bugün

Burada yok olup gideceğiz sonrası yok diyenlerin hepsi ya varsa korkusu yaşıyor. gerçekten inanmayan Mehmet pişkin'dir. Adam bunu net bir şekilde ispat etti. Var mı onun kadar cesareti olan.
O demki perdeler kalkar perdeler iner
Azrail'e hoşgeldin diyebilmekte hüner.
(bkz: Yusuf yusuf)
Kaza gibi ani ölümlerde bir şey hissetmeye ya da algılamaya zaman kalacağını zannetmiyorum, ama doğal ölümlerde beyin dmt isimli hormonu salgılayarak deyim yerindeyse sigortalari yavaştan kapatmaya başlar. Dmt bitkiler dahil her canlı türünde bulunan bir hormon. Ve salgilanıp kana karıştığında kişiye bir takım sanrılar ve halüsinasyonlar gösterir. Ölüme yakın deneyimler yaşamış insanların anlattıkları yok melekler gel dedi yok ışık beni içine aldı aman tanrıyla konustum gibi mistik ifadelerin kaynağı dmt dir. Yani kısaca ölüm anında, eğer doğal ölümse tabii, kafalar biraz yükseliyor, etraf biraz aydınlanıp şenleniyor, bildiğin psikedelik yani...Sonra da yok olup hiçliğe karışıyorsun zaten oh mis gibi işte...
muhtemelen yoğun bi adrenalin salgılanır son nefeslerde, beynin son çırpınışı olarak. o zaman hızlı trene bindiğimde hissettiklerim gibi bişey hissederim heralde. fayda etmezse o yoğun orgazmik ve sıcak hisle birlikte görüntü kesilir. karanlık bi boşluk görürüm bi süre, kısa bi süre ölüm bu heralde diye farkındalık yaşarken makine tümden shutdown olur.

sonrası hiç.

böyle tahayyül ediyorum.

not: yukarıdaki entryi şimdi okudum. bu kadar rasyonal olacak ne yaşamış olabilirim diye düşünüyorum şimdi. olm ben de inançlı olmak istiyorum lan.
hayatı çalışmakla geçmişti. sanki yaşamak için değilde çalışmak için dünyaya gelmişti. ama parayı çok seviyordu. bu yüzden okula bile gitmemiş, ilkokuldan sonra kayseri' nin en zengini olan ermeni agop' un yanında işe başlamıştı. çalışkanlığı ile iş hayatında çabuk yükseldi. çalışkanlığı agop' unda dikkatini çekmişti. biricik kızını bu genç ve çalışkan delikanlıya vermek için biran bile düşünmedi. düğünden sonra işlerin başına geçmişti artık. bir süre sonra agop gözleri arkada kalmadan vefat etti.

evliliğinden iki kızı bir oğlu olmuştu. ama çocukları kendisi gibi çalışkan olmadıkları için ilerleyen yaşına rağmen hala işlerinin başında kendisi duruyordu. fakat sağlığı eskisi kadar iyi değildi.

artık iyice kötü durumdaydı. yatağa bağlanmıştı. doktorların yapabileceği hiç bir yoktu.
ölmek üzere olduğunu hissediyordu. bütün aile yatağın etrafında toplanmıştı.
güçlükle gözlerini araladı;

Kayserili: Sevgili karım burada mısın?

Eşi: Evet hayatım buradayım.

Kayserili: Sevgili oğlum Mehmet Burada mısın?

Mehmet: Evet babacım buradayım.

Kayserili: Oğlum Ahmet ya sen burada mısın?

Ahmet: Evet ben de buradayım.

Kayserili: Güzel kızım sen burada mısın?

Kızı: Evet buradayım babacım.

Kayserili: Allah hepinizin belasını versin. Dükkanda kim duruyor o zaman?
Teknoloji o kadar gelişmesine rağmen kimsenin tadamayacagi bir duygu.
Muhtemelen en az 20 dakika can çekişiyor.
https://www.uludagsozluk.com/e/39288525/
kimsenin kolay kolay başına gelmeyince bilemiyceği ve de sonrasında bunu başkalarına aktarma şansını pek bulamıycağı hislerdir. ama kader işte bazıları ölümün kıyısından dönmekte ... bununla ilgili bir araştırma new scientist dergisi'nden...

--spoiler--
boğulma: kişi ilk anda büyük panik yaşıyor. nefesini tutuyor. ardından su ciğerlerine doldukça bir yanma ve yırtılma hissi duymaya başlıyor. son olarak hissettiği şey ise sakinlik ve dinginlik oluyor. oksijen alamadığı için bilinci kapanıyor, ardından ölüyor.

yanma: yanıklar, çok şiddetli acıya yol açıyor. sinir uçlarının yanması ise bu acı hissini bir süre sonra ortadan kaldırıyor. ardından kişi biraz his kaybına uğruyor. yanarak ölen kişilerdeki asıl ölüm nedeni çoğunlukla zehirli gazların solunması ve nefessizlik oluyor.

kafanın kopması: uzmanlara göre beyin, kafa koptuktan sonra saniyelerce fonksiyonlarını sürdürüyor. fransa'daki raporlara göre 18'inci yüzyılda giyotinli idamlarda kopan kafada 30 saniye kadar yüz mimikleri görülüyordu.

yüksekten düşme: abd'deki golden gate köprüsü'nden atlayan 100 kurbanın, akciğerin iflas etmesi, kalbin patlaması ve kırık kaburgaların iç organlara zarar vermesi sonucu öldü ortaya çıktı.

elektriğe kapılma: elektrik akımına kapılma, kalbi durdurabiliyor. 10 saniye sonra da bilinç kapanıyor. ancak elektrikli sandalyede idam edilen mahkûmların ölüm nedeni beynin aşırı ısınması ya da boğulma oluyor.

kan kaybı: 1.5 litre kan kaybeden kişi kendini halsiz, susamış ve korkmuş hissediyor. iki litre kan kaybedildiğinde baş dönmesi ve bilinç kaybı başlıyor.

dekompresyon(basınç kaybı): ani basınç kayıplarından kurtulanlar, göğsüne vurulmuş gibi ani bir acı yaşadıklarını anlatıyor. 15 saniyeden az süre içinde de bilinç kaybı yaşanıyor.

kalp krizi: en çok rastlanan olay, kaslar oksijen alamayıp çırpınmaya başladığında hissedilen göğüs ağrısı. kalbin normal ritminin bozulması, kalp atışlarını durduruyor. bilinç kapanıyor ve ölüm gerçekleşiyor.

asılma: yağlı urganla asılarak boğulma 10 saniye içinde bilinç kaybına yol açıyor. fırlatma tarzı asılmalarda amaç, boynun kırılmasını sağlamak. ancak bu yöntemle asılan mahkûmlarda ölümlerin yine boğulmadan kaynaklandığı belirlendi.

--spoiler--
kimsenin kolay kolay başına gelmeyince bilemiyceği ve de sonrasında bunu başkalarına aktarma şansını pek bulamıycağı hislerdir. ama kader işte bazıları ölümün kıyısından dönmekte ... bununla ilgili bir araştırma new scientist dergisi'nden...

--spoiler--
boğulma: kişi ilk anda büyük panik yaşıyor. nefesini tutuyor. ardından su ciğerlerine doldukça bir yanma ve yırtılma hissi duymaya başlıyor. son olarak hissettiği şey ise sakinlik ve dinginlik oluyor. oksijen alamadığı için bilinci kapanıyor, ardından ölüyor.

yanma: yanıklar, çok şiddetli acıya yol açıyor. sinir uçlarının yanması ise bu acı hissini bir süre sonra ortadan kaldırıyor. ardından kişi biraz his kaybına uğruyor. yanarak ölen kişilerdeki asıl ölüm nedeni çoğunlukla zehirli gazların solunması ve nefessizlik oluyor.

kafanın kopması: uzmanlara göre beyin, kafa koptuktan sonra saniyelerce fonksiyonlarını sürdürüyor. fransa'daki raporlara göre 18'inci yüzyılda giyotinli idamlarda kopan kafada 30 saniye kadar yüz mimikleri görülüyordu.

yüksekten düşme: abd'deki golden gate köprüsü'nden atlayan 100 kurbanın, akciğerin iflas etmesi, kalbin patlaması ve kırık kaburgaların iç organlara zarar vermesi sonucu öldü ortaya çıktı.

elektriğe kapılma: elektrik akımına kapılma, kalbi durdurabiliyor. 10 saniye sonra da bilinç kapanıyor. ancak elektrikli sandalyede idam edilen mahkûmların ölüm nedeni beynin aşırı ısınması ya da boğulma oluyor.

kan kaybı: 1.5 litre kan kaybeden kişi kendini halsiz, susamış ve korkmuş hissediyor. iki litre kan kaybedildiğinde baş dönmesi ve bilinç kaybı başlıyor.

dekompresyon(basınç kaybı): ani basınç kayıplarından kurtulanlar, göğsüne vurulmuş gibi ani bir acı yaşadıklarını anlatıyor. 15 saniyeden az süre içinde de bilinç kaybı yaşanıyor.

kalp krizi: en çok rastlanan olay, kaslar oksijen alamayıp çırpınmaya başladığında hissedilen göğüs ağrısı. kalbin normal ritminin bozulması, kalp atışlarını durduruyor. bilinç kapanıyor ve ölüm gerçekleşiyor.

asılma: yağlı urganla asılarak boğulma 10 saniye içinde bilinç kaybına yol açıyor. fırlatma tarzı asılmalarda amaç, boynun kırılmasını sağlamak. ancak bu yöntemle asılan mahkûmlarda ölümlerin yine boğulmadan kaynaklandığı belirlendi.

--spoiler--
ölüm yok, ölümü tatmak var.http://www.youtube.com/watch?v=X43yQnjktKI
tüm gerçeklerin anlaşılacağı fakat artık tüm kapılar kapandığı için çok geç olacak olan durumdur. * *
çok büyük bir trafik kazası sonucu yaşadığım duygudur, tecrübeyle sabittir o anın nasıl bir şey olduğu tarif edilemez bir duygudur allah başa vermesin dediğim lakin anlatılmaz yaşanır dediğim histir.
-murat bak elleri bırakıcam şimdi sakın kıpırdama dengeyi bozmayalım motorun.

melek: indir o eli önce bi arkadaşım.

eller hava da ölmek.
kimsenin bilemeyeceği ancak tahmin edebileceği duygulardır. kanaatimce bilinmeze demir almanın verdiği yoğun bir korku hissediliyor olmalı. ya da bir çok duygunun yarattığı tek ama insanı en var eden en coşkulu duygu olmalı her ne kadar ne olduğu konusunda tahminden öte bir fikrim olmasa da. ancak düşüncem odur ki insan en yoğun şekilde o anda vardır ve ilk kez tek bir an yaşamı olduğu gibi farkediyordur. ne hissettirdiği ise şu an içinde bulunduğumuz rüyadan dolayı çok flu bir görüntü olarak anlam dünyamıza yansımakta.