
Bir kez başıma geleyazan ve öğretmenin hayatının sikilmesiyle sonuçlanan durum. Biz ilkokuldayken yandaki lise ile aramızda bağlantı kuran bir merdiven vardı ve lisenin hocaları bizi orada istemezdi. Biz bir gün bu merdivende yerden yüksek oynuyorduk, liseyle alakamız yok. Birden herkes kaçtı, ben ne olduğunu anlayamadan kulağımda bir acı hissettim. Ardından ağzından salya akıtarak bir şeyler söyledi, leş sesi hatrımda değil. Bir de tekme atarak yolladı beni. Kulağımda uğuldama problemi olunca babama açtım olayı.

Şimdi durumu şöyle özetleyeyim. Bizim basın-yayınla ilgili bir işimiz var. Babam milletvekilleri ile dahil içli dışlı.

Efendim peder bey sağolsun hiç üşenmedi, sanayiye gitti, bir sopa yaptırdı, vururken elinden kaymasın diye tutma yerini pürüzlendirtti. Okula gitti, ben gerisini bilmiyorum. Sınıfta dersteydim. Dersteyken nöbetçi öğrenci gelip sınıf öğretmenimizi çağırdı. Az sonra beti benzi atmış halde geldi beni çağırdı. Keşke bize söyleseydin önce falan dedi. O hocayı gören falan olmadı daha sonra. Emekliliğine az kala şutlanmış anladığım duyduğum kadarıyla.

Özet olarak: her kuşun eti yenmez.

Baştan edit: bazı da çocuklar vardı annesi babası da ümidi kesmiş, zorunlu olduğundan geliyor. Onlar da dövülür lan.
Dovulcek yer var dovulmiycek yer var.
Kendine yazık eder. Şu lise önünden çıkan zibidilere vurup ne başına bela alacaksın.

Ulan az liseli dövmedim zamanında. Babam öğretmendi arada artistik yapan olurdu. Hemen kulağıma haber gelirdi ertesi gün ağzına sıçardım bunların.

Babam da çok otoriterdim diye anlatıyor şimdi. Ulan o piçleri ben adam ettim be.
ipini koparan öğretmen olursa sonucu bu olur. artık öğretmenliğe de tıpta ve hukuktaki gibi kota getirilmeli hiç bir şey olamayan tipler değil gerçekten bu işi yapmak isteyenler yapmalı.

dayakçı öğretmenler eserleriyle gurur duysunlar çünkü yetiştirdiğiniz neslin bir kısmı hakkını dahi savunmaya korkuyor diğer kısmı ise hakkı olmayan şeyleri dahi şiddet uygulayarak elde edebileceğini düşünüyor. gurur duyun eserinizle normalleştirdiğiniz şiddet yüzünden artık kadın çocuk yaşlı farketmeksizin bir ton şiddet maduru insan var. evde annesi babası tarafından şiddet gören çocuklara şiddetin kötü bir şey olduğunu öğretmek yerine şiddet uygulayarak bu durumu normalleştirdiğiniz için mutlu olun gurur duyun kendinizle çünkü bu toplum sizlerin eseriniz. tam yeni nesil bizim yaşadıklarımızı yaşamıyor derken bu bunu görmek çok üzücü demek ki hiç bir şey değişmemiş ülkede.
insanlıktan nasibini almamış, nasıl öğretmen olduğu bilinmeyen kişiliksiz kişilik. Öğrencileri okuldan soğutup eğitimlerini geride bırakmak çocuklara yapılan en büyük haksızlıklardan biridir.
eskiden gayet normal olan durumdu.
bence gayet normal bi durum kendi açımdan konusayım zamaninda hep yedik 1-2 tokat kötü mü oldu olmadı bi şekilde o disiplin sağlanacaktı.
O eskidendi kardeşlerim. Artık öğrenciler öğretmenleri dövüyor ve gayet normal karşılanıyor.
Staj yaptığım okulda her gün bir öğretmenin canına ya da malına zarar veriliyordu.

lisede sadece 3 ay görev yaptım ve benim öğretmenlik hayallarimi yıkmaya yetti. çok feci öğrenciler var. Ahlaksız, saygısız, bilgisiz ve bilgisiz olduğu kadar küstahlar.
Ne derseniz deyin yüzleri kızarmıyor, müdür yardımcısı eşek sudan gelinceye kadar dövüyordu, anıra anıra gülüyorlardı.

Fen lisesi dışında hiçbir okulda görev yapılmaz. Akıl sağlığınız yerinde kalsın istiyorsanız.
Kimsenin kimseye şiddet uygulama hakkı yoktur.
Hele öğretmen gibi o işi parayla yapan birinin.

Babasının hayrına yapıyor gibi birde insan mı dövecek? Yapmasın katlanamıyorsa. Atanmayı bekleyen binlercesi var.

Eskidendi onlar. Şimdi tek tokat atsın direkt açığa alıyorlar allahtan.