bugün

yepisyeni bir afili filintalar üyesi.

kutadgu biligden süzgecine takılan güzel bir alıntı yapmış.

"yaşamak, yol almaktır. ara-mak, iz sürmek. yolda hem bir izin peşinde oluruz, hem de bu yolda bir iz oluştururuz. Yolda peşine düştüğümüz iz, yol alarak oluşturduğumuz izin ikizidir. ya da başka bir ifadeyle; bir yandan yaşarken izini sürdüğümüz neyse onu izlemiş oluruz, diğer yandansa yaşamımız bu yolda başlı başına bir iz olur; beriki ötekine karışır, öteki berikine; böylece biz, bir de bakmışız izlediğimiz şeyin izi oluvermişiz; izlediğimiz şeyin izi : onun ikizi.

"aradıkça dirisin
aradıkça mecalsiz kaldı kibrin.
aradın ve anladın
haber almakla yol tüketilmiyor
arayış sahicilik vaktine erişsin istiyorsan
senin kendin
haber olsa gerektir".

amaç çabaya karışır bu yolda ve amaç çabanın kendi olur âdeta. Neyin izinde olduğunu, hangi amacı gözettiğini unutursun belki. olsun. aradıkça dirisin. neyi gıyabında aradığını onu bulunca anlarsın. ve bir bakarsın zâten çabanda içkin, çabanda eriyikmiş amacın.
ne ki, bunu anlamak için, çaba göstererek amacın çabada kendini göstermesine yardımcı olman gerek. Kendinin kendiyle güreşinde altüst olman, kendine kendinden geçerek gelmen gerek. izoluştur bu."

paylaşımları daim olsun.
afili filintalarda sol frame olsa kendisine sol framein amuna goyam yazar diyeceğim kişidir.
edit: geçti geçti yok bişey.
Geçen yılın ikinci yarısına kadar Sakarya Üniversitesi Felsefe bölümünde öğretim görevlisi idi; bahsi geçen tarihten beridir istanbul Medeniyet Üniversitesi Felsefe bölümünde.