bugün

çıplak bir halde sessiz bir koyda denize girmek.
yalnızca hiçbir korku taşımadığımızda özgür oluruz.

v for vendetta
başka şehire okumaya giderken otobüsün hareket ettiği an. * *
başka şehirde okumaya başlandığında kapıdan ilk adımın atıldığı an...
istifa ettiğin an... o ilk an sadece kendini özgür hissedersin. sonra kendini işe yaramaz, beceriksiz olarak düşünürsün...
sicacik yuvanda otururken esaslica bir osuruk birakilan an.
başka bir şehirde okurken otobüsün memleketine dogru hareket ettiği ve pılını pırtını geride bırakıp sessizce o şehri ve o şehrin içindeki insanları ardında bıraktığın an.
sabaha karşı saat 04:35 sularında dışarı çıkmak, sokak lambalarının sadece senin için yandığını aklından geçirmek, fırından 4 tane ekmek alıp eve gelinceye kadar sıcacık birbuçuk ekmeği parça parça kopararak yemek.
dışarı çıkmana karışacak birinin olmamasına rağmen, evde oturmayı tercih etmek.
bisikletle yokus asagi inildigi sirada, kulaklikta *reinassance in blood'in 138. saniyesinin caldigi andir.
tuvalet...kesinlikle tuvalet. bi kere ortamda yalnızsındır, istediğini yaparsın sana karışan olmaz, mekanın içine edersin, zıçarsın batırırsın ama kimse sana bişey demez, üstüne üstlük bi de iğrenç bir koku yayarsın... işte budur özgürlük. Ben özgürlüğü iki delik arasında hissederim.
askerliği bitirip eve geldiğinde halıya bastığın andır.
şu şarkıyı duyabildiğin her an..

i have learned one thing

it's that we make our own freedom
it's that we learn how to say
what is that freedom
and how do you say it

how do you say it
how do you say it
say our love is a big white chevy

we are its two black racing stripes
we have not been outdone
by just the possible demands of love
we are still side by side by side
we are still side by side by side
and i have learned that one thing

it's that i've made my own freedom
and i have learned how to say
what is my freedom
and how do you say it

how do you say it
how do you say it

i say it
put on your brightest pair of eyes
put on your rock'n'roll dress
put on your brightest pair of eyes
put on your rock'n'roll dress
that is freedom
that is our freedom
that is my freedom
that is your freedom

now, how do you say it
how do you say it
how do you say it
hayal kurabildiğin her an.
deniz kıyısındayken tüm düşüncelerini serbest bıraktığın ve tabi onların da seni özgür bıraktığı andır.