bugün

Paranoyak bir halde yaşamaktır. Evet.
Özellikle küçükken çok yapardım bunu. Sürekli diğerleri tarafından sevilen insanları taklit ettim, o insanların peşinde dolaştım. Gariptir ki o yaşıma rağmen yaptığımın ne kadar acınası bir şey olduğunun farkındaydım. Sonraları kişilik boşluğuna düştüm tabii. O dönemler gerçekten çok zordu benim için. Geceleri uyuyamıyor, kendim için ağlıyordum. yıllardır başkaları uğruna bastırdığım gerçek kişiliğimi nasıl bulacağımı düşünüyordum sabah akşam. Şimdi düşünüyorum da, bu düşüncelerin aklıma dank ettiği ilk gece o kadar çok ağlamıştım ki dışarıdan gören biri yakınımı kaybettiğimi bile düşünebilirdi belki. Hayatımda daha önce bu kadar ağladığımı hatırlamıyorum.
(bkz: the talented mr ripley)