bugün

evde kimse yokken gıcırdayan kapı ve pıt pıt diye damlayan musluk.
üstüme yorganı örtüp beni nefessiz bırakarak yapılan şakalardan çok korkardım.
sabah ezanı. çocukluğumun kabusuydu resmen, şimdi duymuyorum bile.
karanlık
bohçacılardan korkardın lan. her an beni götüreceklermiş gibi olurdum anasını satayım.
berna laçin'in sunduğu bir cinli,perili bir programı vardı sınır ötesi diye,lan hakkaten bir keresinde işemiştim altıma korkudan.
not:ergenler bilmez.
akbabanın oturduğumuz apartmanı götürme ihtimali. abim sağolsun akıl sağlığımla çok oynadı.
(bkz: buyumek)
evet. bundan cok korkardim.
kara kadın. 7-8 yaşlarına kadar yemek yemediğim zamanlarda * annem "kara kadın geliyo bak! alır seni götürür hiç de bir şey demem ona göre." diyerek beni korkuturdu. bahsi geçen kara kadın ise zamanın birinde çarşıda gördüğüm çarşaflı bir teyzeydi.
(bkz: sırlar dünyası)
uyumak için gözlerini kapattığında seni birinin izliyor olabileceği ihtimali.
eminim bunu daha önce de yazan olmuştur fakat ben yine de "tanrı" diyorum.
chacky nin gelinindeki bebekler. Kucukken kizlar bebeklerle oynarken arabalar ve dinazorlara merak salmamin bir nedeni.
sokak lambasının etkisiyle ağaçların perdeye vuran gölgesi korkulan şeyler arasındadır.
elektrikli süpürge içine çekecek sanırdım.
bizim mahallemizde bir 'efsane' dönüyordu. bir adam varmıs kırmızı giyenleri öldürüyormus falan. parka inince çok korkardım hep birlikte üstümüzde kırmızı var mı diye bakardık, turuncuları acaba kırmızı mı? diye sorgulardık. şaka maka cok korkardık ya rahat edemezdim eve cıkardım saklamanın mantıgı yok.

gecenlerde de aklıma geldi anneme sordum böyle böyleydi hatırlıyor musun dedim, o da 'oyle bi şey vardı ama' dedi ve bittim resmen iyi ki korkmusum yahu.
adam karısını mı ne basmış, üstünde de kırmızılar varmıs işte ondan dolayı boyle olmus. *
ha bi de dogum günümün kutlanmamasından korkardım.
Hangi kanalda olduğunu hatırlayamamakla beraber siyah üzerine beyaz çizgili maskeyle illüzyon yapan amca.
büyümek.
bizim apartmanın tam karşısında 2 sıra apartman daha vardı. arada da bir adet uzunca bir duvar vardı yani iki apartmanın birleştiği yer yoktu, arka caddeden giriliyordu diğer apartmanlara. neyse efenim o apartmanlarda oturan bir kızla duvardan duvara muhabbet ediyorduk, bana bir hikaye anlatmıştı o zamanlar. demişti ki apartmanın en üst katından bir kız düşüp paramparça olmuş kafası da aha da şu taşa dönüştü dedi ve oradan büyük bir taş gösterdi. haftalarca uyuyamadım, sabaha karşı sızmaları saymazsak. çocukken bu hikayeden çok korkuyordum işte.
flash tv ' de bi tane cadı kıyafeti giyen kadın vardı heh o tüm çocukluğumu sikti amk.
dayım: gülden korkardı
kardeşim: böcekten korkuyor
arkadaşım: kediden korkardı
ben: merdivenden inmekten korkardım.
duvardaki tablolar ve gölgeler.
Dunganga.
show tvde sıcağı sıcağına diye bir program vardı ondan çok tırsardım yaa.
(bkz: fakirlik)

şimdi korkmuyorum, çocukluk işte, o kadar paranın biteceğini düşünürdüm, hahay.