bugün

Trollük.
sıkılmış limonun kabuğunun içini yemek.
Kemik kırarcasına sarılmak (bkz: elmyra)
zaten sevgilim olan kişiye sapıkmış gibi davranmak.

enteresan. galiba bilinçaltımda sapıklık var. ama tokatlarsa resetleniyorum.
Benim gibisi var mıdır bilmiyorum.
Ara ara google'a Turkish advanced test (ileri seviye türkçe testler)yazıyorum. Full çekiyorum ve off türkçem efsane diye seviniyorum.

Turkish advanced reading(Ileri seviye türkçe okuma parçaları) yazıyorum su gibi okuyorum kendimle gurur duyuyorum. Deliyim evet.
mobesalara nah çekmek. hız koridorlarının olduğu yerlerde nah çekince zevkim daha da katlanıyor.
sırtımı kaşıtmak.
Birinin saçlarımla oynaması uykumu getiriyor.
üst kattaki doping almış gürültücü yarış atı yürüyüşe çıktığında, özellikle yanından taytla koşarak geçmek. şöyle bir şey oluyor, 150/60 vs 165/45. sonra bir kaç gün üst katta gürültü patırtı olmuyor.
yolda yürürken karı kız kesen insanları kesmek. arada bir sövüyorum kızı yaşındaki kıza bakan insanlar var ama yolda canım sıkılmıyor eğlenceli oluyor. hatta ilgi çekici bir kız görünce mutlu olup eğlence çıktı diyorum kendi kendime.
Otobüste cama yansıyan güzel kızları seyretmek.

Kimseyi rahatsız etmeden.
Pantolondan aletimi belli etmek.
durup dururken sevgilinin poposuna sertçe şaplak atmak. sürekli kızarık popoyla gezmek zorunda kalıyor maa yapack bir şey yok ben böyleyim.
Aspirini çiğnemek. Susuz.
burda yazamam benimki büyük sapıklıklar kategorisine giriyor.
Siyah nokta sıkmak. Manyak gibi keyif alıyorum.
parmak kesilince kan boşa akmasın diye o parmağı emmek--kesik dediysem kasap bıçağının kayması ile hastanelik olunacak kesik değil.
Aynı anda hem çişim geldiyse hem de susadıysam, önce su içiyorum ki biyolojik ritmim optimal olsun diye. Böyle de bir mini sapıklığım var.
kan akisi. oyle siril siril degil, parmak kesildiginde once yarayi dolduran sonra yavasca suzulen bir damla kan olabilir bu sapikligim. bilmiyorum hayatin sonunun gelecegini daha net hatirlatiyor sanirim.
Canı sıkıldığında ders çalışmak.
Elim kolum kanadığında falan kanımı emerim. Hatta fişimi fırçalarken bilinçli olarak diş etimi kanatırım.

Her akşam çorabımı çıkardığımda ayağımı koklarım. Parmaklarımın arasındaki o terli sıvıyı itinayla sıyırıp burnuma götürür kokusunu tüm gücümle içime çekerim. O koku çok hoşuma gidiyor.

Son olarak ilk kadavrayı gördüğüm günden beri ölüleri çok seviyorum, o kadavranın kol derisini yüzdüğüm an aklıma geldikçe çok mutlu oluyorum. Sanırım benim yolum adli tıp.
Saçımı çekmek hatta çektirmek.baş ağrımı alıyor.
sapıklık değil de yaramazlık diyelim.

kadınımı zor durumda bırakmayı seviyorum.

örneğin; kavrıyorum saçlarından. sokuyorum boğazına kadar. nefesiyle beraber dünya ile ilişkisi kesiliyor.
(bkz: mehmet metiner)i dinlemek ve dedikleri hakkında kafa yormak
karınca çiftliği videoları izlemek. Hele ki koloniye canlı böcek atıldığı zaman karıncaların onu öldürmelerini izlerken aldığım zevki hiçbişeyden almıyorum.