bugün

Kutsal kitabın eski antlaşma bölümüne dahil olan Zeburun 5. bölümüdür.
Yeşaya ibranice'de "Rab kurtarır" anlamına gelir. Kitabın adı olan bu ifade bir bakıma kitabın özetidir. Peygamber Yeşaya i.Ö. 8. yüzyılın ikinci yarısında Yeruşalim'de yaşadı. Kitap üç ana bölüme ayrılabilir:

1. 1-39 arasındaki bölümler güneydeki Yahuda krallığının güçlü komşusu Asur tarafından tehdit edildiği dönemi anlatıyor. Yeşaya, Yahuda'ya yö­nelen gerçek tehdidin Asur'un yenilmez gücü değil, halkın günahı, Tanrı'ya başkaldırmaları ve Yahuda halkının Tanrı'ya güvensizlikleri oldu­ğunu gördü. Peygamber çarpıcı söz ve davranışlarla Yahuda halkını doğruluğa ve adalete çağırmaktadır. Onları uyarır, Tanrı'ya kulak ver­mekte gecikirlerse, felaketlerin yakalarını bırakmayacağını söyler. Yeşa­ya, dünya çapında barışın sağlanacağı dönemi ve Davut'un soyundan gelecek olan örnek kralın gelişini de önceden bildirdi.

2. 40-55 arasındaki bölümler değişen tarihsel durumu yansıtır. Asurlular' dan sonra bölgede egemen güç haline gelen Babilliler i.Ö. 586'da Yeruşalim'i ele geçirir ve halkını Babil'e sürgün eder. Peygamber, Tanrı'nın kendi halkını özgür kılıp Yeruşalim'e geri götüreceğini ve yeni bir yaşama kavuşturacağını müjdeler. Bu bölümlerde öne çıkan konu, Tanrı'nın tarihi yönlendiren Egemen Rab olduğu, halkının aracılığıyla öteki ulusları da bereketleyen tasarıları olduğudur.

3. 56-66 arasındaki bölümler sürgünden Yeruşalim'e dönenlere ve Tanrı'nın halkına verdiği sözleri yerine getireceğine dair güvence bekleyenle­re sesleniyor. Ayrıca doğruluk, adalet, Şabat Günü'ne uyulması ve dua konusunda kaygılar dile getiriliyor. Özet olarak kitap Tanrı'nın mutlak büyüklüğünü, üstünlüğünü vurguluyor. Bütün öbür ilahlar Rab'bin önünde sadece cansız putlar.

Ana Hatlar
1:1-12:6 Uyarılar, vaatler
13:1-23:18 Ulusların cezalandırılması
24:1-27:13 Tanrı'nın dünyayı yargılaması
28:1-35:10 Yeni uyarılar ve vaatler
36:1-39:8 Yahuda Kralı Hizkiya ve Asurlular
40:1-55:13 Vaat ve umut bildirileri
56:1-66:24 Son uyarılar ve vaatler
şöyle seslenir: Ey gökler dinleyin, ey yeryüzü kulak ver! Çünkü RAB konuşuyor: Çocuklar yetiştirip büyüttüm ama bana başkaldırdılar. Öküz sahibini, eşek efendisinin yemliğini bilir ama israil halkı bu kadarını bile bilmiyor; halkım anlamıyor.
Hristiyanlarınlık önemli bir bölümdür. Çünkü incil'e çok referansı vardır. Özellikle şu ayetlerle isa'nın yaşadığı şeyler isa'dan önce anlatmasıyla başvurulan bir bölümdür.

YEŞAYA 53:4-5,7-9

Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, Acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, Vurulup ezildiğini sandık. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. O baskı görüp eziyet çektiyse de Ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, Kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi Açmadı ağzını. Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü. Halkımın isyanı ve hak ettiği ceza yüzünden Yaşayanlar diyarından atıldı. Onun kuşağından bunu düşünen oldu mu? Şiddete başvurmadığı, Ağzından hileli söz çıkmadığı halde, Ona kötülerin yanında bir mezar verildi, Ama öldüğünde zenginin yanındaydı.
eski ahitte yer alan bölümlerden biri. şu alıntılayacağım pasaj, insanoğlunun hayat içindeki dramını en iyi ifade eden cümlelerdir sanırım. bu kitaba inanın veya inanmayın bu ayrı konu. ancak gerçekten etkileyici cümleler.

yesaya 59

"Doğruluk bize erişemiyor.
Işık bekliyoruz, yalnız karanlık var;
Parıltı bekliyor, koyu karanlıkta yürüyoruz.
Kör gibi duvarı el yordamıyla arıyor,
Yolumuzu bulmaya çalışıyoruz.
Öğle vakti alaca karanlıktaymış gibi tökezliyoruz,
Güçlüler arasında ölüler gibiyiz."