bugün

geçen hafta yaşanmıştır...Derste uyuyan bir pixe, sabah 7 sıraları.

Hoca: Oğlum kalk ne uyuyorsun derste, uyucaksan okula gelme!
Pixe: Hocam iyide okul çok erken ya 7'de ders mi başlar?
Hoca: Ya kaçta başlayacaktı?
Pixe: Anadolular 9'da başlıyor, biz neden 7?
Hoca: Yönetmelik öyle yapacak bir şey yok, git bir elini yüzünü yıka gel.
Pixe: Tamam!

30 dk sonra (dersler 80 dk bloktur bizde)
Pixe yine sıraya kafayı gömer...

Hoca: Oğlum kalk yeter ya. Bunca arkadaşın uyuyor mu bir tek sen uyuyorsun.
Pixe: iyi de hocam yani hepimiz aynı değiliz ki.
Hoca: Dersi kaçırıyorsun.
Pixe : (Dumur olmuştur) Hocam uyuyorsam, kaçırıyorsam benim eksiğime kime ne.
Hoca : Özgür irade demek, git dışarda kullan o zaman bu özgür iradeni.
Pixe: Dediğiniz gibi özgür irade bu,her yerde kullanırım sonuçta özgürlükte sınırlama yoktur,Mekan bakımından da bunun sorun olacağını sanmıyorum.
Hoca: (....) Velinle görüşmek istiyorum çarşamba gelsin.
Pixe: tamam! (içinden: bekle çok gelir.)
#
#
tabii sonuçta okul erken başlaması hocanın suçu değildir. O sadece işini yapıyor. Ona uyku sersemliği ile çıkışmanın terbiyesizlik olduğu anlaşılmış, uygun bir zamanda özür dilenmiştir.
lise 2'de, tamamen traş olduğunu öğrendiğim diyaloglardır. zaten o gündür bu gündür hocalarla konuşmam pek. *
k:kimya hocası
b:ben

kimya hocasının sınıfın notunu yükseltmek için 6 sınav yapması, konu testi gibi, ve benim bunların dördünden 25 almam üzerine,
k: oğlum ders sonrasında gel senle bi konuşalım.
b: tamam hocam.
tenefüste...
k: senin notlar niye böyle?
b: bilmiyorum hocam, dersane sınavlarına iyi yapıyorum ama burda neden böyle bilmiyorum.
k: iyi hadi git bakalım.
b: wtf !!?? *
sınav esnasında hoca kalem ister, öğrenci verir. sınavdan çıkar kalemi tam unutmuşken hoca seslenir:
-kalemin?
-ha alayım hocam.
-eehehheheheh sınavda çarptım zaten , bir de kalemini çarpmayayım.
-??! ihhihiih ilahi hocam...
lise yılları, fizik öğretmeni bulgar göçmeni mülayim ve lohusa lakaplı gergin erkek öğrenci arsında geçen müthiş dialog,

mülayim-dubulve diyelimki şurda
lohusa-hocam w olmasın
mülayim-evet oğlum
mülayim-silecekin sağ tarafı y olsun
lohusa-hocam silgi değilmi o
mülayim-doğru
mülayim-ana transfer
lohusa-hocam bu doğru diyecekken
mülayim fırsat vermeden ana dedim oğlum anneciğin diyecektim,transfer oldu der

sınıfta herkes kopar.
samet:hocam nasılsınız
baybars recep eynur:adamına gore degısıyor bee samet.
-zipcik gel bakalım tahtaya.
+evet hocam.
-dün bir ödev vermiştim anlat bakalım.
+eee... ben oraya çalışmadım hocam.
-nereye çalıştın? orayı anlat o zaman.
+şey şu sonraki konuları. gelmedim ya. atladınız sandım oraya kadar.
-iyi o zaman orayı anlat.
+....
-orayı da çalışmadın değil mi?
+yarın çalışıp gelsem hocam?
-otur otur... eksi... * *

zamanında anneannemin öğrettiği dua şimdi sözlüde sorulacaktır. dua bilindiği için çalışılmamıştır. bir hafta sonra gün gelir. herkes sırayla ayağa kalkıp duayı okur. ancak herkes farklı okumaktadır. tek bir kelime farkı vardır ama o kelime de en başlardadır.
-yavrum neden sustun? başını okudun işte ne güzel.
+öğretmenim valla biliyorum da. utanıyorum.
-ne alakası var yavrum? koca sınıf okudu.
+yok öğretmenim tek kelime hatam var onu da ezberleyemedim bir türlü.
-nasıl yani?
+anneannem ezberletmişti zamanında ama ben kelimeyi beş altı senedir böyle söyleyince anneanneme ayıp etmişim gibi hissediyorum. olmuyor.
-peki... haftaya oku o zaman... *
lise yılları... boyunda, bilekte, kulakta, dudakta takı gördüğü zaman açıkça mutasyona uğrayarak canavarlaşan sevgili hocama okulun giriş kapısında yakalanırım :

hoca: Gel bakiim sen buraya, ne o boynundaki?
gugu teyti: şeyy... hocam... kızların... doğum günü... hediyes...
hoca : çıkar çabuk onu, ver bana. kimsin sen?
gugu teyti: hocam D... Ö...
hoca: çık dışarı , çıkkk!!!
lise 1 ders ingilizce ve hoca beni ilk derste dersten atmıştır .
ikinci ders...
-jessie ben sana girebilirsin dediğimi hatırlamıyorum .
+bende giremezsiniz dediğinizi hatırlamıyorum hocam .
-???!!!?!
(bkz: bunu ben yaptım)
bir kimya dersinde, tamamen kendinden geçmiş bir halde okulun bir şekilde bitmesini ve bir an önce kendi dünyamıza dönme arzumuza hocanın kan doğramak istemesi sonucu, kasıtlı olarak bizim arka gruptan arkadaş ayağa kaldırılır ve öğretmen kişisi tarafından soru sorulur:

- sofu, söyle bakalım bu reaksiyonun yönü ne tarafa doğru?

konuyla alakasız sofu, önce boş boş bize doğru ne diyo lan bu karı gibisinden bakar, sonra da umarsızca:

- kıbleye doğru hocam.

biz de ölürüz elbette.
+oglum konusma
-kiim ben? ben konusmuyorum ki
+he yok benim yalan söyleme gibi bi hobim var
-oldu o zaman.
milli g. dersindeyiz
hoca:sınıfta hapşırmak hıçkırmak öksürmek yasak
ilk jedi kız:hocam yanlış sınıfa geldiniz androidler sınıfı soldan ikinci kapı
hoca:sen çok biliyorsun galiba çık dışarı yok yazıldın

tam yarım gün yok yazılmıştım bak aklıma getirdiniz sinirlendim şimdi...
adıyamanlı kız öğrenci:
-hocam düzülelimmi biz( sıraya girelimmi demek isteyerek)
beden eğitimi öğretmeni:
-bekleyin ben birazdan gelip düzücem sizi.
yazılı notundan 20 puan kıran hocayla diyalog:

+ istersen seni özel olarak çalıştırayım oğlım
- puanımı kırma da başka ihsan istemez kendim hallederim.
h: kitabın nerde ?
ö: unuttum hocam?
h: kendini neden unutmadın o zaman?
ö: (içinden) hoca kafanmı güzel kendimi nasıl unutayım .
lisede bir ingilizce dersinde her ingilizce dersinde olduğu gibi azıtılmaktadır.sınıfın farklı noktalarından cep telefonuyla farklı müzikler calınmakta erzurum şivesiyle ingilizce öğreten temiz kalpli öğretmenimiz (kod adı :seb) delirmektedir.sonunda unutamayacağımız cümlelerinden birini söyler.

seb:o borazan başını bulur eger ki azını burnunu gırmaz isem banada ben demesinler.
ispirli ingilizce öğretmenimize(seb) erzurum kötülenmektedir.

seb:Sen ispirLinin dırnağı olaman!

tercüme:sen ispirlinin tırnağı olamazsın.
gene seb'ten dersi dinlemeyen bizlere ettiği nadide bir söz

seb:Agılsız gulak bir et parçasıdır.
öss döneminde ders çalışmamızı tembihleyen ve bunun için birazcıkta gözümüzü korkutmyaa çalışan canımız ciğerimiz bir seb dialoğu.

seb:Üniversite puanları her sene 20 puan artıyor.
x:Hocam ham puanmı?
seb:yok pişmiş.
Din Dersi ...
Öğretmen: Kadın sokağa dahi çıksa kocasından izin almak zorundadır .
Öğrenci : Hocam kadın erkek eşittir yav
Öğretmen : Ya oğlum yemişim eşitliğini .
Öğrenci : Amıa kodumunun seni*
dersi kaynatmak için hazır bekleyen sınıfa öğretmen (seb) gayet neşeli ve töleranslı bir şekilde girmiştir ve tabii ki ders bir süre sonra çığırından çıkmıştır.

seb:illede robocop gibi mi gelelim ulen!Size hiç gülünmüyecek mi?
ingilizce dersinde türlü şebekliklerle ders kaynatılmaktadır

seb:noluyo yeter artık.
x:hocam biz sizi sevdiğimiz için yapıyoruz
seb:sevmeyin ulen beni. ben böyle sevginin içine tügüreyim.
bir iki saat önce, özgürlük kavramı üzerine tartışırken;

-ben
+9 yaşındaki kız öğrencim

- ben ne kadar özgür olabilirim?
+ az öğretmenim...
- neden?
+ çünkü evleneceksiniz...

tamam, çözmüş olayı..
h: sorular çok kolay.
x: yaa ne demezsin.
h: bi şey mi dedin kız?
x: çok kolay diyorum.
h: kolay tabi. benim bu soruları hazırlamam 5 dakikamı almadı.
b: pekii ya cevaplamanız kaç dakikanızı aldı hocam?
h: ... sus!
( hoca; h, x: biri, b: brunette)
aslen turk olan ingilizce ogretmeniyle bir arkadas arasinda gecen diyalog soyledir misal;

+ahmeet! napiyosun seeen!!? (sabir kupu hoca, once ingilizce konusmayi dener)
- (uykudan aniden uyandirilan arkadas turkce cevap verir) hojaaamm allah belami versin ki bisey yapmadim!
iki gozum onume aksin ki!
+(hoca bitkin bir surat ifadesiyle bu sefer turkce devam eder) bari horlama be evladim...
-cok sorii hojaaam.
+....

(bizzat yasanmistir- nasil bir hikmetse su arkadas suan amerikada cok iyi bir universitede okumaktadir, kendisini de burdan ayrica tebrik ediyorum)
- öğretmen
+ sınıfın en sapık öğrencisi

- ben hayatımda hiç (kopya) çekemedim
+ hocam gidip tuvalette çekseydiniz
ve tüm sınıfın kopması...