bugün

peygamberin bile acı çektiği, ağızların tadını kaçıran ölümün,
belirli şekillerle insan üzerinde oluşturduğu duygulardır.
biyolojik olarak gerçekleşen ölüm, aslında insana bazı duyguları da hissettirir.

http://www.youtube.com/watch?v=7JYZ9JFLkO4&feature=player_embedded
ruhun vucuddan çıkması şak diye olamaz zaten.

korkuyorum arkadaşlar.
dünya nimetlerine aşırı bağlı olanlar büyük ihtimalle panik endişe ve korku hisseder.
istemsiz sıçılan nadir zamanlardan biridir.
ölüyor olduğumuz için az sonra bitecek sabret diye düşünmek en mantıklısı. ayrıca; "ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm"
birazdan bir deneyle hissettiklerimi yazmayı düşündüğüm durum. (bkz: şaka lan şaka)
çocukken bir kere rüyamda ailemle yemek yerken birden vurulduğumu görmüştüm. ama o acıyı, şoku aklına gelebilecek her şeyi hissettim. sonra beni kanepeye yatırdılar. yavaş yavaş kanımın çekilişini hissettim. gözlerim kapanıyor kulaklarım uğulduyordu. nefes alışlarım seyrekleşti ve en sonunda çok tuhaf bir hisle gözlerimi kapattım. o anda uyandım ve bir süre kendime gelemedim..
bilincin kayboldğu yerde duygu olmayacağına göre bir gram duygu hissetmeyeceğimiz hadise.
hiç bir online yazarın cevap veremeyeceği durum.
dışarıdan çok rahat öldüğünü zannedersiniz bir insanın, oysa ki o öbür tarafla uğraşıyordur ve aslında çok acı çekiyor da olabilir ama siz farkedemezsiniz. kimisinin de çok acı çektiğini sanırsınız, oysa ki hiç canı yanmıyordur, gayet rahat bir şekilde ruhunu teslim etmektedir.
bazı ağır hastalar öleceklerine yakın silkinirler oldukları yerde, bunun gizini kimse bilemez.
görülen rüyalardan tahmin edilmeye çalışılır ama zordur. mesela ben rüyamda ameliyata alındım ve öldüğümü gördüm; nefes alamadım, çırpınırken aniden uyandım. çok kötü, değişik bir his.
Hiçbirimiz dünya hayatında yapacağımız ya da yaşayacağımız bir olay için hissedeceğimiz duyguları kesin olarak belirleyemeyiz, zamanı geldiğinde öğreniriz hissederiz. Ama bize verilmiş güzel bir fırsat vardır ki, herkesin yaşayacağı ölüm olayında neler hissedeceğimizi bilebiliriz, belirleyebiliriz. Bu bizim elimizdedir. Dünya hayatını nasıl yaşarsan, dünyadan ayrılışında o duygularla olacaktır elbetki.
ölüm biyolojik olarak beyne oksijen gitmemesi durumudur. bu esnada hasar gören beyin hücreleri görevlerini yerine getiremez ve çoğu zaman halisülasyonlara sebep olur. anlıyacağınız hayaller görürsünüz...
(bkz: bi ölene sormak lazım)
ilk hissedilecek şeyin, astral seyahat esnasında yaşanılan, ruhun bedenden çekilme hissiyatı olduğu kanaatindeyim. bir kaç kez farklı metotlarla, bilinçli ve bilinç dışı tecrübelerim olduğu için söyleyebiliyorum bunu.

edit: özel mesaj yoluyla meraklarını bildiren arkadaşlar, havada durdum ama şahitlerim yok. allaaaa.....
(bkz: ölürsem yazıktır)