bugün

çocukken yaptığımız, şimdi düşününce midemizi bulandıran şeylerdir.

mesela ben kuzenimle deniz anası avlayıp, sonra da bunları iki elimizin arasında sıkmak suretiyle parçalayarak birbirimize fırlatırdık. hatta ben "bu kıyıdakiler ölü." diyerek kovamı kaptığım gibi boyumu aşan yerlere yüzüp canlı deniz anaları avlamış, bunları kıyıya taşımıştım. lan ben neyse lan bir şey demiyorum.
O yaşlardayken gayet doğal gelen eylemlerdir. (bkz: Kolunu selpak olarak kullanmak)
balkondan kedilerin üstüne işemek. *
poşetin içine büyük dışkıyı yapmak ve bununla isimler yazıp veya şekiller çizmek.
yağmurda yürürken işemek.
ben yağmurlu havalarda sokağa çıkar toprak bi alana gider ve tırnaklarımın içinin kapkara olmasına aldırmadan tırnaklarımla toprağı kazardım.. sonra içinden solucanları bi güzel çıkarır pet şişelerde saklardım.. benim çocukluğumun en iğrenç hallerinden biri..
sakızı sündürüp kolye yapmak. akabinde saçlar gider...
(bkz: iğrençken yapılan çocukluklar)
kuma su döküp oynamak, bahçede toprağı eşeleyip solucan toplamak.
yere yapısan taşlasmıs sakızları çiğnemek , sumuk yemek , yemediğini koltuğun arkasına depolamak . kardeşini dowup ağlamaya baslamak ( anne çakmasın malummm ) falan fistan . çocukluk işte
balkondan aşağı işemek,alt kat komşumuzun çamaşırlarının sarımtrak olması.
çamur oynarken o çamurları yemek, vim yemek ( hala devam ediyor olabilir ), yaşlı insanların evine musallat olmak, sümüklü böcek toplamak, erkek gibi işeme çabası ?!?!?!
deniz çiyanlarını, üstüne tükürerek ikiye bölmek.
şerefsizim ben bokunu yiyeni gördüm aga inanmıyacaksiniz belki ama adam pardon çocuk bildin yiyordu mesela dışarda oynuyoruz ya bu elemanın tuvaleti geldiği an ortadan kaybolur ve bi duvar kenarına sıctıktan sonra parmak ucunda küçük bi karartıyla çıka gelirdi şimdi düşünüyorum da lan böyle bi apartmanda oturan zengin bi adamın bebesi nasıl yapar bunu diye yapıyor işte zenginin delisiyle nakışın eğrisi hesabı mk. Acaba hala devam ediyormu merak ediyorum
burun karıştırmak adeta oymak, sümüklü dolaşmak.
sakızı elimize alıp bir güzel oynayıp mikrop torbası yaptıktan sonra tekrar ağzımıza atmak.
Yazlıkta camları açık evlerden içeriye çiş torbaları aratdık.
Ya da yumurta aratdık.
kendi sümüğünü yalayıp yutmak veya elimizi kolumuzu peçete gibi kullanmak.
hayvanlara aziyet edip canından bezdirmek .
balkondan insanlara karpuz kabuğu atmak .
eve gelen misafirlerin ayakkabılarını camdan aşağı atmak .
banyo yaparken, küvetin ya da duşakabinin deliğine doğru işemek.
çiğnenen sakızı yere atıp 3 saniye içinde yerden alıp tekrar ağıza atmak. burda ki nokta şudur: mahalle de inanışa göre sakızı yerden 3 saniye içinde alırsan sakız pis olmaz çiğnenebilir.
sarı kola ile siyah kola birbirine karıştırıp elde edilen kahverengi kolayı dibine kadar içmek ve günü tuvalette öğürerek sonlandırmak.
evdeki tüm karıncaları toplayıp jole kutusunun içine doldurmak.
(bkz: kötü bi amacım yoktu sadece karıncaların yüzüp yüzmediğini saptamak için yapmıştım.)
sümükleri elde yuvarlayıp topçuk yapmak
sobalı bir eve gidince sobanın üstüne tükürüp, tükürüklerin hoppidi hoppidi oynamasına gülmek (ne pis kokardı sonra ya)
evde bana kızan aile bireylerinin diş fırça. larıyla lavaboyu temizlemek. ( temizlik imandan geliri yeni öğrenmiştim ).