bugün

beklenmeyen bir anda gelen aşktır. savunmasız kalırsınız, bazen iyidir bazen kötü. hayatınızda biri varken, hele bir de siz onun doğru insan olduğunu düşünüyorken gelirse darmadağın olur bütün düşünceleriniz. bir sürü şüphe dolar beyninizin içine. bu aşksa eğer diğeri neydi diye düşünürsünüz. bazen de zamansızca ama aslında tam zamanında gelir aşk. Boşlukta sallanırken, yalnızlık öldürürken gelir. Onun kurtarıcınız olduğuna ve gelip sizi bulduğuna inanırsınız;

Bulundum, Sonunda bulup çıkardı beni karanlık dünyamdan. Hayat yokuşunu aşağıya yuvarlanmadan çıkmak için çabalıyor, her sendeleyişimde ter içinde kalıyordum. Etrafımda büyük binalar vardı, karanlıktı. Yürümekten vazgeçip bir ara sokağa sığınmıştım, Buldu beni.

Daima yaş dökülen ağlamaklı gözlerimin altı mor halkalar, ellerim kupkuru, saçlarım dağınıktı. Üzerimde kırmızı bir atlet, daralan sokağın en sonunda yere çömelmiş otururken karşımda belirdi. Karanlık bir silüetti ilk gördüğümde, yürüdükçe belirdi gözleri, Elini bana doğru uzattı . Önce tereddüt ettim, o da incitir diye, tutmadım. Nefesini yüzümde hissedince, Her zerresinden şefkat damlayan bakışlarını görünce tuttum ellerini. "Gel benimle" dedi.

Yalnızlık içimi dağlarken, nefes almak zorlaşmışken, yalandan bir şehrin tam ortasında gökyüzünü izlerken bir yıldız kaysın umuduyla, buldu beni. Yıldız tozu serpti yüreğime. Canlandım, kaybolmuş ruhum serinlendi.

Hükümsüzdür yazısını kanayan kalbimin mürekkebiyle alnıma kazıyordum, azap içinde. Alnımdan kan damlıyordu ellerime. Terkedilmiş bir çıkmaz sokakta, terkedilmiş, günah içinde sarsılan bir bedendim. Ellerimden tuttu, kan bulaştı eline.

Şimdi gökyüzü mavi, çıkmaz sokaklar hep denize açılır. Hayat yokuşu dikensiz, binalar yerine büyük çiçek bahçeleriyle çevrili, Koşuyorum yollarında. Zamandan korkum yok, Hükümsüz duygular bıraktı peşimi. Bedenim yaşıyor, kalbim gözlerimden dışarı bakıyor. Ruhum özgür bir kuş kanadında seyre dalmış dünyayı, Yaşadığımı hissediyorum, Su içsem haz alıyorum...

Sonunda buldu beni; Güzel gözlerinde o tanıdık şefkat duygusu, ellerimi eline almış, eğiliyor yüzüme doğru. Birşeyler söylemeye hazırlanan sesi kulağımda; "zamanı gelmişti, hiç usanmadan aradım buldum seni, bırakmam artık."
en heyecanlı olanıdır...
otobüste aniden karşına çıkan melek yüzlü bir kıza tutulmaktır.
(bkz: gelmeyeydin iyidi)
kapıyı vurması gereken edepsiz aşktır.*
en zamansızı sınavdan önce gelen aşktır.
zamanlı olsa evlilik oluyor zaten.
zamansız olması onu ölümsüz kılıyor çoğunlukla.
kimse saatini aşka kurmadığına göre her aşk zamansız.
zamansız sarsan ve heyecanlandıran yoğun duyguları aşk diye adlandırıp zamansız geldi, diyerek kendini mutlu hissettirecek bir kalıba sokmaktır.
bütün aşklar için geçerli tanım. haber verip de gelen aşk duymadım.
(bkz: aşkı arama çıkagelir)
birini seviyorsunuzdur ama aslında onu sevmek istemiyorsunuzdur size çok kazık atmıştır bu kişi. bu esnada karşınıza çıkmış olan kişiye karşı hissettiğiniz aşk zamansız aşk kategorisine girer. onu sevmek istersiniz ve hatta seversinizde belki ama bunu anlayamazsınız çünkü o aşkın zamanı değildir zaman eskiyi unutma zamanıdır. ama bu ikisi bir arada yapmak zor zanattır.

(bkz: ezel&bade)
zaman zaman yasak aşkı masum göstermek üzere isimlendirilendir.
henüz yeni bir aşkın enkazından, yorgunluğundan kurtulmaya çalışıyorsunuzdur. tam o depresif hallerde iken biri çıkar karşına. belki de senin tüm üzüntülerini alabilecek biridir de bu. ondan hoşlanırsın, ona değer verirsin. lakin yapamazsın, ne kadar istesen de geçmişin o yorgunluğu gelecekteki mutluluğunu engeller, onunla beraber bir şeyler yaşadıkca eski sevgilin ile yaşadıklarının aklına geleceğini düşünürsün, yeni bir aşk istemez, zamansız dersin..
sonra can yücel okursun, bir paragraf gözüne çarpar; "unutma! bir gün kaldığın yerden başlayacaksın, biri seni bulacak. önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan, biraz ürkeceksin. ne kadar dirensen de nafile, insansın sonuçta, seveceksin. eski acılara bakıp da küsme sevdalara. gavura kızıp da oruç bozulmaz. sök at kafandan acabaları! bir kemik, aynı yerden iki defa kırılmaz." bu paragrafın üzerinde düşünürsün. ama, yine yapamazsın, korkarsın. çünkü sana ne kadar değer verse de zamansızsın.

edit: imla.
zamansız gider.
rusya ya gitmeye 2 ay önce gelendir.