bugün

turgut uyar'ın divan kitabından bir şiir;

yokuş yola

güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan
dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar

dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan
kürdistan'da ve muş - tatvan yolunda bir yer kanar

muş - tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan
eşkıyalar kanar kötü donatımlı askerler kanar

sen bir yaz güzelisin, yaprakların ekşi, suda yıkanırsan
portakal incinir, tütün utanır, incirler kanar

bir yolda el ele gideriz, o yolda bir gün usanırsan
padişahlar ve muşlar kanar, darülbedayiler kanar

muş - tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki
orada her zaman otlar otlar ergenlikler kanar

el ele gittiğimiz bir yolda sen git gide büyürsen
benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar
hiçbir zaman, o yokus yolda el ele gitmemistik, bu üzdendir kanaması incirlerin, güllerin.
yokus yol üzünden, rampda kalan kamyonc, canı çay ister, kahve bahane, iki şekerli.
bugün yurdakul er'in bir yazısında geçen şiir.
güzel bir bağ kurulmuş şiirle. kendisine bayılmasam da, şiire olan ayılıp bayılmalarımdan ötürü sanırım, beğendim bu yazısını.
http://haber.sol.org.tr/y...izmi-bolmeden-olmaz-30691
on dört mısradan oluşan bir şiirde; her şeyin özünü, böylesi başka anlatabilmek, duyumsatabilmek gücüne ve güzelliğine sahip turgut uyar şiiri.

--spoiler--
sen ne güzel insansın, turgut uyar...
--spoiler--
insanı garip bir duygusalığa , melankoliğe sürükleyen şiir sanki bu otuz yıllık savaş halini resmediyor...

" muş - tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki
orada her zaman otlar otlar ergenlikler kanar "
bir turgut uyar şiiri. utanmış tütün nasıl kokarsa öyle kokar bir şiir, incinmiş portakalın tadı nasılsa tadı öyledir, kanayan incirler nasıl görünürse öyle görünür. muş - tatvan yoluna gitme isteğini yokuş yollar zapteder. bir insan bir şiiri en fazla kaç kere üst üste okuyabilir?

aslı "yokuş yol'a" şeklindedir.